Değerli dostlarım, sevgili arkadaşlarım,
Sanal alemde paylaştığım meslek ustalarımızı tanıtan yazılarıma aldığım olumlu tepkilerin yanı sıra, bunları bir kitapta toplamamı isteyen dost ve arkadaşlarımın teşviki ile ”Bizim yokuşun kalem ustaları.. Yazıyoor” başlıklı bir kitap hazırladım.
Rönesans Yayınlarından yayımlanan 500 sayfalık bu kitabın yazımından önce yaptığım araştırmada, Babıali’de meslek büyüklerimizin kendilerine dönük yaşadıklarını, anıları ile bütünleştirerek çeşitli kitaplar yazdıklarını gözlemledim. Örneğin Necati Zincirkıran, ”Genel Yayın Yönetmeni”, Nail Güreli ”Şu Bizim Medya”, Nezih Demirkent ”Medya Medya”, ”Sayfa Sayfa Gazetecilik”, Gürbüz Azak ”Gazeteci Milleti”, Yalçın Pekşen ”Suya Sabuna Dokunarak”, Doğan Koloğlu ”Basınımızda Resim ve Fotoğrafın Başlaması”, İrem Barutçu ”Simavi Ailesi”, Azize Bergin ”Babıali’de Topuk Tıkırtıları”, Süleyman Boyoğlu ” Babıali duayenlerinden anılar”, Yüksel Baştunç ”Kağıttan kelepçeli sanıklar” gibi, çoğu aramızdan ayrılan meslek ustalarının kitapları, bugün raflarda kalmamış, sahaflara kadar düşmüştü. Ancak İstanbul İletişim Fakültesi’nin önceki Dekanı Prof. Suat Gezgin’in önderliğinde, yaşayan gazeteciler ile konuşularak hazırlanan 3 ciltlik ”Türkiye Sözlü Basın Tarihi” de çok değerli bir çalışma idi.
Sonuçta, Babıali’de meslek ustalarımızın bir kitapta toplanarak, her yönleri ile aktarılması gerektiği üzerinde karar kıldım. O nedenle 1948 yılından başlayarak, günümüze uzanan çizgide, ”Bizim Yokuşun Kalem ustalarını” günümüze taşıdım. Bu kitabın yazımında, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Basın Müzesi kütüphanesi ve gazete arşivlerindeki araştırmalarım dışında, yaşayanlarla röportajlar yaparak ”Yazıyoor” ortaya çıktı. Bu güne kadar duyulmamış anılar, yaşanan sansürlü, baskılı, işkenceli, eğlenceli dönemler, ‘Yazıyoor” un sayfalarını oluşturdu. İtiraf etmeliyim ki, araştırmalarımda, resim ve belge bulma zorluğu ile de karşılaştım. Kitabımda Sedat Simavi, Erol ve Haldun Simavi, Tahsin Öztin, Nezih Demirkent, Çetin Emeç, Nail Güreli, Oktay Ekşi, Uğur Mumcu, İlhan Selçuk, Rıfkı Kadam gibi 23 usta meslektaşımızın, değişik anı ve yaşamlarının yanı sıra, yaşadıkları dönemdeki gazetecilik ortamı anlatılıyor.
Şayet ”Yazıyoor” kitabımı merak ediyorsanız, 18 Şubat Pazar Günü, Üsküdar Kitap Fuarı’nın sergilendiği Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen, ”İmza günümde” saat 13.00’de sizleri bekliyor olacağım. Sizlerin varlığı, 3 ay süren çalışmamın en büyük ödülü olacak.
Cemil Özyıldırım
