İlk izlenimlerim…
Vize yok, vizesiz Kore’de 3 ay kalabiliyorsunuz.
Pasaport kuyruğuna ben denk gelmedim, Avrupa ülkeleri gibi ahiret soruları soran yok, hemen ülkeye giriş yapıyorsunuz.
Uçus süresi dünyanın dönüş yönünü baz aldığımızda İstanbul – Kore yaklaşık 9 saat, Kore – İstanbul ise 12,5 saat.
Kore Tayvan ve Güney Çin’in aksine kışları oldukça sert bir iklimi var, şu an 5 derece, sanırım daha da soğuyacak.
Sigara içmek rahat değil, dışarıda sokakta kafanıza göre sigara içemiyorsunuz, sigara içilebilen odalara sığınmanız gerekiyor.
Yolcu otobüslerinde isterseniz en arka koltukta oturun, emniyet kemerini bağlamak zorundasınız, Koreliler epey önemsiyor bunu.
Ve evet…
Türklere karşı ciddi manada bir sempatileri var.
Son olarak uçakla indiğiniz yer Incheon isimli bir ada, oradan Seul’a bir saatte ulaşabiliyorsunuz.
Bu arada Vodafone Turkcell dahil hiçbirinin tarifesi pek çok uzak doğu ülkesinde olduğu gibi Kore’de geçerli değil.
SIM kart ise ucuz bir çözüm değil.
800 MB kotalı kartı 45 dolara alıyorsunuz.
Korece öğrendiğim ilk şey de rehber sağolsun “teşekkür etmek” eylemi oldu: “hamzahamida”…
Kaynak: Selim Öztürk – facebook
