Ünlü gazeteci annesine, yapamadıklarını anlattığı pişmanlık dolu şiir (mektup) yazdı..

Özür dilerim anne..
İstediğin gibi olamadım işte..
Biliyorsun kavgalarında yoğrulduğum düzenin hep aykırı bir kurşunuydum..
Çok üzdüm seni anne…
Baksan..
Zengin de olamadım…
Evlenmedim..
Çoluk çocukta yok işte..
Ama acayip sevdim..
Hatta semtin sokaklarında duvarlara “En güzel Beşiktaş’ın çocukları sever”  diye yazdım..
Yazdım,,,
Yandım… Yine yazdım…
Sonra daha çok sevdim anne..
Kocaman aşık oldum..
Ama hep sonunda da sarhoş oldum…
Küfürlerimi savurdum kaldırımlarda…
Sen ise beni pencerede titrek bir mum alevi gibi hep bekledin…
Sonra kaçtım oralardan belki bir baltaya sap olurum diye..
Bilirsin be anne, ben birilerine sap olmaktan hiç hoşlanmadım ki…
Ahmet Kaya’nın dediği gibi “Saçlarına yıldız” da takamadım..
Çok üzgünüm anne…
O pırıl pırıl bakan gözlerinde bir umut olamadım, seni mutlu edemedim ya…
Affet beni annem..
Ben doktor mühendis olamadım ama…
Kıçı kırık bir gazeteci oldum..
Yazdı..
İşsiz kaldım..
Yine yazdım…
Yandım,…
Yine de yazdım..

Hüseyin KILIÇ