Türk’ün son Akıncı Beyi… Fahrettin Altay Paşa

Fahrettin Altay Paşa

Sakarya’da ikmal kollarını vura vura düşmanı aç, susuz, cephanesiz bıraktı.
Papoulas’a “pes” dedirten suvarilerin başındaydı.
Büyük Taarruz başlamadan bir gece önce, Yunanların “buradan yaya bile geçemez” diyerek boş bıraktığı Ahır Dağı’ndan koskoca Süvari Kolordusu‘nu geçirdi, cephe gerisini felç etti.
Dumlupınar’dan sonra süvarileriyle düşmanın önüne mızrak gibi daldı, yeni cephe kurmasını engelledi.
Millî Mücadele’nin fark yaratan ismiydi.
Vefatına kadar Atatürk’ün daima yanında, en güvendiği isimlerden biri oldu.
Fahrettin Altay Paşa…
TÜRK’ÜN SON AKINCI BEYİ

Kaynak: harpcografyasi

Türk asker ve siyasetçi. Türk Kurtuluş Savaşı’ndaki Büyük Taarruz’dan sonra Yunan ordusunun geri çekilmesini sağlayarak İzmir’e giren 5. Süvari Kolordusunun komutanıydı.

Fahrettin Altay Paşa’nın hatıralarından

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa ile mütareke yıllarında İzmir’i ziyaretimizde Altay bir İngiliz donanma karması ile Alsancak’ta oynuyordu.
Maçı beraber izledik.
Altay çok güzel bir oyundan sonra İngilizleri yenince Ulu Önder çok duygulandı, gururlandı ve Altay için takdirlerini belirtti.
Aradan epey zaman geçti.
Gazi Mustafa Kemal Paşa, İran ile bir sınır anlaşmazlığını halletmek üzere beni görevlendirdi ve Tebriz’e gittim.
Tebriz’de bulunduğum sırada;
Meclis’te soyadı kanunu müzakere edilmiş ve ittifakla Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya Atatürk soyadı verilmişti.
Bütün yurt kendisini yeni soyadından dolayı tebrik ediyordu.
Ben de hemen bir telgraf çekmiş ve kendilerini kutlamıştım.
Atatürk’ten ertesi gün gelen cevab-ı telgraf şöyle idi:
Sayın Fahrettin Altay Paşa, Ben de seni tebrik eder Altay gibi şanlı şerefli günler dilerim.
Telgrafı aldığım zaman gözlerim dolu idi.
Atatürk çok mutehassıs olduğu ve beraberce izlediğimiz Altay maçının hatırasına izafeten bana Altay soyadını layık görmüştü.

Fahrettin Altay Paşa
1966 yılında Fahrettin Paşa, Altay kulübünü ziyaretinde Altay soyadını nasıl aldığını şöyle anlattı:
Altay adının asıl kökeni ise Orta Asya’da bulunan sıradağlardır.
Bu isim Ural-Altay dil ve etnik ailesini niteleyen başlıca iki kelimeden birisidir.