Truva Savaşı. Batı’nın Doğu ile ilk savaşının adı. Tarihteki ilk dünya savaşı. “Türkler Truva’nın öcünü alacaklar” sözü doğru muydu?

Truva Savaşı…

Batı’nın Doğu ile ilk savaşının adı…

Tarihteki ilk dünya savaşı…

Anadolu’nun Batı kıyısındaki Truvalılar, bin 297 gemi ve yüz bin askerle saldıran Menelaus ve kardeşi Agememnon’a dokuz yıl dayanır.

Yunanlar- Akhalılar, Truva’nın güçlü surlarını aşamayınca kurnazlığa başvurur. Bu hamle, Truva Savaşı’nın sembolü haline gelecek “tahta at” hilesidir… İçine en iyi savaşçılarının saklandığı tahtadan yapılmış büyükçe bir tahta atı Truva surlarının önüne bırakan Yunanlar, gemilere binerek, Bozcaada’nın arkasına saklanır…

Geride bırakılan “Sinon” isimli ikna yeteneği güçlü Yunan asker, “tahta atın” hediye olarak bırakıldığına Truvalıları ikna eder…

Kapı açılıp “tahta at” şehrin içine alınınca olanlar olur; atın içine gizlenmiş Yunan savaşçılar, Truvalı nöbetçileri öldürüp şehrin kapılarını kendi askerlerine açar…

Böylece, dokuz yıldır direnen Truva tahta at hilesiyle yenik düşer.

Batı, ilk savaşta Doğu’yu ancak hileyle yener.

Doğu anlar ki, düşmanın en büyük hilesi dostluğudur ama iş işten geçmiştir…

“Tahta at”, hilenin simgesi olur. “Yunan’dan hediye alma” deyimi böyle çıkar!

Fatih ve Atatürk
Truva halkı “Truvalüar”, Hititlerin uzantısıydı.

Türk müydüler?

Yüzyıllardır tartışılır durur bu soru. Örneğin…

Venedik doçu/devlet adamı ve tarihçisi Andrea Dandolo, 1350’lerde Türklerin kökeninin Truva kralı Priamos’un oğlu Turkos’a dayandığını yazdı! Tek kaynak yok…

İspanyol tarihçi Katalan Pedro Tafur, 1437 yılında İstanbul’a geldiğinde Doğu Romalılar arasında‚ “Türkler Truva’nın öcünü alacaklar” sözünün dolaştığını yazdı.

Fatih Sultan Mehmet’in hayatını yazan Giovanni Mario Filelfo, Sultan’ın soyunun Truvalılarla yakınlığını kaleme aldı.

İstanbul’un fethinden sonra Kardinal Isidore yazdığı mektupta Fatih’ten “Truvalıların Prensi” diye söz etti.

Floransalı Demetrius Chalcondylas İstanbul’un alınışını “Truva’nın intikamı” olarak görenlerdendi… Uzatmayayım…

Ya Atatürk? 1922’deki büyük zaferden sonra İzmir’e giderken beraberindekilere “Truva’nın öcünü aldık” dediği iddia edilir…

Truvalılar, Türk ya da değil… Ama Anadolulu olduğu kesin.

Topraklarından çıkartılan bronz mührü eski Yunanca değil; Anadolu’da binlerce sene önce konuşulan Luvi dilinde kazılmıştı. Vs.

Bu bilgiler ışığında gelelim ana konumuza…

Anlamıyor musunuz
Truva Savaşı üç bin yıldır gezgin hikayecilerin ağzından Anadolu’da anlatıldı.

Yunanlı Homeros efsaneyi yazıya döktü. Konuyu sadece aşk hikayesiyle sınırlı tuttu. Oysa…

Her savaş gibi Truva Savaşı da “paylaşım” sorunundan çıktı. Kız kaçırma işin bahanesiydi!

Truva’nın stratejik önemi yadsınamaz gerçekti. Coğrafi sahası, güneyde Ege havzasını, kuzeyde Gelibolu Yarımadası’nı, Trakya ve Karadeniz’i kapsıyordu.

Yunan yayılmacılığı için bu coğrafya önemliydi ve Truva engeldi. Gerek Karadeniz ve gerekse Akdeniz’de Doğu ticareti ilişkileri Truva Savaşı’ndan sonra gerçekleşti.

Ege Denizi’nin her iki kıyısını merkez alan, Akdeniz ve Karadeniz’de kurmuş oldukları kolonileriyle kendilerine bağlı ticaret sistemi kuran Yunan, tüm bölgeyi kolonileştirerek, örneğin Mısır ve Mezopotamya tahılına bağlı olmaktan kurtuldu…

Bu, Batı’nın Doğu toprakları üzerindeki ilk askeri kontrolüydü.

Yani arkadaş!

Batı’nın Doğu’ya üstün gelme mücadelesi (Anadolu’daki boğazlardan Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs’a kadar stratejik noktaları denetimi altına almak istemesi) Truva Savaşı’ndan beri sürüyor…

Batı için, Kuzey Suriye’den Kuzey Irak’a “geçiş yerleri” dün de bugün de hep önemli oldu.

Gözünüzü açın, oyuna gelmeyin… Bizler Truva’nın mirasçılarıyız. Gelibolu Yarımadası’nın uç kısmında, Truva Savaşı’nın ilk şehidi Protesilaos’un anıt mezarı ile Seddülbahir Köyü içinde Çanakkale İlk Şehitler Anıtı yan yanadır…

Hâlâ kimileri… Batı’nın gösterişli “tahta at” hilesine inanıyor; “Batıcıyız” diyor! Suriye barışı için toplanan Doğu ülkeleri Rusya, İran ve Türkiye’nin çabalarına burun kıvırıyor. Putin, Ruhani ve Erdoğan’ın Truva’yı temsil ettiklerini kavrayamıyor.

ABD’nin “tahta atının” PKK/PYD olduğunu görmezden geliyor…

O “tahta ata” bir daha kapımızı açmayacağız arkadaş, anlamıyor musunuz?

Soner Yalçın