Tarihe not.. Hürgün gazetesi geliyor. Erdal Güven müjdeledi

Tarihe not…

Gazeteciyim ben. Hem okullu, hem alaylı. Hayatını gazeteciliğe adamış biriyim. Ve şimdi sizi bir yolculuğa davet ediyorum.
Gazetecilik ruhuna geri dönüş yolculuğuna.
1983 yılında Türkiye’nin en iyi gazetecilik okulu olan Anadolu Üniversitesi’nde okurken Türkiye’nin en iyi gazetesi olan Hürriyet Gazetesi’nde çalışmaya başladım.
Patronu, gazeteci olan Erol Simavi’nin Hürriyet’inde.
Üniversiteden mezun olunca da, önce Hürriyet Vakfı Erol Simavi Özel İletişim ve Eğitim Merkezi”nde Gazetecilik eğitimine devam ettim.
Sonrasında da Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu’nda efsane gazetecilerle çalıştım.
Ardından Hürriyet Gazetesi Tokyo temsilcisi olarak Japonya’ya tayin edildim.
Bu süreçte Türk basınında da önemli değişiklikler oluyordu.
Patron gazeteciler bir bir sahneden çekiliyor; yerlerine işadamı olan yeni dönem gazete patronlarına bırakıyorlardı.
Bu yeni dönem, gazetecilik ruhunu yavaş yavaş yok etti; gazeteleri endüstriyel birer kurum haline dönüştürdü.
Her biri yüz milyonlarca dolar eden koca müesseselerdi.
Küçük idare binaları yerine dev plazalar; basit baskı makineleri ise saatte 100 bin renkli gazete basabilen korkunç tesisler inşa ettiler.
Kağıtlar daha kaliteliydi; baskı makineleri de. Gazetecilerin yaşam alanları da. Ama okur yavaş yavaş terk ediyordu gazeteleri.
Çünkü, gazetelerin içi boşaltılıyordu. Bu, Türk basının kötü sonu… Ama her son yeni başlangıçlar doğurur.
İşte yepyeni bir başlangıç.
Hürgün…
Hürgün gazetesi, hem Türk basını hem de gazete okuru için yepyeni heyecanlar içeriyor. Hürgün, genç bir gazete. Ama büyük bir geleneğin devamı.
Temelleri, günümüzden 50 yıl önce atıldı.
Efsane gazeteci Çetin Emeç’in kontrolünde, Oktay Kurtböke’nin genel yayın yönetmenliğinde 16 Eylül 1985 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Hürgün için şimdi, ‘’Nerede kalmıştık?’’ diyerek tekrar yayın hayatına başlıyoruz.
Yine aynı mottoyla; ‘’İnsana ve demokrasiye dair her şey…’’ diyerek.
Gazeteler tarihin ve olayların tanıklarıdır.
Haber verir.
Bilgi verir.
Eğlendirir.
Aynı zamanda kamuoyunun vicdanıdır.
Gerçeklerin peşinden koşar.
Ama tüm bu vasıflarının yanında gazete ticari bir üründür. Her sabah mazeret göstermeksizin gazete raflarındaki yerini almak zorundadır.
Türk okuru, her dönem itibarlı, kaliteli ve güven veren gazetelere evinin başköşesinde yer verdi.
Gazetesiyle bağ kurdu; hayatının ve alışkanlıklarının bir parçası haline getirdi. Aynı heyecan ve tutku Hürgün ile tekrar yaşanmaya başlanacak.
Çünkü, gazeteciliğin heyecan veren cazibesi tekrar yaşanmaya ve yaşatılmaya başlanacak.
Hürgün için temel amaç, ulusal bir basın markası olarak her formatta içerik, haber ve hizmet sunmak; okurların hayatlarına değer katmak olacak.
Sürekli yenilenen, gazeteciliğin temel ilkelerinden ödün vermeden gelişen, büyüyen; marka değeriyle birlikte piyasa değerini de artıran bir basın kuruluşu olmak Hürgün’ün hedefleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Gazetesi, dijital uygulaması ve Yıllar Boyu dergileriyle Hürgün, 2020’li yıllarda Türk basınına damgasını vuracak. Buna inanıyoruz.
Bu amaçla Hürgün’ün geliştirdiği yenilikler, gazeteciliğe katacağı değerler ve projelerimiz gazetemizi yatırımcılar açısından da ilgi çekici bir noktaya taşıyacaktır.
Hürgün modeli, gazete satışından kâr eden bir sistemi hayata geçirecek.
Uygulayacağı ‘’gerçek gazetecilik’’ ile Türk basınında kaybolmaya başlayan itibar, kalite ve güveni yeniden inşa edecek olan Hürgün, bir ilke imza atarak hayata geçireceği franchise sistemiyle de Türk basınının yeniden inşa sürecini başlatacak.
Bu konuda kararlıyız.
Azimliyiz.
Gazetelerin gazeteciler tarafından yapılması gerektiği gerçeğinin altını çizerek, ilk adımlarımızı atmaya hazırlanıyoruz.
‘’İnsana ve demokrasiye dair her şey’’ diyerek.
Çünkü Hürgün, Türk basınının itibarı en yüksek markası olmak için yola çıkıyor.

Erdal Güven