Yıllar yıllar öncesi, bir kıza fena halde aşığım, aşığım ama kızın bundan haberi yok. Kız efsane güzel, bende malumunuz tekavütlüğümün ilk yıllarındaydım, yalan olmasın 1 yıl kadar o kızla her gün beraberiz, her akşam aynı mekanda içiyoruz… Benim her gün İçim içime eriyor tabi. Hatuna 9 eylül ünversitesinden iş teklifi gelmiş, sabaha izmire uçacak, ev tutup orada yaşayacak.
Özetle son gecemizdeyiz, bir ara kafam güzelken, ya kızdan cep numarasını istedim, ya da o verdi, mamafih; kafam güzeldi tam hatırlamıyorum. Kız hınzırca gülümseyerek telefon numarasını sigara paketimin üzerine yazdı, mekan kapandı herkes evine gitti.. Ben o yıllarda Bakırköy Belediye başkanın sağ ve sol kolu, bir nevi beyninin 5/2 si durumdayım, belediyeye ait üç büyük projeyi ve başkanı yönetiyorum, cukka sağlam, sahildeki evim keyifli… Tek sorun günde 2-3 saat takım elbise giymem de… Neyse, kafam esti atladım motora Gökhan Hotiç kardeşimi görmeye; avcılara doğru yola çıktım. Tam ataköy kavşaktan şirinevlere döndüm, baktım tekel açık, gökhana eliboş gitmek olmaz, sigara bira derken, kendi sigara paketimden bir sigara yaktım ve boş paketi çöpe salladım, gökhan da bira sohbet vss vss derken, elimi sigara paketine attım, o kafayla o güzel kıza mesaj atmak istedim… Mesajım tek kelime olacaktı.
Gitme…
O an hayatımın en hızlı ayılmasını yaşadım, biran aklım başıma geldi ve kızın numarası yazılı paketi çöpe attığımı hatırladım, gökhanın evden fırlayıp motora atlamam 20 saniye sürmüştür. Bastım gaza solu kapadım, avcılar şirinevler arasını 7 dakikada geçip, paketi attığım çöplerin olduğu yere ulaştım. Baktım çöpçüler bölgeyi temizliyorlar, daldım aralarına ve
– Aman dedim, abiler aman aman… Şuralara bir yere kırmızı marlboro paketi atmıştım, o paketi bulmam gerek…Çöpçüler garip garip yüzüme bakarken; Abiler bir kıza deliler gibi aşığım, o paketin üzerinde, sevdiğim kızın numarası vardı. dedim. Abiler insafa geldiler, el arabalarını yere dökerek tüm sigara paketlerini teker teker incelemeye başladılar. Yaklaşık yarım saatlik aramanın sonunda benim paketi getirip bana verdiler, o gece o çöpülere maaşımın yarısını dağıtıp, tekrar gökhanın evine döndüm ve gökhanın şaşkın bakışları altında; aşık olduğum o kıza ilk ve son mesajımı attım…
– Gitme… 5 dakika sonra tek kelime cevap geldi
– Gitmem…
Sonrasında ilk başlarda son derece güzel bir aşk yaşadık, 3 yıl sonra nişanlandık, 4. yılda bize karşı yapmış olduğu hayati hatalardan sonra, kızdan inanılmaz derece de soğudum, tüm takıları ona hediye ederek, belediyedeki işimden ayrılıp, yeni bir motor aldıktan sonra yola çıktım… Henüz Büyükçekmeceyi geçmemiştim ki; tek kelimelik bir mesaj geldi..
Gitme…
Cevap vermedim, sol şeridi kapatıp, Gökçeada’ki çakırın meyhanesine doğru….
Sözün özü, saygınlığı kalmamış bir ilişkide…
Sevgi engelli, aşksa;… ölü doğmuş, bir bebektir…
Sevgilerimle Murat Ceylan Murat Ceylan
Murat Ceylan
