Dinlemeyen fetöcü olsun.. ‘Soyun sopun kurusun unutursan Ata’nı.. Anafarta, Conk Bayırı, Çanakkale Destanı.. Mustafa Kemal’dir adı, Atatürk’tür asil şanı’

Conkbayırı Muharebesi, 7 Ağustos 1915 tarihinde Anzak ve İngiliz birliklerinin Conk Bayırı Osmanlı mevzilerine taarruzlarıyla başlayan ve 10 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çarpışmalardır.

İtilaf Devletleri’nin 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımadası’na yaptıkları çıkartmalar ardından Mayıs ayı sonlarına kadar kanlı çatışmalar olmuştu. Osmanlı savunması, Birleşik Donanma’nın çok yoğun topçu desteğinde girişilen bu taarruzlar karşısında hatlarını birkaç yüz metre geri çekmek zorunda kalmışsa da inatçı bir direnme göstermişti. Bu birkaç yüz metrelik ilerlemeler, İtilaf Devletlerinin Akdeniz Yurtdışı Seferi Kuvvetleri’ne, hiç beklenmedik ölçüde ağır kayıplara mal olmuştu. Mayıs sonlarında ise Osmanlı savunması iyice pekişmiş, mevziler Avrupa cephesinde olduğu gibi kilitlenmişti.

Akdeniz Yurtdışı Seferi Kuvvetler komutanı General Sır Ian Hamilton, cephelerdeki bu kilitlenmeyi kırabilmek için Müttefik üst komutanlıklarından sürekli olarak takviye birlikler istemektedir. Bu talepler karşısında bazı birlikler izleyen iki ay içinde bölgeye aktarılmıştır.

General Hamilton, takviye birlikleri iki cephede kullanmaya karar vermiştir. Bölgeye aktarılan birliklerin bir bölümüyle Anzak Kolordusu’nun 2. tümeni takviye edilecek ve Arıburnu Cephesi’nin kuzey yanından bir çevirme taarruzuna girişilecektir. Takviye kuvvetlerin ağırlıklı bölümü ise Arıburnu Cephesi’nin kuzeyinde karaya çıkarılarak yeni bir cephe açılacaktır. Her iki operasyona aynı gün yani 6 Ağustos 1915 tarihinde başlanılması planlanmıştır.

Takviyeli Anzak 2. Tümeni’nin girişeceği bu çevirme taarruzu, Sarı Bayır Harekâtı olarak bilinir. Sarı Bayır Harekâtı, Müttefiklerin “Sarı Bayır” olarak adlandırdıkları Kocaçimen Tepesi – Besim Tepe – Conk Bayırı ve Düztepe hattının işgal edilmesini amaçlamaktadır. Anzak kuvvetleri, iki kol halinde cephenin sol kesiminden kuzey yönünde ilerleyecek, daha sonra sola çark ederek doğu yönünde ilerlemelerini sürdüreceklerdir. Daha güneyde olan sağ kol Şahintepe üzerinden Conkbayırı’nı ele geçirecektir. Sol kol ise Ağıldere’de ikiye ayrılarak Kocaçimen Tepesi’ni ve Besim Tepe’yi ele geçirecektir. Anzak Tümeni sağ kol görev kuvvetinin Conk Bayırı Osmanlı mevzilerine karşı giriştikleri taarruzlar ve Osmanlı kuvvetlerinin karşı taarruzları Conk Bayırı Muharebeleri olarak bilinir.

7 Ağustos

Plana göre General F.E. Johnston komutasındaki sağ taarruz kolu, 7 Ağustos günü sabaha karşı Şahin Sırtı üzerinden Conk Bayırı’na taarruz edecek ve tepeyi gün doğmadan bir saat önce, yaklaşık 03:30’da işgal etmiş olacaktı. Ancak özellikle Yayla Tepe’deki Osmanlı direnmesi nedeniyle ileri hareket gecikmelerle sürdürülebilmişti. Öte yandan saat 04:30’da taarruz kolunun bir taburu da yolunu kaybetmiş, buluşma noktası olan Şahin Sırtı’na ulaşamamıştı. General Johnston, saat 06:30’a kadar bu taburu beklemiştir.

Gece boyu işitilen silah sesleri Osmanlı karargâhlarını alarma geçirmişti. Arıburnu Cephesi’nin kuzey kesimindeki sırtlar üzerinden kuvvetli düşman kollarının ilerlemekte olduğu yönünde raporlar alan Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa, elindeki tek ihtiyat tümeni olan 9. Tümen komutanı Albay Hans Kannengiesser’e, tümenin üç alayından ikisiyle Conkbayırı’na hareket emri vermiştir.

9. Tümen komutanı Albay Kannengiesser, 7 Ağustos 1915 sabahı, saat 06:00 dolaylarında, kendi birliklerinden önce Conkbayırı’na ulaştığında Suvla koyunda yapılmakta olan çıkartmayı görür, ancak Conkbayırı’nda bir düşman harekâtı yoktur. Albay, saat 07:00 dolaylarında sırta doğru ilerleyen bir keşif koluna, Conk Bayırı’ndaki tek kuvvet olan bir topçu bataryasını korumakla görevli yirmi erata ateş açma emri vermiştir. Bir süre devam eden çatışmanın ardından keşif kolu çekilmiştir. Albay Kannengiesser, bu çatışmada göğsünden yaralanmıştır.

Kısa bir süre sonra Mustafa Kemal Bey’in gönderdiği iki alay da savunmaya katılmışlardır. Albay Kannengiesser’in yaralanmasından hemen sonra, saat 08:00’de kendi tümenin 25. Alayı da Conkbayırı’na ulaşıp siperlere girmiştir…

Saat 09:00’da Birleşik Donanma’nın yoğun topçu ateşi, bir buçuk saat boyunca Conkbayırı’nı hallaç pamuğu gibi atmıştır. Saat 10:30’da General Johnston komutasındaki Anzak sağ taarruz kolunun iki tugayı (savunmanın üç katı bir kuvvetle) taarruza kalkmıştır. İlk taarruz dalgasını oluşturan üç bölük 100 metreden az ilerleyebilmiş, yoğun ateş altında 250 erat ve subayını kaybederek geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu durum üzerine taarruz durdurulmuştur. Sağ Taarruz kolu komutanı General Johnston, harekât komutanı General Godley’e gönderdiği raporda, hava kararana dek ileri bir harekât yapılmasına olanak olmadığını bildirmiştir.

Ertesi gün yapılacak taarruza hazırlık olmak üzere iki tabura Şahin Tepe’ye yerleşme emri verilmiştir. Taburlardan biri Düz Tepe üzerinden açılan ateş sonucu ağır kayba uğramış ve dağılmıştır. Bu taburdan sadece 37 kişi Şahin Tepe’ye ulaşabilmiştir. Diğer tabur ise dağınık ilerlemiş ve kayba uğramadan tepeye ulaşmıştır.

8 Ağustos Anzak taarruzu

Şahin Tepe üzerinden Conk Bayırı’na yapılacak taarruza bir Yeni Zelanda ve iki İngiliz taburu, Yarbay William G. Malone komutasında katılacaktır. Maori kıtalarının da dahil olduğu bir tabur, ihtiyatta tutulacaktır. Deniz ve kara topçusunun birlikte katıldığı 1,5 saat süren hazırlık ateşi ardından taburlar gün ağarırken, saat 05:30’da Conk Bayırı’na taarruza geçmişlerdir. Conk Bayırı, kuzeyden güneye 200 metrelik bir sırttır. Tepe, bu sırtın kuzey ucundadır. İngiliz ve Yeni Zelanda taburları bu sırtın güney ucuna, ciddi bir direnmeyle karşılaşmadan ulaştılar. Osmanlı kuvvetleri, hazırlık ateşinden korunabilmek için geri alınmıştır. İngiliz resmi tarihi bu aşamayı, Conk Bayırı’nın işgal edilmesi olarak anlatır. Gerçekte Conk Bayırı’nın zirvesinin işgali söz konusu değildir.[1]

Ancak sırttan girişilen müttefik ileri hareketi, hem Düz Tepe’deki hem de Besim Tepe’deki Osmanlı mevzileri tarafından yan ateşi altına alınmıştır. Saat 09:00’a doğru yedekteki birlikler ileri sürülmüştür. Ancak Osmanlı tarafından ağır ateş altına alındılar. Özellikle Maoriler, tüm birliklerle temaslarını yitirecek denli uzağa püskürtüldüler.

Conkbayırı esasen Anafartalar Grup Komutanlığı’nın sorumluluğundadır. Albay Fevzi Bey, grup komutanlığına bir gün önce 7 Ağustos’ta atanmıştı ve bölgeye gelişi henüz oniki saat bile olmamıştı. Üstelik elinde hiç ihtiyat yoktur. Albay Fevzi Bey, Kuzey Grup Komutanı (Arıburnu Cephesi) Esat Paşa’dan yardım istemiştir ancak, onun da ihtiyatı kalmamıştır. Esat Paşa, durumu Güney Grup Komutanı (Seddülbahir Cephesi) olan kardeşi Vehip Paşa’ya bildirerek takviye kuvvet göndermesini istemiştir. Vehip Paşa derhal Kurmay Albay Ali Rıza (Sedes) Bey komutasındaki 8. Tümen’in yürüyüşe geçmesi için emir vermiştir. Tümen komutanı, Conk Bayırı’ndaki birliklerin komutasını üstlenecektir. Kocaçimen Tepesi’nden Düztepe’ye kadar olan hat, Yarbay Cemil Bey’in komutasındadır ve karargâhı Kocaçimen Tepesi’ndedir, bu yüzden Conk Bayırı’ndaki birlikleri yönetmesi güç olmaktadır.

Gün boyu süren çatışmalar, öğleye kadarki süre içinde Osmanlı savunması için oldukça kritiktir. Beş kilometrelik bir cephe hattında Osmanlı savunması 5.000 tüfek gibi ince bir tek hattır. Her ne kadar Osmanlı topçu bataryalarının ateşi ardından cephe komutanı Yarbay Cemil Bey’in emriyle girişilen karşı taarruz, İngilizleri ve Yeni Zelandalıları geriletmişse de sırttan atamamıştır. Öğleden sonraki saatlerde bölgeye yetişen takviyelerle durum düzelme eğilimine girmiş, derhal karşı taarruzlara başlanmıştır.

Hava kararıncaya dek süren çatışmalarda Osmanlı tarafının giriştiği karşı taarruzlar, Birleşik Donanmanın yoğun ateşinin de etkisiyle sonuç getirmemiş, Yeni Zelanda ve İngiliz kuvvetleri sırtın güney kesiminde tutunmayı sürdürmüşlerdir.

Güney Grup Komutanı Vehip Paşa’nın gönderdiği 8. Tümen’in 23. ve 24. Alayları Kurmay Albay Ali Rıza Bey’in komutasında saat 19:00 dolaylarında Conk Bayırı’na ulaşmaya başlamıştır. Albay Ali Rıza Bey, her iki alayının tüm mevcudu bölgeye ulaştığında, saat 22:30’da bir karşı taarruza girişmiştir. Ancak bu taarruz bir sonuç getirmemiştir. Taarruz sırasında 9. Tümen geçici komutanı Binbaşı Hulusi Bey ile 25. Alay komutanı Yarbay Nail Bey yaralanmış, Yeni Zelandalı komutan Yarbay William Malone ise ölmüştür.

Gün sonunda taarruza katılan üç müttefik taburundan birinde iki subay ve 47 er yara almadan kalabilmiştir. Diğer iki taburun kaybı ise 766’dır. Osmanlı birlikleri ise gerek karşı taarruzlarda gerekse donanma topçusunun siperlerine yönelen ağır bombardımanında ağır kayıplar vermişlerdir.

9 Ağustos

General Godley’in 9 Ağustos 1915 sabahı yapmayı planladığı taarruz için elinde henüz cepheye sürülmemiş taburları vardır. Bu taburlar İngiltere’den takviye olarak gönderilen “Yeni Ordu”ya ait olup, Yeni Zelanda ve Avustralya Tümeni’ni takviye için Arıburnu sahiline çıkartılmış birliklerdir. General Godley’in planı Conk Bayırı’ndan Besim Tepe’ye kadar olan sırtların işgalini öngörmekteydi. Esas taarruz bir kısmı taze kuvvetlerden oluşmak üzere beş tabur gücünde bir kuvvetti. Bu kuvvete 38. Tugay Komutanı General Anthony H. Baldwin komuta edecektir. Hedefleri Conk Bayırı zirvesidir. Bu taarruz kolunun sol tarafından General Cox komutasındaki iki tugay, Besim Tepe’ye taarruz edecektir. Ana taarruz kolunun sağ tarafından ise General Johnston komutasındaki birlikler Conk Bayırı sırtlarına taarruz edecektir. Taarruz, saat 04:30’da başlayan ve 05:15’de sona eren hazırlık ateşinin hemen ardından başlayacaktır.

Merkezden taarruz edecek olan General Baldwin’in kuvvetleri, gece yürüyüşü sırasında Ağıldere içlerinde yollarını kaybetmiştir. 9 Ağustos sabahı saat 05:15’de bombardıman bittiğinde taarruz çıkış hattına ulaşamadılar. General Baldwin’in taarruzu başlamadığı için her iki kanattaki birlikler taarruza kalkmadılar. Yalnızca sol kanattaki Gurka taburu Besim Tepe’ye taarruza geçmiştir. Bombardıman sırasında Osmanlı savunmasının geri hatta çekilmiş olması nedeniyle tepeye ulaştılar. Ancak ön siperlere dönen Osmanlı eratının süngü hücumuna uğradılar. Bu çatışmada tugay komutanı binbaşı yaralanmış, diğer subaylar ise ölmüştür. Bunun ardından Osmanlı taarruzu kesilmiş ve tepeye Osmanlı tarafından bir topçu ateşi açılmıştır. Subay ve erat olarak 200 kişilik kayıpları olan Gurka taburunun kalan eratı geri çekilerek tepeyi boşaltmıştır.

Bu çatışmalardan kısa süre sonra “Ağıl” (The Farm) mevkisine ulaşan General Baldwin kuvvetleri, Osmanlı savunması tarafından şiddetli bir ateş altına alınmıştır. Bu birlikler düzlükten geri çekilmiş ve siper kazmaya başlamışlardır.

Conk Bayırı sırtlarındaki Yeni Zelanda birlikleri de taarruza kalkamamışlardır. Zirvedeki Osmanlı siperlerine çok yakın olan konumları dolayısıyla bu bölgeye hazırlık ateşi açılamamıştı. Zirvedeki Osmanlı savunması, bombardıman süresi boyunca dahi, Yeni Zelanda birliklerini ateş altında tutmuştur. Kısa süre sonra Besim Tepe üzerindeki Osmanlı eratının yan ateşi başlamıştır. Sürekli kayıp veren ve ileri harekete girişemeyen bu birlikler Conk Bayırı sırtlarını da boşaltarak geri mevzilere çekilmek zorunda kalmışlardır.

Planlanan bu harekâtın ilerlemesi daha başlamadan saat 04:30’da, Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, Suvla Koyu’ndaki İngiliz kuvvetlerine yönelen taarruzu başlamıştır. Birinci Anafartalar Savaşı olarak bilinen bu taarruz, Conk Bayırı ve Besim Tepe’yi hedef alan birlikleri hareket edemez duruma getirmiştir.

İlerleyen saatlerde Müttefik yüksek komutanlığı, hem Conk Bayırı’nı hedef alan taarruzların hem de Sarı Bayır Harekâtı’nın sürdürülemeyeceğine karar vermişlerdir. Bu andan itibaren ileri hatlardaki yorgun birliklerin değiştirilmesi, takviye edilmesi ve siper kazılması dışında bir etkinlik gösterilmeyecektir. Ancak buna olanak bulunamamıştır. 10 Ağustos sabahı başlayan Osmanlı taarruzları Müttefik kuvvetleri bu hatlardan da geri atmıştır.

10 Ağustos

1. Anafartalar Muharebeleri sonlanır sonlanmaz bölgeye hareket eden Kurmay Albay Mustafa Kemal Bey, 10 Ağustos sabahı saat 04:30’da bölgedeki 8. ve 9. Tümenlerin taarruzunu yönetmiştir. Ani bir süngü taarruzuyla girişilen ileri hareket Müttefik hatlarını 500-1.000 metre geri atmıştır. Bu muharebe, Çanakkale Savaşı’nın en kanlı çatışmalarından biri olarak tarihe geçmiştir.

Anzak 2. Tümeni, 6 Ağustos 1915 sabahı, Sarı Bayır Harekâtı olarak bilinen taarruzlarıyla Conk Bayırı ve Besim Tepe’ye taarruz etmişlerdi. Takviye İngiliz kıt’alarıyla sürdürülen bu taarruzlar 10 Ağustos’taki bu Osmanlı taarruzu ile tümüyle geri atılmıştır.

Dipnotlar
  1. Alçıtepe’den Anafartalar’a Çanakkale Kara Muharebeleri, Tuncay Yılmazer…
Kaynakça
  • Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekatı – General C.F.Aspinall – Oglander (General Ian Hamilton’un karargâh subaylarından)
  • Alçıtepe’den Anafartalar’a Çanakkale Kara Muharebeleri – Tuncay Yılmazer

Birinci Anafartalar Muharebesi

Birinci Anafartalar Muharebesi, Gelibolu’daki Müttefik Kuvvetleri’ne ulaşan takviye kuvvetleri ile gerçekleşen Suvla Koyu çıkarması ardından bu birliklerle Osmanlı kuvvetleri arasında 9 Ağustos 1915 tarihinde gerçekleşen muharabelerdir.

İtilaf Devletleri’nin Gelibolu Harekâtı, Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’a donanma ile ulaşarak Osmanlı Devletini savaş dışı bırakmaktı. Ancak 1915 yılının Mart ayında, bu görev için organize edilen Birleşik Donanma’nın, Osmanlı kıyı topçusu tarafından püskürtülmesi üzerine Gelibolu Yarımadası’nın bir kara harekâtıyla işgal edilmesi, bu yolla Osmanlı topçu bataryalarının etkisiz hale getirilerek donanmaya yol açılmasını amaçlayan bir işgal planı uygulamaya konulmuştur. 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımada’sının güney ve güney batı sahillerine yapılan çıkarmalarla Müttefik kara harekâtı başlatılmıştı. 1915 yılının Mayıs ayı sonlarına kadar Müttefik kuvvetlerin giriştiği taarruzlar boyunca Osmanlı savunma hatları, birkaç yüz metre gerilemişse de direnmeyi başarmış, Müttefik ileri harekâtını ağır kayıplara uğratarak durdurmayı başarmıştı.

Gelibolu Yarımadasının işgaliyle görevli Müttefik kuvvetler komutanı General Sır Ian Hamilton, kilitlenen cepheleri açmak için takviye gönderilen birliklerin bir bölümüyle Suvla Koyu’nda bir çıkarma yapmak, bir kısmıyla takviye ettiği Anzak 2 Tümeni ile taarruz etmeyi planlamıştır. Her iki harekâtın da 6 Ağustos 1915 gecesi yapılması planlanmıştı.

Suvla Koyu’na çıkan İngiliz birlikleri ise 8 Ağustos akşamına kadar kayda değer bir ilerleme yapmamışlardır.

Anzak 2. Tümeni’ne verilen görev, Kocaçimen Tepesi – Besim Tepe – Conk Bayırı – Düztepe hattının işgal edilmesidir. Tümen, bu sırtlara iki kola ayrılarak taarruz edecektir. 6 Ağustos akşamı ilerleyen Anzak kolları, Osmanlı gözcü postaları tarafından yer yer ateş altına alınmıştı. Bu silah sesleri Osmanlı karargâhlarını harekete geçirmiştir. Hızla bölgeye akan takviye birlikleri gün doğarken, zaten gece boyu Osmanlı direnişi karşısında yıpranan Anzak ileri hareketini bütün bütün durdurmuştur. 8 Ağustos 1915 akşamına kadar özellikle Conk Bayırı sırtlarında sert ve kanlı çatışmalar olmuş, Osmanlı savunması bu sırtları elde tutmayı başarmıştır.

Osmanlı hazırlıkları

Bölgeye ulaşıp mevzilere giren 9. ve 4. Tümenlerle Kocaçimen Tepesi – Anafartalar hattında, müttefik saldırıları durdurulmuş, cephe tutulmuştu. Ancak daha kuzeyde Suvla Koyu’na çıkmış olan İngiliz 9. Kolordusu karşısında Yarbay Wilmer komutasında üç taburluk bir kuvvet vardır. 5. Ordu komutanı Mareşal Liman von Sanders, Saros Grup Komutanı Albay Fevzi Bey’e, emrindeki 7. ve 12. tümenlerle Anafartalar bölgesine hareket etme emri vermiştir. Emre göre Albay Fevzi Bey, derhal taarruz edecekti. Mareşal Sanders, Albay Fevzi Bey’i Anafartalar Grup Komutanı olarak atamış, Kocaçimen Tepesi – Conk Bayır hattındaki Osmanlı kuvvetleri komutanı Yarbay Cemil Bey’i ve Yarbay Wilmer’i onun komutası altına vermiştir. Albay Fevzi Bey’in 7. ve 12. Tümenlerinin Anafartalar bölgesine ulaşması ve taarruz için yayılması 8 Ağustos akşam saatlerini bulmuştur. General Sanders, Albay Fevzi Bey’e derhal taarruz edilmesi emri vermiştir. Albay Fevzi Bey, 7. Tümen komutanı Albay Halil Bey ve 12. Tümen komutanı Yarbay Selahattin Bey’le görüştükten sonra bu emri uygulamamaya, birlikleri gün doğarken taarruza kaldırmaya karar vermiştir. Her üç Osmanlı komutanı da daha önceki çarpışmalarda uzun bir yürüyüşün hemen ardından, dinlenmeden, hele hele gece karanlığında girişilen taarruzların hem sonuç getirmediğini hem de askerin kırılmasına yol açtığını bilmektedirler. Mareşal Sanders, emrine uymadığını öğrenir öğrenmez 8 Ağustos akşamı Albay Fevzi Bey’i görevden almıştır. Aynı gece saat 21:45’de Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa’ya telefonla, emrindeki 19. Tümen Komutanı Albay Mustafa Kemal Bey’in Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandığı bildirilmiştir. Mustafa Kemal Bey, kendi tümeninin komutasını Yarbay Şefik Bey’e teslim ederek at sırtında iki buçuk saatlik bir yolculuğun ardından yeni karargâhına, Çamlıtekke’ye 01:30 dolaylarında ulaşmıştır. O saatlerde 7. ve 12. tümenler, bölgeye tam mevcuduyla ulaşmış ve taarruz hazırlıklarını tamamlamışlardır. Taarruz hazırlıklarının tamamlanmış olduğunu gören Mustafa Kemal Bey, Kocaçimen Tepesi ve Conk Bayırı’nda savunmada kalmak, her iki Anafartalar sırtlarından ise taarruz etmek kararındadır.

Albay Mustafa Kemal Bey, elindeki kuvvetlerin bir kısmını ihtiyata ayırmamış, tüm kuvvetleriyle taarruz etmiştir. Emrindeki, Yarbay Selahattin Adil Bey komutasındaki 12. Tümen Mestantepe, Albay Halil Bey komutasındaki 7. Tümen ise Damakçılık bayırı yönünde taarruz edip bu bölgeleri işgal edecektir. Böylece Anafartalar bölgesi güven altına alınmış ve sahile çıkan İngiliz 9. Kolordusu ile taarruzda olan 2. Anzak Tümeni’nin bağlantısı kesilecektir. Taarruza katılan kuvvet 16.000 kişilik bir kuvvettir. Yarbay Wilmer’in kuvvetleriyle birlikte Anafartalar bölgesindeki Osmanlı kuvvetleri 19.000’dir. 7. Tümen eksik kadroludur. Mareşal Sanders’in emriyle bir alayını Saros’ta bırakmıştır.

Müttefik hazırlıkları

Kocaçimen Tepesi – Conk Bayırı sırtlarında kanlı çatışmaların sürdüğü 7-8 Ağustos günlerinde çıkarma bölgesi Suvla Koyu sakindir. Çıkarmanın ikinci günü İngiliz 9. Kolordusu’nun 10. ve 11. tümenleri sahile çıkmıştı. Askerler denize giriyor ve güneşleniyorlardı. Her iki tümen komutanı da topçu bataryalarının sahile çıkıp mevzi almasını beklemekte, genel bir taarruzu 9 Ağustos sabahı için planlamaktadırlar. Tam da Mareşal Sanders’in geciken taarruzuyla aynı saatlerde.

Müttefik kuvvetler komutanı General Sır Ian Hamilton, 8 Ağustos günü saat 16:30’da Suvla Koyu’na gelmiştir. Çıkarma tam olarak tamamlanmamış, Kolordu komutanı sahile inmeyip açıktaki bir gemide bulunmaktadır. Hamilton, taarruz için emir verememiştir, gün kavuşmak üzeredir. Çaresiz taarruzun bir gün sonra şafak vaktine ertelenmesine razı olmuştur.

General Hamilton ertesi sabah için yani 9 Ağustos 1915 sabahı için gerekli gördüğü emirleri vermiştir, 2 Anzak Tümeni, Kocaçimen Tepesi, Besim Tepe ve Conk Bayırı’na taarruz edecek, İngiliz 9. Kolordusu’nun 10. ve 11. Tümenleri ise Teketepe, Küçük Anafartalar ve Büyük Anafartalar tepelerini ele geçirecektir. Sahile çıkışı sabahın ilk saatlerinde tamamlanan 53. Tümen ise ihtiyatta tutulacaktır. 10. Tümene verilen görev Kavak Tepe, Tekke Tepe ve Küçük Anafartaların işgali, 11. Tümenin görevi ise Büyük Anafartalar’ın işgalidir. Suvla sahillerindeki İngiliz birlikleri, 32.000 mevcutlu bir kuvvettir.

Savaş

Gerek Osmanlı kuvvetleri, gerekse de İngiliz kuvvetleri, 9 Ağustos 1915 sabahı ileri harekâta başladılar. İlk çatışmalar 15 km.lik cephenin kuzey taraflarında, saat 04:40 dolaylarında başladı. Osmanlı 12. Tümeni’nin 35. Alayı, İngiliz 10. Tümen’inin 32. Tugayı’nın ileri hattıyla ile kapıştı. Tugayın iki taburu Tekke Tepe yönünde ilerlemekteydiler. Tugayın bir taburu kayıptır, nerede olduğu bilinmiyor, bulunur bulunmaz bekleyen taburla birlikte harekata katılacaktır. Tabur komutanlarından Albay Moore’un komuta ettiği İngiliz öncü bölüğü kısa sürede tepeden aşağı akan Osmanlı kolları arasında kuşatıldı. Sağ kalan tek subay, bir teğmen teslim olmuştur. 35. Alay ilerlemeyi sürdürerek Yususçuktepe’yi ele geçirdi. Aynı saatlerde sekiz taburlu İngiliz tugayı, Yarbay Wilmer’in iki taburunu geri atarak İsmailoğlu Tepesi’ni ele geçirmiştir. Önündeki İngiliz bozguna uğratarak ilerleyen Osmanlı 34. Alayı’nın üç taburu bu tepeye taarruza geçmiş ve saat 06:00 dolaylarında tepeyi süngü hücumuyla ele geçirmiştir.

Yusufçuktepe Müttefik topçusunun ateşi altına alındığında buradaki fundalıklarda yangın çıkmıştır. 32. Alay zorunlu olarak tepenin gerisine çekildi. Ancak rüzgarın yön değiştirmesiyle yangın, tepe eteklerindeki İngiliz birliklerine doğru ilerlemiştir. 32. Alay yeniden tepeye yerleşti. Her iki taraftan yaralılar bu ateşin içinde kaldılar.

Osmanlı 34. Alayı’nın yerleştiği İsmailoğlu Tepesi eteklerine Osmanlı topçusunun açtığı ateş, İngiliz taarruz kuvvetlerinin sol ucunda ani bir paniğe yol açmıştır. Osmanlı topçusunun ateşi ileri kaydırmasıyla 34. Alay, İngiliz hatlarının merkezine doğru taarruza geçmiştir. Üç ya da dört bölükten oluşan bir İngiliz kuvveti bu bölgede savunma düzenine geçtiyse de Osmanlı topçusunun ateşiyle silinmiştir.

Günün ilk yarısında Mestan Tepe işgal edilmiş, ancak yoğun donanma ateşi ve İngiliz takviyelerinin taarruzu sonucu boşaltılmak zorunda kalınmıştır.

Günün ilerleyen saatlerinde Müttefik komutanlığı, yedek olarak ayırdığı 53. Tümen’in iki tugayı ile Yusufçuktepe’ye dört kez yenilenen taarruzlarda bulunmuştur. Ağır kayıplara uğramasına kaşın 34. Alay bu tepeyi elde tutmayı başarmıştır.

Cephenin güney kesiminde Albay Halil Bey’in 7. Tümeni eksik kadrolu, iki alaylı bir tümendir. Alaylardan birini Saros’da bırakmıştır. Taarruza katılan alaylar, önceki aylarda Seddülbahir Cephesi’de savaşmış birliklerdir, dolayısıyla eratın en azından bir bölümünün ve subaylarının muharebe deneyimi vardır.

Her ne kadar önlerindeki İngiliz birliklerini geri atmayı başardılarsa da saat 10:00 dolaylarında ağır topçu ateşi altında durmak zorunda kaldılar. 20. Alay komutanı Yarbay Halit Bey, şehit düşmüş, 21. Alay komutanı Yarbay Yusuf Ziya Bey yaralanmıştır. Yarbay Halit Bey’in kaybı Osmanlı tarafı için ağırdır. Birinci Kirte Muharebesi’nde parlak bir komuta yeteneği sergilemişti.

Saat 09:00 dolaylarında cephenin tüm kuzey kesiminde inisiyatif Osmanlı kuvvetlerine geçmiştir. General Stopford, saat 12:00 dolaylarında ihtiyattaki 53. Tümeni ateş hattına sürerek, sahilde tutunmayı başarabilmiştir.

Osmanlı kayıpları 2.065 erat ve subaydır.

Akdeniz Yurtdışı Seferi Kuvvetler komutanı General Sır Ian Hamilton, İngiliz Savaş Bakanı Kitchener’e çektiği telgrafta, “Dün sabah Ece Limanı’ndan Büyük Anafarta’ya kadar olan bölgeyi zapt edemeyişimize yeterli bir neden bulamamaktayım.” demektedir.

Kaynakça

  • Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekatı – General C.F.Aspinall – Oglander (General Ian Hamilton’un karargâh subaylarından)
  • Alçıtepe’den Anafartalar’a Çanakkale Kara Muharebeleri – Tuncay Yılmazer