Sarıkamış Harekatı.. Oysa Edirne’yi Bulgarlar’dan alan Mustafa Kemal idi. Lakin tarihi yazanlar onun ismini arka plana iterek, Enver Paşa’yı öne sürdü

Sarıkamış Harekatı’nın yıl dönümü……

Başkumandan Vekili Enver Paşa’nın Osmanlıyı çöküşe doğru yola çıkardığı büyük hayali proje…

Edirne’yi Bulgarlardan kurtaran büyük Kahraman, bu kez kalpaklı Moskofları yenip Kafkasları feth edecekti!…

(Oysa Edirne’nin Bulgarlar’dan alınmasını da sağlayan yani askerleriyle ilk giren komutan da Mustafa Kemal idi… Lakin tarihi yazanlar onun ismini arka plana iterek, Enver Paşa’yı öne sürdü..)

Napolyon’un dediği gibi, ‘Kar Generali Osmanlıyı yenecekti.
En güvenilir komutan Hafız Hakkı Paşa bile ilaç olmamıştı. Bulaşıcı hastalığa kapılıp hayatını kaybetti…

Kafkasları fethetme planı büyük bir hüsrana dönüşmüştü. Ruslar, Ermeni generaller ve askerlerle birlikte Anadoluyu tamamen işgal etti…
KİMSE; SARIKAMIŞ YENİLGİSİNİ ÖĞRENEMEDİ

O dönem Enver Paşa, yenilginin gazetelerde yer almasını engellemişti. Haber yapılmasını yasakladı. Kimse ne olduğunu bilmiyordu. Lakin, Rus basını ve Avrupa basını yazacaktı..
Enver Paşa İstanbul’a döndüğünde, Mustafa Kemal ile sohbet eder…
Enver Paşa, üzgün, yorgun ve mahcuptur…
Yüzünü kaçırır…
Aralarında şu konuşma geçer.
“Biraz yoruldunuz”.
“Yok, o kadar değil”
“Ne oldu?”
“Çarpıştık. O kadar”
“Şimdi vaziyet nedir?”
“Çok iyidir!..”

GERÇEK YAŞAM HİKAYELERİ…

Anadolu işgali sonrası Ruslara yardım eden Ermeniler millete büyük zulüm uyguladı. Katliamlar durdurulamadı. Bu yüzden insanlar soğuk ve karlı havada yaşam mücadelesi vererek, muhacir olup, yollara düştüler..
O muhacirler arasında yer alan büyüklerimizin hatıralarını dinledim. Neler yaşadıklarını öğrendim..
Çocuğunu yorulunca yola bırakanlar, açlıktan deri kemerleri kemirenler, namusunu korumak için uçuruma atlayan kadınlar, Rusların ve batılıların birbirine düşman ettiği Türk ve Ermeni aileler….
Allah’tan rahmet diliyorum.
Sarı Gelin, romanımda o insanların yaşadıklarına yer verdim…
Onlar için Muhacirlik bir Milat idi…
Doğum veya ölüm tarihi gibi…

İyi okumalar…

İbrahim Karahan