Şanlı “Erenköy Direnişi’ni unutma.. Geçmişini unutan topluluklar dağılmaya mahkumdur

Şanlı “Erenköy Direnişi’nin” 53’üncü yıldönümünde “Erenköy Şehit ve Gazi’lerini” sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz…

Gökhan Güler

Erenköy Direnişi, 1964 yılında Kıbrıs’ın Erenköy bölgesinde Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumları arasında meydana gelen çatışmalar.

Erenköy, Kıbrıs Türklerinin Türkiye’den silah getirebildiği en önemli limandı.
Burada, Rum köylerinin arasında kalmış Türk köyleri bulunmaktaydı. Bu nedenle Rumlar, 25 Aralık 1963 gününden itibaren bölgede atış yapmaya başlamışlardı, fakat henüz bir çatışma olmamıştı.
Bu arada, sayısı 400 civarında olan Türkiye’de üniversite okuyan Kıbrıs Türkleri, Nisan 1964’te bölgeye çıktı.
25 Nisan 1964 günü ise Rumların saldırıları ve çatışmalar başladı.
Aralıklarla devam eden çatışmalar, 2 Ağustos 1964 günü şiddetlendi.
Çevredeki diğer dört Türk köyünün sakinleri Erenköy’e sığındı.
8 Ağustos günü Rumlar taarruza geçti.
16:15’te iki Türk uçağı uyarı uçuşu yaptı.
Rumlar buna rağmen ilerlemeye, Türkler ise direnmeye devam etti.
9 Ağustos günü 64 Türk uçağının müdahalesiyle çatışmalar son buldu ve Rumlar geri çekildi.
10 Ağustos günü ise ateşkes imzalandı.

Günümüzde Erenköy, bir eksklav halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bağlı olup, 8 Ağustos Erenköy Direnişi Günü olarak anılmaktadır.

BİLGİ

Rum saldırılarının başlaması ile birlikte Erenköy merkez olmak üzere Süleymaniye, Alevkaya, Bozdağ, Mansura ve Erenköy’den oluşan bir Türk kantonu meydana gelmişti. Rum EOKA çeteleri bu kantonu işgal etmek için Nisan ayından itibaren düzensiz saldırılara başladılar. Ne var ki gördükleri şiddetli direnç yüzünden bu saldırıları başarıya ulaşmadı. Bu arada ingiltere ve Türkiye’de yüksek öğrenimde bulunan Kıbrıslı Türk gençler de, 40-50 kişilik, gruplar halinde önceleri sandallar, daha sonraları ise hücumbotlar aracılığı ile Erenköy bolgesine çıkarak köylülerin oluşturduğu savunma cephesine katılmaya başladılar. Diğer yandan Erenköylü balıkçılar da küçük sandalları ile ANAMUR’a giderek, silah ve cephane getirmeye başladılar.

Bu silah getirme işine TMT sözlüğünde BEREKET, silah getirenlere de BEREKETÇİ deniyordu. Getirilen silahlar gizli olarak tüm adadaki direniş ve savunma yuvalarına dağıtılmaktaydı. Denebilir ki Türk Halkının saldırılar karşısında yok olmamasının en büyük etkeni, Erenköy’lü balıkçıların getirdiği bu silahlardı.

Bu arada 9 Haziran 1964’de adaya gelen Grivas, Nisan ve Mayıs ayları boyunca süren saldırılarla bir sonuç alamayan Rum-Yunan birliklerinin başına geçti ve Yunan Genel Kurmayı tarafından Başkomutanlığa atandı. Grivas, ilk olarak 5 Ağustos’da Mansura ve Bozdağ’a, ardından Selçuklu ve Alevkaya’ya saldırdı. 10 binin üzerinde bir kuvvetle tank ve topçu desteği ile gerçekleşen saldırılar sonucu, bu köyler düştü, mücahitler ise Erenköy’e çekildi. 30 km.’lik bir cepheyi savunan 500 üniversiteli ile 200 köylü mücahit, Erenköy’de son savunmayı yaparken, 8 Ağustos’da Türk jetleri sınırlı bir polis harekatı gerçekleştirildi. Bu harekat, saldırılar durdurmayınca operasyon 9 Ağustos’da da devam etti. Sonuçta Rum Yunan ordusu, ateş-kesi kabul etti, ancak işgal ettikleri bölgelerden de geri çekilmediler. Türkiye’nin bu harekatı, Rum liderliğine, Enosisin gerçekleştirilmesine Türkiye’nin izin vermeyeceğine dair kesin bir ihtar oldu. Ve bu direniş Enosis canavarına vurulan İLK HANÇER oldu. Olayın en önemli yanı ise Türk köylerine yapılan saldırıları izleyen BM Güvenlik Konseyi’nin derhal toplanarak Türkiye’ye “Dur” çağrısı yapmasıydı. Rum saldırıları sürerken onlara “Dur” çağrısı yapma gereğini duymayan BM’nin bu tutumu, tarafsız davranmadıklarının ve Türk halkının güvenliğini sağlayamayacağının kanıtıydı.

Tarih Temmuz – Ağustos 1964
Bölge Erenköy, Kıbrıs
Sonuç Kesin Türk zaferi. Rumların Erenköy bölgesinden çekilmesi
Erenköy’ün Kıbrıs Harekâtı sonrasında kurulan KKTC’ye bağlanması
Komutanlar ve liderler
Türkiye TMT mensubu Kıbrıs Türkleri
Türkiye Türkiye
Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Rumları – Georgios Grivas