“Rakı ile şalgam suyu içen kadın” tartışmasına Fatih Türker de katıldı..

Fatih Türker

Meseleye yeni bir boyut kazandırmak istiyorum…
Bunun için, gözlerinizi kapatın ve size anlatacağım iki ayrı sahneyi hayal edin…
Evdesiniz…
Rakısız, ama “buna rağmen(!)” keyifli bir sofra kurulmuş önünüze…
Ne olabilir?..
Tabii ki kurufasulye-pilav şenliği…
Yanında bol turşu…
Ve o müthiş lezzetin baş pezevengi kurusoğan…
Şimdi;
O yemeği yapan, sofrayı da kuran hatun kişi masaya “bıçakla kesilmiş” soğanı getirip koyuyor önünüze…
Ne oldu?..
Ahan da büyü bozulduuu…
Hanımefendinin “naif(!)” bıçak darbeleri, soğanın suyunu, sofranın da tadını tuzunu kaçırdııı…
Hadi sahneyi geri saralım..
Son aşamada hatun getirdi mutfaktan kuru soğanı…
Koydu masaya..
İndirdi yumruğu…
Cart diye açıldı güzelim soğan…
Cücük, dünyaya yeni gözünü açmş bebek gibi gülümsüyor sana katmanların arasından…
Soru 1:
Hangisini istersiniz?..
Cevap belli:
Tabii ki 2 numarayı!..
Ve geçelim sahne 2’ye…
Aynı sofradayız…
Gecenin sürprizi haşmetli bir bulgur pilavı…
Bizim “naif” hatun…
Hani şu soğanı bıçakla kesen hatun…
Üşenmemiş, sütte filan bekletmiş bulguru… Öyle pişirmiş…
İçinde çeşitli aromalar…
Ama sağlığımız için(!) sıfır tuz…. filan…
Aynı sürprizi diiğer hatundan da izleyelim…
Kurunun tam da tadına varılırken… “Dur bakalııımm” diyor hatun… Bi mutfağa gidiyor…
Bir dönüyor ki…
Elinde bir kallavi tencere…
İçinde, babana rahmet… Dillere destan meyhane pilavı!..
Domatesi, biberi, soğanı.. Offff…
Soralım bakalım “rakıcı” delikanlılara;
Hangisi?..
Cevap belli:
“Tabii ki ikincisi…”
………
Sözün özü…
Hakan Denker’in rakı masasında hayal ettiği “naif kadın” örneklemedeki 1 numaralı kadındır…
Ve 2 numaralı kadın…
Hani soğanı yumruklayan.. Meyhane pilavını kaşıklayan…
Ve işte rakının yanında şalgam suyunu içen…
O kadındır…
Harbidir… Dümdüzdür…
Orhan Can’a katılıyorum…
Gerek duyarsa bizi dövebilir!..
……..
Hakan Denker’e..
Naif kadını ile denize nazır, beyaz örtülü rakı masasında… Şamdanlar ve klasik müzik eşliğinde…
“Rakına buz alır mısın” diye sorduğu naif hatundan “evet ama onun bi maşası filan yokmu?.. Elinle tutmıycan heralde” tepkisini filan alacağı… Ama tercihi hasebiyle mutlu olmaya çalışacağı nice rakılı geceler diliyorum…
Biz Orhan Can’la…
Açarız rakımızı, şalgamımızı…
Kurarız ortadaki sehpaya çilingiri…
Bir de “baş köşe” yaratırız o sehpada…
Oraya da oturturuz yumrukla soğan kıran, Adana şalgamını rakıya katık eden “Harbi kadın”ı…
Sonra?..
Sonra… Hakan Denker, naif kadınından, son derece naif rakı sofrasında “Ay şekerim biliyomusuuuuun..” diye başlayan sosyete dedikoduları dinlerken…
Biz üzerinde çilingiri taşıyan küçücük sehpamızda… Orhan Can’la ve o “şalgam seven harbi kadınla” memleketi kurtarırız sabahın ilk ışıklarına kadar…
Yaaa Hakancım Denkercim…
Rakı “kalender içkidir”... Öyle süslü püslü sofralara… Şalgamsız sofra süsü hanımlara uymaz…
Bir de…
Rakı içen adam beyaz peynire alışmıştır bir kere…
Kaşarla işi olmaz…
:)))

Fatih Türker

Fatih Türker

Daha önce tartışma yaratan “Rakı içen kadın ve şalgam suyu” haberi linki..

Büyük tartışma: Rakıyla şalgam içen kadın. “Kız, zarif şık giyinmiş ama rakının yanında Abdurrahman abi gibi şalgam içiyor”. Hakan Denker “Rakı içen kadın naifliğine adeta sifon çekmektir şalgam” derken, Orhan Can “O kadın Harbi kadındır. Beni dövebilir” dedi