O benim “ABİM”di. “ER” bir “KUL”.  Soyadı gibi; Gerçek bir asker gibi yaşadı: Çalışkan, korkusuz, onurlu, gururlu Türkiye sevdalısı, Atatürk aşığı, 68 kuşağı. Ünlü gazeteci Kaybettiği ağabeyi için yüreğini böyle açtı

O benim “ABİM”di.
“ER” bir “KUL”.
Soyadı gibi;
Gerçek bir asker gibi yaşadı:
Çalışkan, korkusuz, onurlu, gururlu.
Türkiye sevdalısı,
Atatürk aşığı,
68 kuşağı.
DİMDİK AYAKTA…

O benim “ABİM”di.
“REŞAT ALTINI” gibi kalbi olan bir adam.
Sevecen, dürüst, fedakar, lider.
En küçüğünden en büyüğüne,
En zengininden en fakirine,
En tepedekinden en alttakine,
Dost, arkadaş, kardeş…

O benim “ABİM”di.
Hastalığının son evresi,
Yattığı o hastane yatağında;
Yanında ilk kez gözyaşı döktüğümde,
Dayanılmaz ağrılarına rağmen:
“Ne oluyor Ercü sana,
Ben iyiyim. Bunu da yeneceğiz.” diye,
Tuttuğu elime direnç vermeye çalışan,
Baba insan.

Merak etme “ABİM”
Cenazende büyük sevgi seli vardı.
Akrabalar, dostlar,
Dostların dostları,
Emeğinin geçtiği herkes oradaydı.
İnanıyorum ki, o musalla taşından kalkabilseydin,
Bu cenazenin “acı bir tören” değil,
“Görkemli bir şölen” olduğunu anlatırdın insanlara.

Dar zamana rağmen koşa koşa cenazeye gelen,
Telefonla, mesajla acımızı paylaşan
Dostlara sonsuz teşekkürler.

Seni hiç unutmayacağım.
Hasta yatağında dakikalarca gözgöze konuşmalarımızı,
Güle güle “ABİM”

Görüşmek üzere
“KAHRAMANIM”

Ercüment Erkul