NASA canlı yayınladığı görüntüleri aniden kesti. Akıllara, “Hezekiel’de de tasvir edildiği gibi belki de bizi bu dünyaya uzay gemileriyle getirip bıraktılar!” düşüncesi geldi

Ünlü gazeteci – yazar Eray Emin Aydemir bu durumu attığı bu mesajla yorumladı:

NASA’nın görüntüleri bir anda kesmesinin ardından ben de dahil herkes ‘ne oluyoruz’ dedi.

Hemen aklıma Hezekiel geldi. Buyrun bakalım neyi anlatmış

* Hezekiel 1:4: “Ve baktım ve işte kuzeyden buran yeli, durmadan ateş saçan büyük bir bulut geliyordu, çevresinde parıltı ve ortasında sanki ateş ortasında ışıldayan maden.”
* Hezekiel 1:5: “Ve onun ortasından dört canlı mahluk benzeri çıktı. Ve onların görünüşü şöyleydi onlarda insan benzeyişi vardı.”
* Hezekiel 1:6: “.. ve her birinin dört yüzü vardı ve onlardan her birinin dört kanadı vardı.”
* Hezekiel 1:7: “Ve ayakları doğru ayaklardı; ve ayaklarının tabanı buzağı ayağının tabanı gibiydi ve cilalı tunç gibi parıldamaktaydı.”
* Hezekiel 1:8: “Ve dört yanlarında, kanatları altında insan elleri vardı; dördünün de yüzleri ve kanatları şöyleydi;”
* Hezekiel 1:9: “..kanatları birbirine bitişmişti; yürüdükleri zaman dönmüyorlardı; her biri dosdoğru olarak ileri yürüyorlardı .”
* Hezekiel 1:10: “Yüzlerinin benzeyişi ise, onlarda insan yüzü, sağda dördünün aslan yüzü, solda dördünün öküz yüzü, dördünün de kartal yüzü vardı.”
* Hezekiel 1:11: “Ve yüzleri ve kanatları yukarıdan ayrılmıştılar; her birinin iki kanadı birbirine bitişmişti, iki kanat da bedenlerini örtüyordu.”
* Hezekiel 1:12: “Ve her biri dosdoğru olarak ileri yürüyorlardı; ruh nereye gitmek istediyse oraya gittiler; onlar dönmeyerek yürüyorlardı.”
* Hezekiel 1:13: “Canlı mahlukların benzeyişine gelince, onların görünüşü yanan ateş közleri gibi, meşalelerin görünüşü gibi idi; canlı mahlukların arasında o ateş inip çıkıyordu; ve ateş parlaktı ve ateşten şimşek çakıyordu.”
* Hezekiel 1:15: “Ben canlı mahluklara bakarken işte canlı mahlukların yanında onların her dört yüzü için yerde bir tekerlek vardı.”
* Hezekiel 1:16: “Tekerleklerin ve yapılarının görünüşü gök zümrüt gibi idi; ve dördünün benzeyişi birdi; ve görünüşleri ve yapıları sanki tekerlek içinde tekerlek.”
* Hezekiel 1:17: “Yürüdükleri zaman dört yanlarına da gidiyorlardı; dönmeyerek yürüyorlardı.”
* Hezekiel 1:18: “Tekerlek çemberleri ise yüksekti ve korkunçtu ve dördünün çemberleri çepçevre gözlerle doluydu .”
* Hezekiel 1:19: “Ve canlı mahluklar yürüdükçe tekerlekler onların yanında yürüyorlardı ve canlı mahluklar yerden yükseldikçe tekerlekler yükseliyordu.”
* Hezekiel 1:20: “Ruh nereye gitmek istedi ise oraya, ruhun gitmek istediği yere gidiyorlardı ve tekerlekler onların yanında yükseliyordu; çünkü canlı mahlukun ruhu tekerleklerde idi.”
* Hezekiel 1:22: “Ve canlı mahlukların başları üzerinde gök kubbesi benzeyişi, korkunç billur gibi, yukarıdan başları üzerine yayılmıştı.”
* Hezekiel 1:23: “Ve kubbe altında kanatları birbirine göre dümdüzdü; ve her birinin bedenlerini bu yandan örten iki kanadı ve öbür yandan örten iki kanadı vardı.”
* Hezekiel 1:24: “Ve yürüdükleri zaman kanatlarının gürültüsünü işittim, sanki çok suların sesi, sanki Kadirin sesi, bir kargaşalık sesi, sanki bir ordu velvelesi, durdukları zaman kanatlarını indiriyorlardı.”
* Hezekiel 1:25: “Ve başları üzerindeki kubbenin üzerindeki gök yakutun görünüşü gibi bir taht benzeyişi vardı.”
* Hezekiel 1:27: “Ve belinden yukarı görünüşünü ışıldayan bir maden gibi gördüm, sank içi çepeçevre ateş görünüşü ve belinden aşağı görünüşünü gördüm, sanki ateş görünüşü ve çevresinde parıltı.”
* Hezekiel 1:28: “.. parıltının görünüşü böyle idi. Rabbin izzetinin benzeyişinin görünüşü bu idi. Ve gördüğüm zaman yüzüstü düştüm ve söz söyleyen birinin sesini işittim.”

——————-

PEKİ Hezekiel  nedir?

Hezekiel kitabı

Peygamber Hezekiel İ.Ö. 586 yılında Yeruşalim’in düşüşünden önce ve son­ra Babil’de sürgünde yaşadı. Sürgünde olanlara da, Yeruşalim halkına da ses­lendi Hezekiel.
Bu kitabın altı temel noktası var:

1.Tanrı’nın Hezekiel’i peygamber seçmesi.

2.Tanrı’nın yargısı, gelecek felaket ve Yeruşalim’in düşüşüyle ilgili uyarılar.

3.İsrail halkına baskı yapan ve onları yanlış yola sürükleyen uluslara karşı Tanrı’nın bildirileri.

4.Yeruşalim’in düşüşünden sonra İsrail halkına teselli ve daha parlak bir gelecek için Tanrı’nın vaadi.

5.Gog’a karşı söylenen peygamberlik sözleri.

6.Yeni tapınak ve İsrail ulusunun eski gönencine kavuşmasıyla ilgili görüm.

Hezekiel içten bir imana sahipti. Görümler aracılığıyla Tanrı’dan aldığı bir­çok bildiriyi halka iletti. Bunu yaparken birçok canlı simgesel hareketlere baş­vurdu. Yüreğin değişmesinin önemini vurgulayan Hezekiel herkesin işlediği günahtan sorumlu olduğunu dile getiriyor. Buna karşın ulusun eski gönenci­ne kavuşacağına inanıyor.

Ana Hatlar
1:1-3:27            Hezekiel’in çağrılışı
4:1-24:27          Yeruşalim’in yıkılacağına ilişkin bildiriler
25:1-32:32        Tanrı’nın uluslara karşı yargısı
33:1-37:28        Tanrı’nın kendi halkına vaadi
38:1-39:29        Gog’a karşı söylenen peygamberlik sözleri
40:1-48:35        Gelecekteki tapınak ve ülke ile ilgili görüm

RAB’bin Görkemi Hezekiel’e Açıklanıyor

Otuzuncu yılda[i], dördüncü ayın beşinci günü Kevar Irmağı kıyısında sürgünde yaşayanlar arasındayken gökler açıldı, Tanrı’dan gelen görümler gördüm.

2 Ayın beşinci günü, Kral Yehoyakin’in sürgünlüğünün beşinci yılı,

3 Kildan ülkesinde, Kevar Irmağı kıyısında RAB Buzi oğlu Kâhin Hezekiel’e seslendi. RAB’bin eli orada onun üzerindeydi.

4 Kuzeyden esen kasırganın göz alıcı bir ışıkla çevrelenmiş, ateş saçan büyük bir bulutla geldiğini gördüm. Ateşin ortası ışıldayan madeni andırıyordu.

5 En ortasında insana benzer dört canlı yaratık duruyordu;

6 her birinin dört yüzü, dört kanadı vardı.

7 Bacakları dimdikti, ayakları buzağı ayağına benziyor ve cilalı tunç gibi parlıyordu.

8 Dört yanlarında, kanatların altında insan elleri vardı. Dördünün de yüzleri, kanatları vardı.

9 Kanatları birbirine değerek dosdoğru ilerliyor, ilerlerken sağa sola dönmüyordu.

10 Her yaratığın dört yüzü vardı: Önde dördünün yüzü insan yüzüne, sağda dördünün aslan yüzüne, solda dördünün öküz yüzüne, arkada dördünün kartal yüzüne benzer bir yüzü vardı.

11 Yüzleri böyleydi. Kanatları yukarıya doğru açılmıştı. Her yaratığın iki kanadı yanda öbür yaratıkların kanadına değiyor, iki kanatla da bedenlerini örtüyordu.

12 Her biri dosdoğru ilerliyordu. Ruhları onları nereye yönlendirirse, sağa sola sapmadan oraya gidiyorlardı.

13 Canlı yaratıkların görünüşü yanan ateş közleri ya da meşale gibiydi. Ateş yaratıkların ortasında hareket ediyordu; ışık saçıyor ve içinden şimşekler çakıyordu.

14 Yaratıklar şimşek çakar gibi hızla ileri geri gidip geliyorlardı.

15 Bu dört yüzlü yaratıklara bakarken, her birinin yanında, yere değen bir tekerlek gördüm.

16 Tekerleklerin görünüşü ve yapısı şöyleydi: Sarı yakut gibi parlıyorlardı ve dördü de birbirine benziyordu. Görünüşleri ve yapılışları iç içe girmiş bir tekerlek gibiydi.

17 Hareket edince yaratıkların baktıkları dört yönden birine doğru sağa sola sapmadan ilerliyordu.

18 Tekerleklerin kenarı yüksek ve korkunçtu; hepsi çepeçevre gözlerle doluydu.

19 Canlı yaratıklar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyordu; yaratıklar yerden yükseldikçe, tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu.

20 Ruhları onları nereye yönlendirirse oraya gidiyorlardı. Tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

21 Yaratıklar hareket ettiğinde onlar da hareket ediyor, yaratıklar durduğunda onlar da duruyor, yaratıklar yerden yükseldiğinde onlar da yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

22 Kubbeye benzer, billur gibi parlak ve korkunç bir şey canlı yaratıkların başları üzerine yayılmıştı.

23 Kubbenin altında kanatlarının biri öbürünün kanatlarına doğru açılmıştı. Her birinin bedenini örten başka iki kanadı vardı.

24 Yaratıklar hareket edince, kanatlarının çıkardığı sesi duydum. Gürül gürül akan suların çağıltısını, Her Şeye Gücü Yeten’in sesini, bir ordunun gürültüsünü ansıtıyordu. Durunca kanatlarını indiriyorlardı.

25 Kanatları inik dururken, başları üzerindeki kubbeden bir ses duyuldu.

26 Başları üzerindeki kubbenin üstünde laciverttaşından yapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yüksekte, tahtı andıran nesnede insana benzer biri oturuyordu.

27 Gördüm ki, beli andıran kısmının yukarısı içi ateş dolu maden gibi ışıldıyordu, belden aşağısı ateşe benziyordu ve çevresi göz alıcı bir ışıkla kuşatılmıştı.

28 Görünüşü yağmurlu bir gün bulutların arasında oluşan gökkuşağına benziyordu. Öyleydi çevresini saran parlaklık. RAB’bin görkemini andıran olayın görünüşü böyleydi. Görünce, yüzüstü yere yığıldım, birinin konuştuğunu duydum.

Hezekiel kitabı

Hezekiel kitabı, Tanah’taki Son Peygamberlerin üçüncü kitabı olup Yeşaya ile Yeremya kitaplarından sonra ve On iki küçük peygamber kitaplarından önce gelir. Bu sıralama Hıristiyanlık’taki Eski Ahit’ten biraz farklıdır. İsmini, görümlerinin kaydedildiği, MÖ 6. yüzyılda yaşamış rahip ve peygamber Hezekiel’den alır.

Kitaba göre peygamber, MÖ 593 ile MÖ 571 yılları arasındaki 22 sene içinde, Babil Sürgünü’ndeyken tecrübe ettiği yedi serilik kehanette bulunmuştur, bu zaman içinde MÖ 586’da Kudüs’ün yıkımını görmüştür. Kitabın ve vizyonların yapısı üç tema üzerine kurulmuştur:

  1. 1 ila 24. konular: İsrail’in yargılanışı,
  2. 25 ila 32. konular: Ulusların yargılanışı,
  3. 33 ila 48. konular: Gelecekte İsrail’in kutsanması.

Dilin canlı ve sıkça sembolik olarak kullanılması Yeni Ahit’teki Vahiy kitabına benzer

Hezekiel kitabı kendini, MÖ 593 ile MÖ 571 yılları arasında Babil’de sürgünde olan Hezekiel ben-Buzi’nin sözleri olarak tanımlar. Fakat, çeşitli yazıtlardaki işaretleme farklılıkları bu kitabın çeşitli kereler düzenlendiğinin açık ifadesidir. Bazı revizyonların Hezekiel’in kendisi tarafından yapılmış olabileceği gibi, genelde bugüne kadar gelen kitabın, Hezekiel tarihine ve Tapınağa candan bağlı eğitimli ruhban sınıfının bir ürünü olduğuna inanılır.

Tarihsel geçmiş

Kudüs’teki Yad Vaşem’de Holokost’tan Kurtulanlar Anıtı’nda Hezekiel 37:14’ten alıntı.

Hezekiel, reformcu kral Yoşiya’nın iktidarı döneminde MÖ 623’te ruhban sınıfına ait bir ailede dünyaya geldi.
Bu zamandan önce Yehuda, Asurluların bir uydu ülkesiydi fakat Asurluların ~MÖ 623’te düşüşe geçmesiyle Yoşiya tekrar bağımsızlık ilan edip milli bir tanrı olan Yehova’ya sadakatin üzerinde yoğunlaştığı dini reformlar getirdi.
Yoşiya MÖ 609’da öldürüldüğünde Yehuda, bölgenin yeni gücü Babillilerin uydusu oldu. MÖ 597’de Babillilere karşı yapılan bir ayaklanma sonucunda aralarında Hezekiel’in de bulunduğu bir grup Yehudalı sürgüne gönderildi. Hezekiel, hayatının geri kalanını Mezopotamya’da geçirdi.
Şehrin ve Tapınağın yıkılmasıyla sonuçlanan MÖ 586’da gerçekleşen Babillilere karşı ikinci başarısız ayaklanma sonunda, kraliyet ailesi ve rahiplerden oluşan Kudüs’teki elit tabakanın geriye kalanları da Babil’e sürüldü.
Kitapta verilen tarihlerden anlaşıldığına göre, Hezekiel sürgüne gönderildiğinde 25, ilk vahiy geldiğinde 30 ve MÖ 571’de son görümü sırasında 52 yaşındaydı.

İçerik

Kitap, İsrail’in tanrısı Yehova’nın, Kudüs ve Tapınağın yıkılacağını öngörmesi ve bunun Yehova’nın bir cezası olduğunu anlatarak başlayıp yeni bir başlangıç ve yeni bir Tapınak sözü vermesiyle son bulur.

  1. Göreve geliş vizyonu (Hezekiel 1:1–3:27): Yehova, Merkava denen bir savaş arabasıyla ilahi bir savaşçı olarak Hezekiel’e yanaşır. Savaş arabası dört canlı yaratık tarafından çekilip her bir yaratıkta dört adet yüz (insan, aslan, öküz ve kartal suratları) ve dört kanat bulunmaktadır. Her “yaratığın” yanında “iç içe girmiş”, “yüksek ve korkunç” görünümlü tekerlekler bulunuyordu. Yehova, Hezekiel’i bir peygamber ve İsrail’in gözcüsü olarak görevlendirdi: “İnsanoğlu, seni İsrail halkına gönderiyorum” (2:3).
  2. Kudüs ile Yehuda’nın (Hezekiel 4:1–24:27) ve ulusların (Hezekiel 25:1–32:32) yargılanması: Yehova, Kudüs’ün yıkılacağı ve kendi halkını sıkıntıya sokan Ammonlular, Moavlılar, Edomlular, Filistler, Mısırlılar gibi ulusları harap edeceği konusunda uyarıda bulunur.
  3. Yeni şehrin inşası (Hezekiel 33:1–48:35): Yahudi sürgünü sona erecek, yeni bir şehir ve yeni bir Tapınak inşa edilecek, İsrailoğulları bir araya gelip daha önce hiç olmadığı gibi kutsanacaklardır.

Kuru Kemik Vadisi görümü, Gustave Doré, 1866, Hezekiel 37 baz alınarak.

“Yehova’nın görkemi”

Hezekiel kitabında bulunan “Yehova’nın görkemi” ifadesi, Tapınağı dolduran İsrail’in Tanrısı’nın mevcudiyeti olarak tanımlanır. Ayrıca “Yehova’nın görkemi”, Çıkış sırasında İsrailoğulları’nın Vadedilmiş Topraklar’a girmesinde öncülük eden bir ışık bulutu olarak tasvir edilir. Bu ilahi varlık yine aynı görevi üstlenmiştir; bu sefer Babil Sürgünü’ndekilere önderlik etmektedir.

Hezekiel’in vizyonuna göre, Hezekiel, “Yehova’nın görkemi”nin Kudüs Tapınağı’ndaki Kutsalların Kutsalı’ndan çıkıp şehrin kapısına oradan Babil’e gittiğini görmüştür. Bu durum, Yehova’nın Kudüs’ten ayrılıp halkıyla birlikte sürgüne gittiğini ifade etmektedir.

Yeni Tapınak vizyonunda ise Hezekiel, Tanrı’nın görkeminin Tapınağı girip Tapınağı doldurduğunu görmüştür (43:2-5). Babil’den dönüşte Yehova, Süleyman Mabedi’nden olduğu gibi, restore edilmiş yeni Tapınak’ta ikamet edecektir.

Etkisi

Hezekiel kitabının edebi etkisi, Daniel ve Zekarya’nın akoliptik yazılarında da görülür. İki kitabın yazarı, Helenistik dönemde “büyük bilgeler”in listesini hazırlayan Ben Sirah, 4. Makkabiler ve 1. yüzyıl taihçisi Josephus Flavius’a göre peygemaberin kendisidir. Ölü Deniz parşömenlerinde yüklüce temsil edilmemektedir fakat etkisinin, tapınak planlarının bulunduğu Tapınak Tomarı’nda ve Tsadok rahiplerini savunduğunu anlatan Şam Belgesi’den güçlü olduğu görülür.

Vahiy 21-23’te Hezekiel’in son vizyonunda, peygamber yüksek bir dağa getirilmiştir ve burada cennetsi bir ulak, yüksek duvarları ve on iki kapısı bulunan, Tanrı’nın mekanı simetrik Kudüs’ü ölçmüştür. Yeni Ahit’te başka atıflar da bulunur.

Ayrıca bakınız

  • Sadok oğulları Kohenler
  • Babil Sürgünü
  • Kudüs Tapınağı
  • Yecüc ve Mecüc