Memlekette harika bir hukuk sistemimiz var. Bahçeşehir’de markete giderken 18/19 yaşlarında iki gencin bulunduğu beyaz bir Mercedes, virajı yüksek hızla dönerken kullandığım motora çarptı ve hızla kaçtı

Memlekette harika bir hukuk sistemimiz var.
Bugün akşam 16:00 sularında Bahçeşehir’de markete giderken 18/19 yaşlarında iki gencin kullandığı 34 BMC 973 plakalı beyaz bir Mercedes, virajı yüksek hızla dönerken kullandığım motora çarptı ve hızla kaçtı.
Ben de dirseğimdeki sağlam çizikler dışında bir şey yok, ama motorun neredeyse grenajı komple kırık içinde. Trafiğe çıkamayacak kadar hasarlı.

Olay anında etraftaki şahitlerin polisi aramasına rağmen ilgi oldukça yüzeyseldi. İki saat bekledikten sonra ısrarla olay yerine gelip zabıt tutmalarını istedim. Konuşma kısaca şöyle cereyan etti;

– Kaskonuz yoksa, zabıt tutmamızın çok fazla bir yaptırımı olmayacak. Fiziksel bir hasar yoksa, aracınızın hasarı için mahkemeye gitmeniz ve dilekçe vermeniz gerekecek. Mahkeme olay yerindeki kameraları inceledikten sonra gerekli işlemleri başlatır.

– Bana vurup kaçması, polis olarak gerekli önlemi almanıza yetmiyor mu? Benim ifadem kafi değilse 2 tane de şahit var, şanslı olduğum için fiziksel hasar almadım. Ama saliselik bir süre içinde o süratle beni tedavisi imkansız şekilde yaralayabilirdi, motordan fırladım resmen!

– Bizim tutanak tutmamız için kasıtlı bir vurma, küfür etme, hakaret etme durumu olması gerek. Diğer durumda ifadeniz doğrultusunda zabıt tutarım ama çok yüksek beklentiye girmeyin, bugün bu bölgede en az üç tane daha vurup kaçma vukuatı var. Hepsine ekip bağlayamam beyefendi…

😊

Çaresizce zabıt tutturmadım. Mahkemeye de gitmedim. Zira Türkiye’nin kangren adaletine teslim olup, torunlarımı görene kadar sonuçlanmayacak bir süreç başlatmak çok umut vaad etmedi bana.

Sonuç, aracımdaki yüksek hasar ve dirseğimdeki ufak da olsa fiziksel hasarımla eve döndüm.

Vur kaç, nasıl olsa ülkenin adalet sistemi asla peşine düşmeyecek.
Ne yazık ki, aracımın hasarı, memleketimin adaletinin aldığı hasar yanında şükredilecek kadar önemsiz.
Yazık…

DENKER

Hakan Denker

Hakan Denker