Kurtuluş Savaşı’nda 43 Kadın, 700 Erkekten Oluşan Kuvvetin Kumandanı, Kara Fatma Üsteğmen Fatma Seher Erden’in karşısında saygıyla eğiliyoruz

Adını Millî Mücadele Tarihine Altın Harflerle Yazdıran,
43 Kadın, 700 Erkekten Oluşan Kuvvetin Kumandanı, Kahraman Türk Kadını, Türk Kızına Örnek Şahsiyet, Kara Fatma (Üsteğmen Fatma Seher Erden) ‘i Ölümünün 63. Yıldönümünde Rahmet, Minnet ve Şükranla Anıyoruz. Kutlu Ruhu Şâd Olsun..

Kara Fatma ve grubu

1888’de Erzurum’da doğdu. Subay Dervişlerden Ahmet Bey ile evlendikten sonra Balkan Savaşı’na katıldı, askerlik hayatını eşi ile birlikte paylaştı. I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde kendi ailesinden dokuz-on kadınla birlikte savaştı. Eşi Binbaşı Ahmet Bey’in Sarıkamış’ta can verdiği haberini aldıktan sonra memleketi Erzurum’a döndü.

1919’daki kongre günlerinde, Mustafa Kemal’le bizzat görüşebilmek için Sivas’a gitti. Milis Müfreze Komutanı olarak Batı Cephesi’nde görevlendirildi. Aldığı talimatla İstanbul’a gitti, silah ve adam kaçırma faaliyetlerinde bulundu. İzmir’in Yunan işgaline uğraması üzerine İzmir’e geçerek kurtuluşu için savaştı.

300 kişiyi aşkın birliği ile I., II. İnönü Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesi ile Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde çarpıştı. Büyük Taarruz’un ilk günlerinde General Trikupis’in birliğine esir düşmüşse de, kaçarak yeniden müfrezesinin başına geçti; Bursa’nın Yunan işgalinden kurtuluşunda rol oynadı. Bir keresinde, onbaşı olduğunda neredeyse sadece kadınlardan oluşan birliği ile düşmanın cephe gerisine bir saldırı düzenledi ve aralarında bir Yunan subayın bulunduğu toplam 25 esir askerle geri döndü.

Savaştan sonra

Fatma Seher Hanım, çavuşluk rütbesiyle başladığı askerlikten üsteğmen rütbesi ile emekli oldu. Emekli maaşını Kızılay’a bağışladı.

İki oğlu ve eşi savaşta hayatını kaybetmiştir. Savaştan sonra kendisi ile birlikte savaşa katılan ve bir çatışmada elini kaybeden ve aklî dengesi bozulan yeğeni küçük Fatma ile onun çocuklarını sahiplendi. İstanbul’da bir Rus manastırında yaşamakta iken tanınmış gazeteci Mekki Sait Esen kendisini buldu. Sait Esen’in kendisiyle yaptığı röportaj, 1933 yılında Yedi Gün dergisinde yayımlandı.

Bu haberin yurtta geniş yankı uyandırması ile zamanın İstanbul Belediye Başkanı Lütfi Kırdar, ona Kasımpaşa’da bir vakıf evi tahsis ettirir. Kendisine gerektiği kadar yardım yapılmadığı için son yıllarında sefalete düşen Kara Fatma, geçirdiği hastalıktan sonra Darülaceze’ye yatırılmıştır.

Kendisi ile karşılaştığında fakirlik ve çaresizliğini gören Kars mebusu Tezer Taşkıran ve Rize mebusu Yusuf İzzet Akçal’ın 1954 yılında verdikleri önerge ile TBMM, Kara Fatma için 170 lira aylık tahsis etti. Fatma Seher Hanım, 2 Temmuz 1955’te Darülaceze’de 67 yaşında vefat etti ve Kasımpaşa’daki Kulaksız mezarlığına defnedildi.