Yaşlı profesör öğrencisinin eteğini kaldırarak şaplak attığını söyledi. E akıllara da ünlü Avcı Fıkrası geldi

Avcılar akşamları kendi kahvelerinde toplanırlarmış.
Her avcı başından geçen av hikayesini diğer avcılara anlatırmış.
Sıra bir avcıya gelmiş, çıkmış kürsüye ve başlamış anlatmaya…Bir gün demiş, dağlarda dolaşıyordum.
Karşıma bir geyik çıktı.
Ben diyeyim taksi gibi, siz deyin minibüs gibi…
Dinleyen avcılar “hadi bee” demişler..
“Bir boynuzları var ki ikinci kata çıkar vallah” demiş avcı..
“Yavaş gel” demiş bir avcı ama bizim avcı konuşmaya devam etmiş..
“Geyiği görür görmez pusuya yattım nefes bile almıyordum, tek kurşunla alnını ortasının ortasından vurdum” demiş..
Eee demiş diğer avcılar.. Hikayenin sonunu merak ederek…
Bizim ki, “Geyik yerde yatıyor. Dağdan indirmek lazım…
Ne yapayım iş başa düştü, geyik dağda bırakılmaz çakallar yer sabaha kadar..
Ben de tutum geyiğin bacaklarını, attım b.acakları omza….” demiş, dediği anda elektrikler kesilmiş..
Kahvede “Aaaa” diye bir uğultu çıkmış..
Tabii anlatmayı kesmiş avcı..
Neyse,
Biraz sonra elektirikler gelmiş..
Bütün avcılar merakla eee sonra ne oldu demişler..
Bizim avcı da demiş ki “Nerede kalmıştım..”
Kahvede dinleyici olan avcılar demişler ki “Abi bacakları omza atmıştın..”
“Ha, tamam” demiş bizim avcı, 
“Bacakları omza attım, verdim ayarı verdim ayarı…” demiş.
Demiş de tabii kahvede bir kahkaha kopmuş..
Avcı attığı yalanı unutup bir başka yalana böyle geçmiş..Bu fıkranın ana fikri,
Siz siz olun hayal ettiğiniz şeyleri gerçekmiş gibi anlatmayın..
Yalan gerçek olmadığı için aklınızdan çabuk gider. Sonra söylediğiniz yalanı unutursunuz bu avcının durumuna düşebilirsiniz..
Ateş etme Mayk, camları kıracaksın…
Atma recep din kardeşiyiz..
Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış..
Gibi süslemeler yapabilirsiniz..