Kirli siyaset ! Kirli gazetecilik !

Ercüment Erkul

Efsane gazeteci Ercüment Erkul dönen tezgahı ve 5. sınıf gazetecileri yazdı

Kirli siyaset !
Kirli gazetecilik ! 

Türkiye son yıllarda hızla itibar kaybediyor.
Sadece itibar kaybetmiyor,
Özünü, değerlerini, kalitesini, onurunu bitiriyor.

Bu yolda;
Trump’ın “aptal, ahmak” mektubunu yedik, yuttuk.
Ardından “Baykal’ın donlu görüntüsü”ne benzer,
Yeni bir “tezgah” sahnede.

Bu “tezgah”ta;
İkinci, hatta üçüncü, beşinci sınıf gazeteciler,
Ve “koltuk sevda”lısı siyasetçiler kullanılıyor.

Siyasetçilerin ipliği çoktan pazara çıktı.
Burada seçimden seçime oy kullanmaktan başka,
Yapacağımız çok fazla birşey yok.
Yorum yapsak;
Saray oyunları zaten malum.
Kılıçdaroğlu yanlış yaptı.
İnce fırsatçılık yapıyor.
Gibi yorumlar zaten havada uçuşuyor.

Bizi ilgilendiren mesleğimiz gereği “Gazetecilik” tarafı.
Gazetecilik öyle ayağa düştü ki,
Beşinci sınıf gazeteciler makbul oldu.
Birbirlerine haber diye, komplo paslıyorlar,
“Pisliklerini” ortaya döküyorlar,
Sonra da çıkıp bunun üzerine TV’lerde ahkam kesiyorlar.

Gerçek gazeteciler hizmet etmeyi reddedince,
Meydan bunlara kaldı,
Hayal bile edemedikleri paralara, koltuklara kavuştular.
Kendilerine bu imkanları tanıyanlara hizmetkar oldular.

RAHMİ TURAN;
“Babıali”nin en eski gazetecilerinden biridir.
Kısa da olsa Hürriyet’in yönetmen koltuğunda bile oturmuştur.
Gazete çıkarmakta, tirajda kariyer yapmıştır.
Ancak iş gazetecilik prestijine gelince, ismi kimsenin aklına gelmez.
“Çok güvendiğim, dostum dediği gazeteci”yi tam tanıyamadığı ortadadır.
Onun tarafından kullanılmıştır.
Son icraatı ile maalesef küme düşmüştür.
“Çok üzgünüm, araştırmalıydım” falan diyor.
Yapması gereken;
KALEMİNİ KIRMAKTIR.

SÖZCÜ GAZETESİ
Aslında Yılmaz Özdil’in dünkü yazısının son cümlesi durumu özetliyor:
“Son sayfada yazdığım için ben kıç yazarım,
yazdıklarım beni bağlar, ama başyazarın yazdıkları gazeteyi bağlar.
Sözcü Gazetesi, kurultay hesaplarına alet olmadan
Saraya giden CHP’linin ismini açıklamak zorundadır”.
Diyor Yılmaz Özdil.
Çok da haklıdır.
“Yazarlara karışmıyoruz” diyerek bu işten sıyırmak mümkün değildir.
Sözcü, yayın politikasını, yapılan baskılara karşı değiştirmemelidir.
Baskılara boyun eğmemelidir.
Üzerine gelmesinler diye, “AKP ekmeğine yağ süren” haber yapmamalıdır.
Hükümete şirin görünmek için Bahçeli’yi habire manşet yapmamalıdır.
Sahibi ile ilgili haksız davaları, tabii ki haber yapmalıdır.
Ama tüm enerjisi sahibini kurtarmak olmamalıdır.
Sözcü bugün tiraj kaybetmiyorsa, hatta sürekli yükseliyorsa,
Bu prestijli yazarları ve okurların çaresizliğinden kaynaklanmaktadır.
AMİRAL GEMİSİ
Olmak için bin fırın ekmek daha yemelidir.

GAZETECİ HABER PAZARLAR MI ?
“Saraya giden CHP’li” haberi belli ki bir “tezgah” ürünüdür.
Giden biri varsa da, yoksa da “tezgah” ürünüdür.
Bu “tezgah”ın çıkış kaynağı Gazeteci Talat Atilla.
Bu “tezgah”ın içinde mi bilemem ama en azından kullanılmıştır.
Söyler misiniz ?
Hangi gazeteci haberi yazmak yerine başka gazetecilere pazarlar.
Gazeteciler yayınlamayı reddedince,
Balıklama yayınlatacak başkasını arar.
Hem de sosyal medyanın bu denli güçlü olduğu bu devirde.
Belli ki haber bulanık,
Belli ki işin içinde bir cinlik var.
Belli ki işin içinde bir pislik var.

BEŞİNCİ SINIF GAZETECİLER
Siyasetin medyayı ele geçirme operasyonları Özal zamanında başladı.
“2.5 gazete kalacak” sloganıyla başlayan yıpranma bugünlere geldi.
Gazeteciler yerine “Adam”lar arandı.
“Adam”ın “ne olduğu” önemli değildi.
“Ne yapacağı” önemliydi.
İşte beşinci sınıf gazeteciler, böyle türedi.
Bugün TV’lerdeki haber programlarında;
Cemiyet, sendika toplantılarında;
“Gazetecilik Etiği” dersi veren gazetecilere bakmak lazım.
Birkaç istisna dışında, birçoğu siyasete ve birbirlerine yalakalık yapmaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Bu gazetecileri dinlemeden önce;
GEÇMİŞLERİNE BİR GÖZ ATMAK LAZIM…

Ercüment Erkul

Kaynak sayfa:

Kirli siyaset ! Kirli gazetecilik !