İNAN GÖKSEL..
Bâb-ı Âli,
ya da sıkça kullandığımız şekli ile
Babıali..
Türk basınının kalbiydi..
Önemli isimler yetişti burada..
Abdi İpekçi,
Uğur Mumcu,
Mehmet Ali Birand,
Zafer Mutlu,
Rahmi Turan
Bekir Coşkun,
Hıncal Uluç
İlk aklıma gelenler..
Aslında saymakla bitmez
Babıali’nin gazetecileri..
‘Gerçek’ yazanları..
‘Gerçek’ çizenleri..
Ya da klasik deyimle
Emekçileri..
…………………………
Kızanlar olacaktır ancak,
şimdikileri yazmıyorum..
Ya da yazamıyorum..
‘Elim gitmiyor’ diyelim..
……………………………
İnan Göksel ismini
Günaydın çalışanları iyi bilir..
İyi tanırlar İnan Göksel’i..
Nedeni;
İyidir çünkü İnan Göksel..
‘İyi’ tanımına
‘en iyi’ uyan kişidir.
Sevecen,
dost canlısı
çalışkan,
bir o kadar da duygulu..
Kızgınlığı yoktur,
Kızsa bile bu sadece
birkaç dakikadır..
Dedik ya;
‘İyi tanımına uyan
en iyi insandır’ diye..
Renkli gazetenin
Yani;
Günaydın efsanesinin en
Önemli isimlerinden
birisiydi İnan Göksel..
Hani, trajı 750 bin olan..
……………………………
Ankara orijinlidir..
1976’lı yıllarda
Ankara’daki başarısı
Onu İstanbul’a getirmiştir..
Geliş o geliş..
Uzun yıllar
efsane Günaydın’ın
en önemli neferi,
emekçisi olarak görev yapmıştır..
Tam bir jokerdir..
Bir Puzzle’ın
en önemli parçasıdır..
……………………………..
İnan ağabey’le 90’lı yıllarda
yan yana çalıştık..
O,
Yayın Yönetmeni,
ben,
Spor Müdürü olarak..
Günaydın Gazetesi’nin
Bir diğer önemli yayın organı
TAN’da..
Ha, sakın son yıllardaki
TAN ile karıştırmayın!
Trajı 250 bin olan bir gazete
TAN o dönem..
Bu trajı az bulup daha
yukarılara taşımak isteyen
bir grup..
Başlarında da İnan Göksel..
Yaşanan onca ekonomik sıkıntıya
karşın,
amacı yalnızca
gazetecilik yapmak isteyen
bir avuç insan..
…………………………..
Hatırlıyorum;
Spor Fotoroman’ı yapardık
Cuma günleri..
‘Perşembe’den sabahlardık
‘Ortağım’ dediğim Saim’le..
Ertesi gün o esprileri sayfada
görünce biterdi tüm yorgunlumuz..
Hele bir de İnan ağabey’in
‘Elinize sağlık çok iyi olmuş’
sözleri yok muydu!.
O yeter de artardı bizim için..
………………………
Sonra Sabah Grubu’nda
Yollarımız kesişti..
Takvim Gazetesi’ni
birlikte çıkardık..
(Diger ekip arkadaşlarımızla birlikte..)
Sanki mesleğe yeni başlamış gibiydi..
Aynı heyecan..
Aynı enerji..
Aynı hırs..
Yeni heyecanı sevdiğim için
Sonrasında çok yer dolaştım..
Fotospor,
Sözcü,
Fotogol ve TVEM..
………………………..
Bursa’ya Mudanya üzerinden giderken
bir sürpriz yapalım istedik..
Oraya gidilip de hiç ‘usta’ya
uğramamak olur muydu?
Ziyaret ettik..
Eskileri konuştuk..
Güzel günleri yad ettik..
Enerjisinden hiçbir şey
kaybetmemişti..
Yine çok çalışkan,
yine heyecanlı
bir o kadar da sevinçliydi bizi görünce..
Sonra hep sanal ortamda,
sosyal medyada yazıştık..
Beşiktaş’ı konuştuk..
Canı gibi sevdiği Kara Kartal’ı..
Birçok spor yorumcusundan
Daha bilgili,
daha objektifti yorumlarında..
İyi Beşiktaş idi ama,
doğrular hiç kaçmazdı gözünden..
Benim iki sevdam var’ derdi hep..
“Ailem ve Beşiktaş..”
Çok güzel çocuklar yetiştirdi bu ülkeye..
3 kız..
Hepsi okumuş..
Kültürlü..
Cumhuriyeti seven,
Bu ülkeyi kuranlara sadakatla bağlı
3 Atatürk kızı..
……………………..
Neden yazdım bunları?.
Facebook’ta şöyle bir şey
paylaşmış İnan ağabey:
“Hergün biraz daha azalıyor güç…
dün koşarak çıktığım merdivenler…
bir solukta geçiverdiğim sokaklar…
Sahi… Nerede kaldı o günler?
ne çabuk geçtin zaman?
ışık, eskisi gibi parlak değil..
dizlerde kalmıyor derman…
her geçen gün biraz daha
azalıyor zaman…
…………………………………..
Evet,
zamanın geçtiği bir gerçek ancak
Sen hep bildiğimiz İnan ağabeysin..
Heyecanlı, enerjik, sevecen..
Hep öyle kal..
‘İNAN’ki ağabey,
Cumhuriyet Türkiyesi’nin
Senin gibi aydınlara
İhtiyacı var..
NİHAT ERENCE / İSTANBUL
………………………..
NOT: FIRSAT BULDUKÇA BİRLİKTE ÇALIŞTIĞIM, ÇOK ŞEYLER ÖĞRENDİĞİM USTALARIMI DİLİMİN DÖNDÜĞÜ, KALEMİMİN YAZABİLDİĞİ KADAR ANLATMAYA ÇALIŞACAĞIM..SEVGİYLE KALIN..