İHA’ların, SİHA’ların, TİHA’ların üstünde O’nun imzası var

EKŞİ SÖZLÜK BİLE BİR PUND KONDURAMADI.
İHA’LARIN, SİHA’LARIN, TİHA’LARIN ÜSTÜNDE O’NUN İMZASI VAR.
ÖYLEYSE;
“SEZAR’IN HAKKI SEZAR’A”

Sosyal medyayı kullananlar “Ekşi Sözlük”ün ne kadar acımasız yorumlarla donatıldığını çok iyi bilir. Bunu niçin yazdım?
Muhalefetin sesi geçtiğimiz günlerde damatlar için şöyle dedi:
“Bir damat ekonomiyi yönetecek, bir damat SİHA üretecek”
Bizim konumuz ikinci damat, yani Selçuk Bayraktar. Sayın Bayraktar bu sataşmaya sakin bir şekilde şöyle cevap verdi:
“SİHA’yı 15 yıldır üretiyoruz. Şimdi sırada Akıncı TİHA var. Sonra da İnsansız Savaş Uçağı İnşallah.”
Bakın o acımasız Ekşi Sözlük’teki yorumlarda bile neler söyleniyor:
“ – Boş biri değil. Robert Kolej, İTÜ mezunu. Ayrıca ünlü MİT’ten de doktor.
– Siyasi olarak kendisinin bulunduğu konumun zıttındayım. Fakat bu adamı tanıma fırsatı buldum. Böyle çalışkan ve yetkin bir mühendis Türkiye’de sayılıdır. Kendisine saygı duyuyorum.
– Bilim ve Teknoloji Bakanı olabilir. “
“ ENİŞTE BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL”
Birkaç yıl önce Kayınbiraderin oğlunun düğünündeyim. Hanım tarafı olduğu gibi orada. Ablasının oğlu da Selçuk Bayraktar ile birlikte Keşan’daki fabrikada çalışıyor. Gittiğimiz bu düğünden sanırım bir ay önce İstanbul’daki fabrikaya taşınmışlar.
Bizim yeğen sohbet ederken, bana telefonundan yaptıkları işlerin fotoğrafını göstermeye başladı. Gözlerim faltaşı gibi açıldı. Gösterdiği fotoğraflar haberlerde duyduğumuz ama yeteri kadar yer bulmayan gerçeklerdi.
O ana kadar ben bile bu çalışmaların ciddiyetine inanmıyordum. Ancak yeğenimin şu sözleri beni silkeledi:
“İnan enişte, Selçuk Bey bütün yazılımları bile kendisi yapıyor. Çok donanımlı. Gece yarılarına kadar çalışıyor. Tasarımları tamamladıktan sonra bizleri toplayıp değerlendirme yapıyor. Bizler onun bu temposuna inan zor dayanıyoruz. Gelecekte çok önemli şeyler yapacağız.”
Yaptılar da…
İSRAİL’İN HALTI.
Bilindiği gibi Türkiye ilk olarak İsrail’den kiralık olarak aldığı İHA ile tanıştı. Türkiye ikinci Heron TP model İHA’yı bu kez satın almak isteyince de İsrail satmadı. Terörle mücadelede olmazsa olmaz duruma gelen İHA’lara sahip olamıyorduk. Hatta İsrail elimizde bulunan ve kendisinin verdiği kiralık İHA’nın arızalanan bir yedek parçasını bile vermedi.
O tarihlerde bu haberleri gazetelerde okuyorduk. Bir ara bizim F-4 savaş uçaklarımızı da onlara tanesini 18 milyon dolardan modernize ettirdik. Ancak bunların modernize ettiği uçaklardan birisi algılama yapamadığı çini Suriye tarafından düşürüldü. Daha sonra da diğerlerinin parçalarını vermedi.
İşte 2007 yılında İsrail’in İHA’lar konusundaki bu tutumu üzerine Selçuk kardeşimiz donanımını yeterli görerek çalışmalarını ABD’de yarım bırakıp Türkiye’ye döndü.
O tarihten bu yana yaptıkları sırasıyla; İlk olarak TB-2 İHA’nın güdüm ve kontrol sistemi tasarımı, ardından TSK envanterine giren Milli İHA olan Bayraktar Mini İHA’nın tasarımı, TB-2 sistemi ile Milli Füze atışının başarıyla tamamlanması, Türkiye’nin ilk döner kanat İHA sistemi Malazgirt İHA’nın yapımı, Akıncı TİHA ve de son olarak inşallah çok yakında bütün dünyada ses getirecek olan;
İnsansız Savaş Uçağı…
GEÇİTKALE.
Türk İnsansız Hava Araçları şimdi Yavru Vatan Kıbrıs’ın Geçitkale Havalimanı’nda. Bu da çok önemli. Oraları iyi bilirim. 1974-1976 yılları arasında Hürriyek Muhabiri olarak oralarda görev yaptım. Lefkoşa’nın ana büyük havalimanı ve pistleri bombalandığı için bizim işimizi gören tek havalimanıydı. Kısa sürede Ercan Havalimanı’nı yaptık. Geçitkale bu geçiş süresince işimizi gördü.
Geçitkale Havalimanı’nda yapılacak her türlü insansız hava aracı uçuşu, Sivil Havacılık Dairesi, Ercan Smart ve hava trafik kontrol birimleri tarafından koordine edilecek.
Doğu Akdeniz bölgesinde oluşabilecek her türlü arama ve kurtama faaliyetleri Geçitkale Havalimanı üzerinden koordine edilebilecek. Bu kararın alınmasında Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama çalışmalarının ve Rum Kesimi’nin İsrail ile yaptığı insansız hava aracı anlaşmasının da etkili olduğu kesindir. Ayrıca yasadışı göç teşebbüsleri de kontrol edilecek.
Sonuç, Selçuk Bayraktar’ın kariyerini mi merak ediyorsunuz? Öyleyse açın google’ye sorun. Yalnız orada bir sürü eğetimin yanında bir de MİT’den ( Massachusetts İnstitute of Techonulogy) gelen doktora teklifi hakkında bir şeyler söylemem gerekir.
Ben bu MİT’in (Okunuşu Em Ay Ti böyle söylenince daha havalı oluyor) adını inanın kitabımı yazdığım dönemde TAV İcra Kurulu Başkanı Sayın Sani Şener’den duymuştum.
Sani Bey bu kadar başarıdan sonra bir ara MİT’ten doktora için davet aldığını ve bitirebilmek için de anasından emdiği sütün burnundan geldiğini belirterek şunları söyledi:
“ Gece gündüz çalışıyordum. Sınavlarda mahcup olacağımdan korkuyordum. İnanılmaz bir deneyimdi. MİT çok önemli. Buradan mezun olanların dünyada kurdukları şirket sayısı 28 bin civarında. Ekonomiye milyonlarca liralık katkı sağlıyorlar. “
Yine yazım biraz uzun oldu. Seversiniz sevmezsiniz. Fakat gerçeği kabul edin. Şu anda Akdeniz’de Ege’de, havada karada rahat rahat dolanabiliyorsak işte bu insansız aletlere inanalım. Onları geliştirenlere, yapanlara da lütfen saygı duyalım.
SEZARIN HAKKI SEZARA.
Yazımızı yine ekşi sözlükten bir blokla tamamlayalım:
“ Bir gün Hazreti İsa ya, onun düşmanları Roma hakkında kötü söz söyletip de ispiyonlamak amaçlı olarak ama niyetleri gizli, samimi bir havada soru soruyorlarmış gibi sohbet görünümlü bir komplo hazırlamak istemişler. Sormuşlar:
– Ey İsa Roma ki bize kötülük, zalimlik eder. Biz ona vergi vermek zorunda mıyız?
İsa komployu kavramış ve şu tarihi cevabı vermiş
* cebindeki parayı çıkar ve bana ver(adam çıkarmış ve İsa ya vermiş, İsa elindeki sikkeyi almış ve adama göstermiş) ne görüyorsun?
– Sezar’ın resmini
* Ben bu parada tanrıya ait bir şey göremiyorum. Öyleyse Sezar ın olanı Sezar a verin.”
Evet, siyasi görüşümüz başka olabilir. Ancak doğru olan Hazreti İsa’nın dediği gibi, öyleyse:
“SEZAR’IN HAKKI’NI SEZAR’A VERİN”

Faik Kaptan

Faik Kaptan