“Her yıl 24 Kasım’da cicili bicili sözler derler. Benim naçizane kutlamam şöyledir”

Öğretmenler Günü!…
Her yıl 24 Kasım’da cicili bicili sözler derler.
Şöyle böyle geleceğimizin mimarları derler.
Sonra, puan, yıl, meslekte Uzman öğretmen vs.
Deyu norm kadro denen bir ucube çıkarıp,
19 yıllık öğretmenleri her yıl kafalarına göre bir
okula atarlar. MEB’in öğretmeni vekil deyu
sürülür de sürülür kanunlara aykırı ki, uygulayana
sorsan haklısın deyu haksızlığı gidermez.
Der ki bir siyasetçi alo yapsın!…
Maaş zaten onu hiç sorma, asgari ücretin az fazlası,
diğer memurların kat be kat azı, 40-50 öğrenciyle uğraş,
yetmedi, velileriyle uğraş, hem de her gün.
Sonra vay efendim bu öğretmen iyi öğretemiyor diye
şikayet eden ilkokul mezunu olmayan veli. Hepsinin çocuğu memleketimin güzide astronotudur.
Yetmez tehdit edilir. Müdüre der tehdit. Müdür mü?.
Aman iyi geçinin vs. Koltuğu sallanmasın.
Öğretmen yalnızdır. 600 Bin kişilik ordu da tek başına.
Haksızlık baştan sona. Canına tak eder.
Öğretmenin yanında saygı gösterdiği, derste ayakta beklediği, milletvekili maaşlarının öğretmen maaşını geçmesin dediği büyük kurtarıcı Atatürk’ün saygısının yüzde bir kadar saygı gösterilmeyen öğretmenlerimiz, verir emekli dilekçesini.
Mesleğinin en verimli çağında, çekilir kenara.
Bağlanan emekli maaşı ise 2 Bin TL’dir. Yılların öğretmenine çalıştığında da sistemin sistem dışına çıktığı için emekli olduğunda da reva görülen.
Sonra her yıl olmayan sistemi zırt pırt değiştirirler.
Bitti mi?. Yok. Bir sivri akıllının teklifiyle öğretmenlerimiz, değil elleri, ayaklarının altı öpülecek öğretmenlerimize bir darbe daha vururlar.
Bundan kelli, öğretmene Müdür yetmedi, Veli, yetmedi, öğrenci puan verecek deyu.
Hepiniz öğretmensiniz. Hepiniz puancısınız, hepiniz her şeyi bilirsiniz. Biriniz bir öğrenci yetiştiremezsiniz. Kim mi?.
Siz siz siz, çok bilmiş hiç bir şey bilmeyenler!…

Not: Önce öğretmenlerimizin haklarını iade edin, saygı, hürmet, sevgi gösterin. Öğretmenlerimin ellerinden öperim.
Benim naçizane kutlamam budur.

Genco Sabancı