Gezgin Gazeteci Asım Güneş Kolombiya Guatape Kayası’ndan verdi ayarı.. Sakinleşince de “Guatape”yi anlattı…

Dün yaptığım paylaşım bazı arkadaşlarımı endişelendirmiş anlaşılan.
Gerçekten sağolun dostlar.
Endişelenmenize gerek yok, bundan sonrada olmaz umarım.
20 yılı aşkın gazetecilik yapmak, tehlikenin nereden ya da kimden gelebileceğini kestirme konusunda hislerimi bayağı geliştirmiş.
Hemen bütün polis muhabirlerinin bu güdüsü gelişmiştir, gelişmek zorundadır. Yoksa başına çok iş alır 
Ayrıca komando eğitimini Çapa Acil Serviste almış biri için bu şartlar çok zorlu değil. Meslekte, üzerime kar yağarken bankta uyuduğum çok olmuştur 
Neyse ayrıca halime üzülmeyin.
Sonuçta ben bu oyunun çok kısa bir pasajında rol alıyorum.
Benim yaşadıklarım gerçek bile sayılmaz.
Eninde sonunda bitecek.
Ayrıca istediğim an geriye dönüp küçük burjuva hayatıma başlayabilirim yine.
Tabi başlamak ister miyim o başka.
Asıl endişelenmemiz gereken bu hayatı gerçekten yaşayanlar.
Önceki gece konakladığım taksi durağında yalnız değildim.
Benimle birlikte 4 kişi daha vardı. Ve bu hayat onların gerçeğiydi ya da bu gerçek onların hayatı. Dün yine aynı yerde uyudular muhtemelen, bugün de aynı yerde olacaklar büyük ihtimal yarın da.
Bu insanları her yerde gördüm.
Manila’da, Bangkok’ta, Guatemala’da, Los Angeles’ta ve tabiki Istanbul’da.
Işte asıl endişelenmemiz gerekenler bunlar, bu insanlar. Ve diğer canlar.
Yoksa geçen Ozan’ın paylaştığı, 500 çift ayakkabı sahibi kadının 501. ayakkabısı için değil. O kadına gayet doğal gelen, 500 çift ayakkabı sahibi olmanın bir çesit manyaklık, bir çeşit hastalık olduğunu anlamamız ve anlatmamız lazım.
Iste o zaman, uzay çağı, bilgisayar çağı, teknoloji çağı, bilgi çağlarından sonra şu an en fazla ihtiyaç duyduğumuz aydınlanma çağına girebiliriz ve insan dünya için faydalı birşeyler yapmaya başlayabilir.
Neyse fazla kafa ütüledim yine.
Hadi bugün de Kolombiya’nın en ünlü manzaralarından El Peñón de Guatape’ye (Guatape Kayası) gidelim.

El Peñón del Guatape (Guatape Kayası)

Kolombiya ile ilgili fotolara bakarsanız ilk önünüze düşeceklerden biridir, Guatape’deki dev kaya ile kayanın üzerinden çekilmiş gerçek dışı Guatape manzarası.
Guatape otobüsle yaklaşık 2 saat uzaklıkta Medellin’e.
Kuzey Terminalinden 12 bin COP’a neredeyse her 15 dakikada bir otobüs kalkıyor.
Yakındaki hidroelektrik santralinin göl haline getirdiği bölgede, yemyeşil tepelerin adacıklar olarak sulardan yükselmesi muhteşem bir manzara yaratmış.
Bütün bunları arasında ayrıca göze çarpan ve granitik yapısıyla hava şartlarına daha dirençl Guatape Kayası’da, temeldeki Antioquia ana kayasının üzerinde yaklaşık 200 metrelik bir çıkıntı olarak kalmış.

Kolombiya’nın Seferoğulları ile Tellioğulları

Ilk defa 1954 yılında tırmanılan kaya uzun zaman komşu iki kasaba Guatape ile El Peñól arasında sorun olmuş. Yeşilçamın unutulmaz filmlerinden Tosun Paşa’daki gibi iki kasaba, kayanın kendilerine ait olduğunu iddia ederek uzun süre sahiplik mücadelesi vermiş.
Hatta Guatape’liler bir seferinde kayanın kendilerine ait olduğunu belirtmek için dev kayanın üzerinde beyaz boya ile Guatape yazmaya çalışmışlar. Kısa sürede durumu fark eden El Peñól’lular olaya müdahale ederek yazıyı durdurmuşlar. Guatape’lilerin yazabildiği büyük ‘G’ harfi ile ‘U’nun sol dikey çizgisi hala kaya üzerinde görülebiliyor.
En sonunda devlet devreye girip kayayı 1940 yılında Ulusal Anıt ilan etmiş.
Yani Tosun Paşa mevzuya noktayı koymuş 
Yaklaşık 650 basamaklık bir tırmanışla zirvesine varılan kaya, deniz seviyesinden 2135 metre yüksekte yer alıyor. Giriş ücreti 18 bin COP. Tahmini ağırlığı ise 66 milyon ton civarı.
Yapısında Quartz, Feldispat ve mica taşı bulunuyor.
Ilkel dönemlerde, bölgede yaşayan Tahami yerlilerinin dua etmekte kullandığı kaya şimdilerde Kolombiya’nın en turistik yerlerinden biri haline gelmiş paraya dua ediyor )

Asım Güneş