Efsane gazete patronu Erol Simavi’yi gerçek gazeteciler andı..

Erol Simavi’yi andık.

Hürriyet Gazetesinin unutulmaz sahibi Erol Simavi, ölümünün 4’üncü yılında, Kanlıca’daki mezarı başında, dönemindeki çalışanları ve sevenleri tarafından bir kez daha anıldı.

Duahan Hasan Hoca’nın Kuran’ı Kerimden okuduğu dualarla başlayan anma törenine, Oktay Ekşi, Nevzat Ünlü, Seçkin Türesay, Ertuğ Karakullukçu, Erkan Göksel, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ile kalabalık bir gazeteci topluluğu katıldı. Saat 11.00’de başlayan anma töreni, 12.00’de sona erdi. Törenden önce Kanlıca Çay Bahçesinde toplanan Simavi döneminde çalışan gazeteciler, bir arada olmanın mutluluğunu yaşadı, anıları ile eski günlere yolculuklar yaptı.

Hürriyet Gazetesinde Ankara temsilciliğini yapan Nevzat Ünlü, Simavi döneminde tarafsız, ilkeli, tavizsiz, gazetecilik yaptıklarını söyledi. Ünlü, ‘’Gazeteciliğin etik değerlerine bağlı kalarak, Erol Simavi’den çok şey öğrendik. Bizleri her zaman onore eden, moral veren bir patronla çalışmanın hazzını duyduk’’ dedi.

Hürriyet Gazetesinde uzun yıllar Yazı İşleri ve Genel Yayın Müdürlüğünü üstlenen Seçkin Türesay ise, ‘’Rahmetli Erol Simavi, gazeteciliğin saygınlığını ve kutsallığını, çalışanlarına aşılanmıştı. Personeline samimi ve içten yaklaşımı ile gazetede bir aile ortamının oluşmasını sağlamıştı’’ diye konuştu.

Yazı İşleri Müdürlerinden Ertuğ Karakullukçu da, görüşlerini şöyle açıkladı:

”Hürriyet Gazetesinin kurucusu olan babası Sedat Simavi, gazeteciliği etik önemine ‘’Kalemini kır ama satma’’ diyerek dikkat çekmişti. Erol Simavi’de bu yolda yürüdü. Bizler Erol Beyin gösterdiği bu çizgide gazetecilik yaparak, kaleminizi ne kırdık, ne de sattık’’

Ruhu şad olsun

NOT: 
Erol Simavi’nin Başbakan Özal’a yazdığı ‘’Sayın Başbakan’ başlıklı mektubunda, basını şöyle tarif ediyordu

‘Bilirsiniz Devlet organları arasında yer almasa da, azıcık fantezi, aslında bir gerçeğin ifadesi olarak basını da kuvvetler ayrılığı arasına katarlar. Ona da bir numara yakıştırırlar. “Dördüncü kuvvet!”.
Ben de şimdi sizin ilhamınızla, yeni bir “Kuvvetler ayrılığı” ilkesi getiriyorum.
Demokrasiye ve demokratik düzenin kutsallığına olan sarsılmaz inancımın da ışığında, benim kuvvetler ayrılığı kitabım, Türkiye’de birinci kuvvet faslına, bilir misiniz ne yazar? (Basın)…
Ya ikinci?
Buyurun, kalemimi zat-ı aliniz teslim alın.
Aklınızdan ve gönlünüzden ne geçiyorsa, varın oracığa onu yazın..

Cemil Özyıldırım