Digital çağda gazeteler…
– Alman Axel Springer örneği –
Alman ‘Bild’ gazetesinin adını duymayan yoktur sanırım… Kıta Avrupa’sının en fazla satan gazetesi… Bol ve büyük fotoğraf, kısa ve az yazı, gazetecilik kurallarını, etiğini sınırlara kadar zorlayan haberler, manşetler… Sadece bayii satışı… Tek hedefi daha çok, daha çok satış… Hedef kitle alt ve orta sınıf… Çoğu Türk gazetecinin idolüydü… Türkiye’de Almanca bilmese de, birçok Türk gazeteci dost meclislerinde gazeteyi ballandıra ballandıra anlatırdı…
Türkiye’de gazetelerin durumunu daha iyi anlamak için tarihçilerin kullandığı karşılaştırma yöntemini kullanmak faydalı olabilir… Mukayese geniş bakış açısı sağlar… Alman ‘Bild’ gazetesinin yayıncısı Axel Springer SE isimli şirketi doğru bir seçim sanırım… Gazetenin içeriği, hedefi Türk gazeteleri ile pek çok benzerlikler taşıyor.
Bild gazetesinin yayıncısı Axel Springer SE isimli şirket… Merkezi Berlin’de… Şirkete adını veren Axel Ceaser Springer 1912’de bir yayıncının oğlu olarak dünyaya gelmiş… Babasının işletmesinde dizgici ve matbaacı olarak çıraklık eğitimi yapıp mesleğini çekirdekten öğrenmiş… Muhabirlik, redaktörlük yapmış… 1950li yıllar… Axel Springer’e göre okuyucular az yazılı, bol fotoğraflı haberler istiyor. Gazete öyle olmalı ki her haber okuyucuların en yüzde sekseninin ilgisini çekmeli…
Axel Springer, Londra’da gittiği Savoy Otel’indeki odasına tüm tabloid İngiliz gazetelerini alır. Elinde makas kesip biçip yapıştırıp hayalindeki gazeteyi yapar. Dört sayfadan ibaret gazeteyi gören gazeteciler alay ederler. Pes etmez. 24 Haziran 1952’de gazete 460 bin adet basılıp parasız dağıtılır. Aralık 1952’ye kadar tiraj hedeflenen yarım milyonu bir türlü geçemez. Ama 1953’te Mart’ta beşyüz bini, Ağustos’ta ise bir milyonu geçer. 1953’in ikinci yarısında iki milyonu, 1964’te dört milyonu aşar. Nihayet 1966’da tiraj beş milyonu aşar. 1968 öğrenci olayları sırasında düşse de 1974’de tekrar tırmanışa geçip 1979’da beş milyon sınırını geçer. 1983’de 5,5 milyonu geçen Bild efsanesi işte böyle…
2001 yılında yayın yönetmenliğine Kai Diekmann getirilir. Hürriyet’in yönetim kurulu üyesiydi… Bild’in 13. yayın yönetmenidir. Türkiye’de Ertuğrul Özkök’ün yazılarında mesleğin en parlak yıldızlarından biri olarak takdim ettiği Diekmann döneminde gerilemenin hızı artar. 2002’de tiraj 1974’den beri ilk kez dört milyonun altına iner… 2013’de 2,5 milyonun altına ve 2015 yılında ise 60 yıldan bu yana ilk kez iki milyonun altına iner. 2015’te kendi isteğiyle gazeteden ayrılan Diekmann, 4 milyon ile aldığı gazeteyi iki milyonun altında tiraj ile teslim eder… Baş aşağı iniş durmaz… Başlamıştır bir kere… Gazeteye ek olarak futbol ilavesi verilir. Ancak bunun da faydası olmaz ve 2018’deki satış 1,46 milyondur…
Buna rağmen Axel Springer SE şirketi, 2017 yılında yaklaşık 3,3 milyar Euro ciro ve 595 milyon Euro kar açıkladı. Axel Springer’in CEO’su Matthias Döpfner, bu başarıyı ‘Avrupa’nın en büyük digital yayıncısıyız’ sözleriyle açıklıyor. 2002’de göreve gelen, kendisi de eski bir yayın yönetmeni olan CEO, yazılı basındaki değişimi kısa sürede fark edip 2008’de radikal bir karar aldı… Yayınevinin elindeki günlük Bild ve Die Welt gazeteleri ile Bild am Sonntag isimli Pazar gazetesi dışındaki tüm ulusal, bölgesel ve yerel gazeteler ile tüm dergileri bir çırpıda sattı. Digital dönüşümü başlattı. Ancak bu digital dönüşüm beklendiği gibi medya alanında değildi… İnternette emlak, iş ilanları vs yayınlayan Avrupa’nın önde gelen platformları ile benzer çok sayıda çeşitli platformları satın aldı. Şimdi şirket cirosunun üçte ikisinin internet platformlardan geldiği belirtiliyor… Eldeki üç gazete her geçen gün tiraj kaybediyor… Belki ilerde onlar da satılacak… Bilinmiyor… Bu da böyle bir digital dönüşüm…
Halit Çelikbudak