Bu yazıda sizleri masalsı bir Kilikya Kalesi olan Yılan Kalesi’ne götürmek istiyorum.
Öncelikle bilmeyenler için Kilikya bölgesini tarif edeyim:
Alanya’dan başlayıp, Antakya’da biten bölgeye verilen ad Kilikya.
Binlerce yıldır çok sayıda el değiştirmesine rağmen hep bu ad kullanılmış.
Hatta kurtuluş savaşında bile bölgede savaşan Kemalistler buraya Kilikya Cephesi diyor.
Ancak son dönemde tarihten gelen bu güzide isim milliyetçi devlet politikası nedeniyle terk edilmiş ve bölgenin adı Çukurova olmuş.
Yılan Kalesi;
Adana’nın Ceyhan ilçesinde, Toros Dağları’nı aşarak Antakya’ya giden tarihi ipek yolu üzerinde yer alıyor.
Ceyhan Nehrinin kenarındaki bir tepeye kurulmuş kaleyi çok uzaklardan görmeye başlıyorsunuz.
Öyle stratejik bir tepe ki bu; koca ovanın ortasında ki bir kaç yüksek noktadan biri.
Böylece diğer önemli kaleler Tumlu ve Anavarza ile tüm ovayı kontrol altında tutabiliyor.
Kale kuvvetle muhtemel Bizans tarafından yapıldı ancak bugünkü halini Kilikya Ermeni Krallığı zamanında aldı.
O dönemde kaleye Vaner ya da Levonpert diyorlardı.
Levon Kilikya’nın ilk Ermeni Kralıdır ve bu kale onun zamanında en ihtişamlı günlerini yaşamıştır.
Aracınızla belirli bir noktaya geldikten sonra bir seyir tepesi ve küçük bir restoran bulunan yere park ediyorsunuz.
Buradan sonra sizi tatlı sert bir tırmanış bekliyor.
Game Of Thrones dizisinden fırlamış gibi sarp bir tepeye inşa edilmiş kale, bütün ihtişamıyla sizi karşılıyor. Kale güzenlik amaçlı 3 bölüm yapılmış.
Önce dış surlardan giriyorsunuz. burası birinci kısım.
Kale olası bir saldırıda ilk savunma burada yapılıyordu. Surların aşılması durumunda portatif köprülerle ikinci savunma surlarına çekiliyorlar bu köprüleri atıp düşmanı surlar arası hapsediyorlardı.
Feth edilmesinin ne kadar zor olduğunu kalenin tepesindeki ana merkezine ulaşınca anlıyorsunuz.
Burada öyle büyük bir su sarnıcı var ki; bugüne kadar bir dağ kalesinde gördüğüm sarnıçların en büyüğü.
Çok sayıda kiler ve mahzen de bulunuyor.
Bunların amacı uzun süren kuşatmalarda içerdekilerin açlığa ve susuzluğa dayanabilmeleri. Ortaçağ’da dağ kalelerinin zaptı çok zor olduğu için kaleler kuşatılıyor içerdekiler aylarca açlık ve susuzluğa mahkum ediliyordu..
Umut Çor
Yılankale, Ceyhan’a 13 km mesafede E-5 karayoluna 3 km’dir. Çok sarp bir tepe üzerine Ceyhan Ovası’na tamamen hakim şekilde kurulan bu kale Klikya Ermeni Krallığı döneminde Kral I. Levon tarafından yaptırılmıştır. Yöre halkı tarafından Şahmeran kalesi olarak da adlandırılmaktadır.
