Bunu okumalısınız.. Beşiktaş’ın Çeyrek Final muhteşem çıkışı..

Orhan Can - Merih Bayraktar - Orhan Yıldırım

Stada geldik, bağırıyorlardı.
Isınmaya çıktılar, bağırıyorlardı.
Maç başladı bağırıyorlardı.
1. golü attılar bağırıyorlardı.
2. golü attılar, bağırıyorlardı. “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” diye bağırıyorlardı.
“Yaşa Mustafa Kemal Paşa” diye bağırıyorlardı.
Gol yediler yine bağırmaya devam ettiler.
Sezonun en güzel futbolu ile skorunu elde etmişlerdi.
Yunanlılar kendi sahasından çıkamıyordu.
Ta ki Aboubakar o hareketi yapana kadar.
İngiliz hakem, yardımcısına sordu ve tereddüt bile etmeden kırmızı kartı çıkardı.
Her şey iyi giderken bir anda iş zora bindi.
Biri bana Allah için söylesin; biri, Beşiktaşlı oyunculara boş zamanlarında birbirlerine “tos” atmayı mı öğretiyordu…
3-4 atacak bir futbol oynarken gereksiz bir hareketle tüm takımı 10 kişi bırakmak da neyin nesiydi!?
Yetenekli futbolcu olabilirsin ama Beşiktaş gibi bir takımda oynuyorsan dikkatli olmalısın..
Dikkatsizlerin de Beşiktaş’ta yeri olmamalıydı.
Dikkatsizlik, sadece 11 kişinin değil, milyonların hayalini yok etmekti.
Olympiakos’a sahayı dar eden Beşiktaş için sıkıntılı uzun dakikalar vardı.
İlk yirmi dakika süper top oyna, 2-0 öne geç; sonra yüreğin ağzına gelsin.
Belki de Beşiktaş demek bu yüzden “Aşk” demekti.
Çünkü bir insanın hayatı boyunca yaşayacağı tüm duyguları bir maçta insana yaşatıyordu.
Aşk, üstünlük, zafer, hüzün, dram, ihanet, kızgınlık, stres..
Hayata dair her şey yani!
Beşiktaşlı olmak demek, bir ömre sığdırılacak duyguları bir maça sığdırmak demekti! Hem de duyguları kolay bir maç öyle bir zora girmişti ki..
Maç tüm duyguların zirve yaptığı dakikalarda giderken Beşiktaş’ın 3. golü geldi. İşte o anda Beşiktaşlıların da makûs talihi değişiyordu.
Ancak Yunanlılar pes etmemişti. Beşiktaş’ın üstüne geldikçe geliyorlardı.
İşte tam bu sırada Beşiktaş için bir mucize daha gerçekleşiyor ve Quaresma’nın yerine Cenk giriyordu.
E tabii, Cenk’in adı da tarihe “Gol” olarak geçiyordu.
10 kişi ile 4-1’i yakalayan Beşiktaş’ın taraftarına da elbette “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşı yakışırdı.. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı her yeri kaplarken, Beşiktaş taraftarı hâlâ bağırıyordu.
Tıpkı, Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yıllar önce yaşanan o maç gibi..
“Bağırıyorlardı” diyordu o futbolcu.
“Isınmaya çıktık bağırıyorlardı, maçta hiç susmadılar, uzatmalarda devam ettiler, penaltılarda hâlâ bağırıyorlardı, soyunma odasında da hâlâ seslerini duyuyorduk. Şimdi susmuşlar mıdır bilmiyorum..”
Bu sözler, Beşiktaş tarafından Atatürk Olimpiyat Stadı’na gömülen Liverpool’un futbolcusu Sterling’in İngiltere’de havaalanındaki sözleriydi.
Anlayacağınız Beşiktaşlı hâlâ öyle!
NOT: Aboubakar’a Nevzat Demir’de ya 3 gün yemek vermeyin ya da saha etrafında sabaha kadar ceza olarak koşsun..
OC bu gece mutlu kaçar…
En kalbi muhabbetlerimle…
Ben CAN; Orhan Can..