Cezayir’in Oran kentinde kıt kanaat geçinen
bir imamın karısı hastalanır. Doktor doktor gezip çare ararlar.Şifa bulması için tek yol vardır; ameliyat. Ama onun için de çok para lazımdır.
Hocada cep delik cepken delik….
İlk cuma toplanan cemaate durumu gözyaşları içinde anlatır ve yardım talep eder.
Bakar ki,
hocanın derdi kimsenin umurunda değil.
Namazı kılan, arkasını dönüp gidiyor.
Hoca üzgün,
hoca kırgın,
hoca bitap…
Dalgın bir halde ünlü (Oran’a yolu düşen alkolikler iyi bilir) “Şifa Meyhanesi”nin önünden geçerken, sarhoşlardan biri hocayı tanır,
meyhaneden dışarı çıkıp elini öper, halini hatrını sorar.
Hoca derdini ona da anlatır umutsuzca.
*
Sarhoş “beni burada bekle hocam” der ve tekrar meyhaneye girer.
Durumu içerdekilere anlatır ve 5 dakika içinde ameliyat parası toplanır.
Parayı hocaya takdim eder.
hoca şaşkın, hoca sevinçli..
O sevinçle meyhaneden içeri girip,
“Allah hepinizden razı olsun. Benim de sizler için yapabileceğim bir şey varsa söyleyin..” der..
*
Birkaç sarhoş :
“Hocam namazlarda bizim için de dua et,
Allah bize doğru yolu ihsan etsin bir an önce ” deyince,
hoca heyecanla bağırır:
Yok, yok ! Allah sizi bu yoldan ayırmasın.
Mustafa Sağlamer – facebook