Başka yolu yok! Bir ülkeyi ancak, “Fikri hür, vicdanı hür” insanlar kurtarabilir..

Atatürk’ün büyüklüğü bir kez daha ortaya çıktı..
Çünkü, fikrini ve vicdanını sür olmayan insanların nasıl “Koyun” olduğu ve bir ülkeyi uçurumun kenarına nasıl getirebileceği, fikrini ve vicdanını başkasına teslim etmiş insanların ülkeye nasıl ihanet edebileceğini gördü dünya.
Son örnekler, 15 Temmuz kanlı darbe girişi, Beşiktaş ve Kayseri katliamları ile Reina katliamlarıdır..

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk,
“Muallimler (Öğretmenler), Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister…”
Derken ne kadar uzağı görmüş..

Hürriyet Gazetesi’nde yer alan haberde eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Darbe Komisyonu’na gönderdiği mektupta bakın ne diyor: (Ki, ordudan atılması istenen subaylara hep şerh koymuştur)

“NESİLLERİ BU ANLAYIŞ İÇERİSİNDE YETİŞTİREREK FİKRİ HÜR VE VİCDANI HÜR BİR TOPLUM OLUŞTURMAMIZ GEREKMEKTEDİR”

Şeffaf olmak şartıyla şiddet içermeyen düşünce ve örgütlenmenin serbest olduğu böyle bir toplumda hiçbir grup veya kişi kendisini saklama, gizleme veya herhangi bir devlet hizmetinde hak ettiği konuma yükselmek için farklı bir dayanışma içerisine girme ihtiyacı hissetmeyecektir.

Bütün bu olaylar şunu bir kez daha göstermiştir ki insanlar gerek dini gerek ideolojik gerekse siyasi mülahazalarla akıl ve fikirlerini bir kişiye veya gruba emanet etmemeli, özgür ve hür iradeleriyle muhakeme kabiliyetlerini hiç bir zaman kaybetmemelidir. Nesilleri bu anlayış içerisinde yetiştirerek fikri hür ve vicdanı hür bir toplum oluşturmamız gerekmektedir…