Bir ülkenin lideri alenen, “tehdit ve göz dağı ile rahip Brunson’u aldık, aynı yöntemi kullanmaktan çekinmeyiz” diyor bizimkilerde tık yok.. Hakan Denker’den..

Hakan Denker

Bir ülkenin lideri alenen, “tehdit ve göz dağı ile rahip Brunson’u aldık, yine aynı yöntemi kullanmaktan çekinmeyiz” diyor ve ülkesinde yasa dışı bağlantıları olduğu gerekçesiyle göz altına aldığı bir adamı tıpış tıpış iade eden hükümet, bu beyanata sessiz kalıyor.

Kendilerini bu ülkenin halkının verdiği oyla, hizmet etmek amacıyla iktidara getiren siyasetçiler, asil görevleri vatanın bekası ve halkının refahı olmasına rağmen, gizlice kaplı kapılar ardında pazarlıklar yaparak, vatandaşının icazetinden yoksun başına buyruk hareket ediyor.

İlk defa olmuyor elbette. Hatta bunu yaşayan tek ülke olmadığımız da ayrı bir gerçek. Ama bu rasyonalite içinde, bu şartları halkın en cahil tabanının bile fark ettiğini düşünürsek, “dünya bizi kıskanıyor, Türkiye geleceğe doğru gelişim potansiyeli olan bir ülke” tafralarını komik hatta ucuz 18. yy siyaseti olarak tanımlamak abartı olmayacak.

Ez cümle, hem ekonomik, hem hukuksal, hem adalet hem de askeri parametreleri tamamen dünya tröstlerince şekillendirilen bir 3. dünya ülkesi haline getirildiğimizi kabul etmek gerek.

Bu statüden daha yukarılara çıkabilir miyiz?

Çıkabiliriz.

Mevcut zihniyeti, devam eden siyaset ve siyasetçi profillerini zaman kaybetmeksizin terk edip, ivedilikle laik ve demokratik sürece adım atarak. Kısaca Atatürk ve onun doktrinlerine dönerek.

Malum Amerikayı yeniden keşfetmenin anlamı yok, bu adam bu vatanı yıllar önce oluşturduğu prensipleriyle bir kez yok olmaktan kurtarıp, inanılmaz zaferler ve gelişmeleri gerçekleştirdi. Yeni yöntem ve formüllere gerek yok.

Kurtuluş, kurtuluş savaşının manifestosunda. Elimizde cilt cilt hazır bir rehber var. Okuyup uygulamaya karar vermek tek sorun.

Mevcut sistemin yöneticilerinin ısrarla ülke menfaatlerine karşı mücadele etmesine rağmen….

DENKER

Hakan Denker

Hakan Denker – Marangoz