E biraz da gülelim..
Ağız dolusu bir kahkaha bir kilo pirzola demişler..
Fıkra bu ya,
Eskiden Dünyanın tüm güvenlik teşkilatları (Emniyet-İstihbarat) arasında bir yarışma yapalım demişler..
Toplanmışlar..
Demişler ki,
“Yarışmamız basit ve çok kolay;
Şu karşı ki ormana bir Zürafa bırakacağız.
ha size bir ip ucu tabii,
Zürafanın benekleri onu bulmanıza yardımcı olacaktır..
En çabuk yakalayıp getiren, şampiyon olacak..”
Yarışmacılar demiş ki, “ne var ki bunda yahu…!”
Neyse,
İşte fıkra bu ya
Fransız Police girmiş ormana,
aradan geçmiş 1,5 gün yakalamış getirmiş Zürafayı..
Seyirciler alkışlamış..
Hop girmiş, Almanlar ormana.. 1 gün sonra yakalamışlar zürafayı..
Alkış kıyamet tabii..
Sıra gelmiş İngilizlere..
Yılların entrikacıları.. Dalmışlar ormana..
Aradan geçmiş yarım gün yakalamışlar zürafayı..
Taraftarları olan cemaatler yıkmış ortalığı alkıştan..
Ruslara gelmiş sıra..
Ormanda ayı kovaladıkları için bildikleri ormanda zürafanın yakalanışı 6 saat sürmüş.
Zorunlu yandaşlar alkışlamışlar çılgınca…
Tabii sıra gelmiş Amerikalılara…
Hayatları casusluk la..
Casuslukta üstlerini yok..
Dalmışlar ormana hop 3 saatte yakalamışlar..
Yalak, yandaş, fırıldak ve ne kadar ajan varsa çılgın sevinç – alkış gırla gitmiş…
E bizim Türk ekibi hızlı dalmış ormana elbette…
Ya bismillah diye germişler ormana…
Bekle bekle yok..
Aradan geçmiş, 1 gün 2 gün.. ses yok..
Ule ne oldu unlara derken üçüncü gün ekip görünmüş ufukta ama zürafa mürafa yok ortalıkta…
Tabii herkes merakta..
Acaba ne oldu filan derken bizimkiler gelmiş.
Ellerinde irice bir maymun varmış..
Yarışma komitesi sormuş: Nerede Zürafa…?!
Ekip cevaplamış işte bu….
Herkes şaşkın şaşkın bakarken,
maymun kendini tokatlayıp ve yüksek sesle bağırmaya başlamış:
“Ben bir benekli Zürefayım,
Ben bir benekli zürafayım…
inanmayan top olsun.. Ben bir benekli zürafayım..
inanmayan top olsun ben bir benekli zürafayım…”
Oradan biri demiş ki, “Sen zürafa değilsin..”
Maymun cevap vermiş,
“Şerefsizim ben bir benekli maymunum…”
diyormuş… Nasıl ama…
Hikayemizin ana fikri ise şöyledir;
eskiden sapına kadar işkence vardı bu ülkede..
Elektrik ya da falaka, veya Filistin askısı gibi klasik işkence metotları sayesinde insanlar kendileri ile alakaları olmayan suçları üstleniyorlardı..
Böylece binlerce, yüzbinlerce hayatlar söndü ve aileler dağıldı..
Bu fırkada görüldüğü gibi,
yapılan işlem sonunda maymun bile aslında kendisinin benekli bir zürafa olduğunu itiraf edebiliyordu..:))))
Şimdilerde ise, belki işkence yok;
ama,
işi kitabına uydurma var, delil uydurma var, iftira atma var…
sosyal medyada önce troller,
sonra yandaşlar yazarlarca hedef gösterilip,
daha sonra manşetlerle “vurulup”
içeri attırılıyorsunuz..
Sonuç itibariyle;
sonuç aynı yani..
