Aslında kimler ‘Sarı Basın Kartı’nının gücünü yok etti? Gazeteci -Yazar İbrahim Karahan adresi verdi

GAZETECİ HER YERE KOLAYLIKLA ULAŞABİLMELİDİR!…

SAMİMİ MİSİNİZ?
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ MÜ DİYORSUNUZ?
ALIN SİZE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ…
SAMİMİ İSENİZ YAPIN DA GÖRELİM!…
“Basın Kartlarına THY eskiden olduğu gibi yine yüzde 50 indirim yapmalı!…”
“Tüm ulaşım araçları ücretsiz olmalı…”
“Telefon faturalarında indirim yapılmalı!
Basın gününün anlamı böyle anlam kazanır!…
Süslü laflarla olmaz…
Allah aşkına bırakınız Gazeteciler Günü’nü…
… Binlerce insanın ekmek yediği gazetelerin nasıl sömürüldüğünü ve patronların nasıl perişan edildiğini en iyi Yavuz Donat ile Güneri Civaoğlu’na sormak lazım!… Her ikisi de görünmez patronlardır!…
Gazetelerin ekonomik durumu kötüleştikçe bu gazetecilerin mal varlığı arttı!..  (Gazeteciliklerine sözümüz yok) En son bir Genel Yayın Müdürü de patronundan “yat” aldıktan sonra zorunlu olarak emekliye ayrılmıştı!…. Emekliliğini taçlandırmıştı!
Ardından çok sayıda emekçinin işine son verildi!… (Onları bilenler çok iyi biliyor!…)

Her dönem var oldular, her dönem var olacaklar…
Türk basınının en önemli patronlarından birisi olan merhum Kemal Ilıcak yaşasaydı da anlatsaydı, neler neler!…
Hürriyet gazetesinde yüzlerce emekli perişan olurken; Nezih Demirkent, emekli olduğunda Dünya gazetesini aldı!…
Basın gününüz kutlu olsun!…Bazı tuzu kuru köşe taşları var!… Ya onlar!…

BASIN KARTI DÜŞMANI BASIN MENSUPLARI!…
Gazeteciler milletin cesareti, umudu, sesi, nefesi, kulağı, gözü, kulağı, dertdaşıdır… Stresli, yoğun ve hareketlidir. Otobüs, minibüs, metrobüs, tramvay… Zavallılar haber peşinde koşarlar!… Gece gündüz demeden.. Zamanla yarışarak!…Mecbur… Bu yüzden ulaşımda kolaylık çok önemlidir. Oysa, geçmişte uçak ücreti yüzde 50 idi. Kaldırıldı. Ulaşımda hepsi ücretsizdi. Çoğu kaldırıldı!…Peki müsebbibi kim?
İçimizdeki gazeteci düşmanları!…
Kimler mi onlar?
“Basın Kartına ne gerek var?”; diye ortalığı inlettiler. Gariban gazetecilerin “onur kartı”nın yok edilmesi için, çok uğraştılar. Hele birisi var ki!… İşitiyordum; ta 25’li yaşlarda herif altında Jaguarla geziyordu!… Halen bolca nutuk yazıyor!… Bir de ‘delikanlılık’ katmaz mı içine… Onlardan birisi de tekaüte ayrılan Oktay Ekşi idi…
Niçin mi? Altlarında makam arabaları ve şoförleri var, bu yüzden!… Gazetenin harcamalarının hatırı sayılır miktarı onlara ayrılıyordu!… Yurt içinde, yurt dışında her şey onlara tahsis ediliyordu!..
Ekşioğullarının temsilcisi Oktay Ekşi, Başbakan Süleyman Demirel’e meydan okuyacak kadar ‘güç sarhoşluğuna kapılmıştı. Kendini böylesine güçlü görüyordu!…
Ne yazdı biliyor musunuz?… “Senden hizmet isteyen namerttir!..”…

Ya Gazeteciler Cemiyeti ne olacak ?
Basın Konseyi’ni zaten kaale almıyorum!..
Kurucusu Basın Kartı düşmanı Oktay Ekşi !…
Peki, Sarı Basın Kartları şimdiki adıyla Mavi Basın Kartlarındaki haklar 1995’li yıllardan itibaren iptal edilirken Gazeteciler Cemiyeti ne yaptı? Yıpranma kaldırıldı sonra 5 yıldan 4 yıla indirildi!… Lokallerde yemekli, bol muhabbetli sohbetler dışında!.. Ve, keseden ödül dağıtmak dışında!…
Dostlarım; sorun çok büyük …
En hazini ve kötüsü ve acısı ise içeriden başlıyor olması!…

İbrahim Karahan