Zorla tedavülden kaldırılmış, sonra hayatın içinde kaybolmuş gazeteciler.. Ne oldu peki? Yeni nesil gazeteciler önce zihniyetlerini kirletti. Hakan Denker’den nefis bir şimdiki medya analizi

Zorla tedavülden kaldırılmış, sonra hayatın içinde kaybolmuş gazeteciler.

Her meslekte devir teslim vardır. Bir önceki kuşak, sonraki nesli yetiştirir ve iş önlüğünü yeni jenerasyona teslim eder. Ve gömleği teslim alan, ustasından öğrendiklerine, bolca dürüstlük, emek ve haysiyet ekleyip, yeni yöntemler, faydalı üsluplar ekler.

Katma değer kazanır yani her meslek, bir sonraki bayrağı teslim alanlarla. Adet böyledir. Olması gereken de…

Ama gel gelelim, son 10 yıldır memleketin medya organları tedavisi imkansız bir hastalığa yakalandı.
Organlara kan taşıyan haberciler ise, tüm akışı tıkanmış damarlardan farksız hale geldi.

Habercilikte her jenerasyon, bir önceki abilerinden, ablalarından koşulsuz şartsız önce ahlak, sonra tarafsızlık düsturunu alır, ardından gelişen teknolojiyi entegre eder ve gazeteciliği bir basamak yükseltirdi. Taa ki 17-18 sene öncesine kadar.

Ne oldu peki?

Çok basit.
Yeni nesil gazeteciler önce zihniyetlerini kirletti.
Ustaları gibi, ceplerinde beş kuruş paraları yokken bile, kah yürüyerek, kah otobüsle “önce haber” dürtülerini, “önce evim olsun, arabam olsun” pespayeliği ile değiş tokuş ettiler.
Kalemlerini, prensiplerini ve objektiflerini kirli zihinlere teslim kiraladılar.

Bugün, o kaybolan eskilerin, sadece meslek ismini almış ama manifestoları derme çatma, yeni sahiplerinin pespaye fikirleriyle bozulmuş çirkin kopyalar haline gelmişlerdir.

Eski gazeteciler hayatın içinde kayboldu.
Var olanlar ise artık her yanından zehirli atıklar damlatan kimyasal varillere dönüştüler.

Doğruyu, halkın hakkını, evrensel hukuku savunmak yerine, kıçı kırık üç beş ranta kiralanmış yalan söyleyen papağanlık görevlerini ifa ediyorlar…

Düzelir mi?

Sanmam…

Hakan Denker

Hakan Denker