Sami Ağabeyi sonsuzluğa ğitti. Orhan Erinç tarihe not düştü

Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Cumhuriyet gazetesinin temel direklerinden Sami Karaören Ağabeyimizi sonsuzluğa uğurladık.

Atatürk Cumhuriyetinin ve devrimlerinin ödünsüz savunucusydu.

Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadİ’nin aynı köyden hemşerisi olarak da Atatürkün ve Yunus Nadi’nin ilkelerini sürdürme konusunda ödünsüz ve yılmaz bir savaşımcıydı.

Kendilerini 1959 yılında Dünya Gazetesinin yazıişleri müdürü iken tanıdım.Gazetenin sahipleri Falih Rıftı Atay ve kısa fıkranın da ustalarından olan Bedii Faik’ti.

Atay, Kurtuluş Savaşımız yıllarında Atatürk’ün yanında yer almış, devrimlerini savunmuş ünlü bir yazardı.

Dünya, 27 Mayıs Asker yönetimini desteklemiş, 1961 Anayasası konusunda da katkıda bulunmuş bir gazete idi. Ancak ne olduysa oldu 1963’ler sonunda karşı olduğu Demokrat Parti’nin ardılı Adalet Partisi’ni destekleme kararı aldı. Bu karar üzerine gazetenin yazı işleri müdürleri Sami Karaören ile Hikmet Çağlayan ayrılma kararı aldılar.

Hikmet Çağlayan Halkla ilişkiler dalına atladı ama Sami Ağabey için sıkıntılı bir işsizlik dönemi başladı.
Kimi sendikaların yayın organlarını yayınlama ve sigortacılık dönemlerinden sonra Yurt Haberleri Servisi Şefi olarak Cumhuriyet’e geldi.

Deneyimi ve kültürü nedeniyle önce yazı işlerinde editör, ardından da yazı işleri müdürü oldu.
12 Mart 1971 Ara ve Kara Rejimi döneminde Nadir Nadi’nin uzaklaştırılması sonrasında gazetenin pek de yalpalamadan bu sureci atlatması için çaba harcadı.
Ben de istihbarat şefi olarak yanında yer aldım.
Sanırım dönemi simgeleyen durumlardan biri de 12 Mart’ın getirdiği yazarlardan birinin kendisine gönderdiği ve yazısını koyduğu zarfın üzerine “Sami Karagören“ diye yazmasıydı.

Nadir Bey ve arkadaşlarının 1972’de dönüşü sonrasında “Olaylar ve

Görüşler” bölümünün yöneticiliğini üstlendi ve uzun yıllar sürdürdü.

Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu’nun yöneticiliğini yaptı. Kurumun devlet dairesine dönüştürülmesi sonrasında Dil Derneğinin kurucuları atasında yer aldı.

Dil ve edebiyat anlayışındaki farklılıklar nedeniyle yazın dünyasında yaşanan ayrılıklardan birini Melih Cevdet Anday İle yaşadı.
Oktay Akbal’ın girişimi ile küslük sona erdi. Dil Devrimi karşıtı Attila İlhan’ın gelişine ise büyük tepki gösterdi.

Eşi Mehcure Hanımefendi de edebiyat konusunda uzmandı.
Nobar Dombatze’nin Güneşi Görüyorum romanını dilimize kazandırmıştı.

Sami Ağabey bir doğa tutkunuydu.
Avcılığı bu tutkusunu gidermek için kullanır, doğa gezilerine çıkardı.
Tüfek attığını hiç görmedim. Ben de eski İstanbul’da yaşamış biri olarak, özellikle Kurbagalıdere çevresi ile Çamlıca eteklerindeki deneyimlerim nedeniyle ot ve ağaçlardan biraz anlar olmuştum.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Hoca ve Meriç Hanımefendi ile Karaörenler ve Oya ile birlikte katıldığımız Abant gezilerinde bir kaç sınavını “Aferin”le geçmiştim.

Mehcure Hanımefendinin vefatından sonra Türkmenistanlı bir yardımcısı olmuştu. İlginç yönü yardımcısının Moskova Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu oluşuydu. Kimi akşamlar uğrar

Buy Amoxil UK

, kadeh kaldırışına eşlik ederdim. Ama Göztepe’de oturduğu apartman dönüşüm nedeniyle yıkıldı ve ilişkimiz kopuverdi. Sağlık durumum nedeniyle kimi zaman pek sık olmasa da torunu Eren ile selam ve sevgilerimi ilettirdim.

1971-72 döneminde Türkiye Gazeteciler Sendikası Merkez Yönetim Kurulun’da yöneticilik yaptık. Sadullah Usumi Ağabey Genel Başkan

olunca Genel Sayman olarak görev yaptı.

212 Sayılı Yasa’nın getirdiği olanaklardan ilk yararlanan gazeteci de Sami Ağabey oldu. İstifa eden ve kıdem taminatı alan ilk gazeciydi. Davasını da TGS’nin Hukuk Danışmanı Av. Asena Özgen izlemişti.

Sami Ağabey’e ruh dinginliği, yakınlarına ve meslektaşlarıma da baş sağlığı diliyorum.