Mücahit Büber, efsane foto muhabiri Hüseyin Cahit Büyükkırcalı’yı anlattı

Milanyum öncesi ve sonrası muhabirlik.

Ekranda gördüğünüz fotoğrafa dikkatlice bakınca bir – iki cümle kurmak kaçınılmaz oldu. Haydi zaman tüneline girelim.

Bir zamanlar Hüseyin Cahit Büyükkırcalı dedikten sonra özet şudur:

*Milliyet Haber Servisi ile Spor Haber Servisi,çaynı orkestranın vazgeçilmez bir enstrümanı gibiydi.

*Sabah haber toplantılarına mutlaka Spor Servisi de katılır, kendi gündemlerini anlatırlardı. Kimi zaman spor foto muhabirleri, haber istihbarat servisine lojistik destek verirdi. Aynı şekilde haber istihbarat gerektiğinde Namık Sevik yönetimindeki spor servisine muhabir takviyesi yapardı.

*Bu konuda en anlamlı örnek Hüseyin C. Kırcalı’dır.

*38 yıl Milliyet Gazetesi adına dünyanın her yerinde denklanşöre dokundu.10 dünya kupası,8 olimpiyat izledi – görüntüledi. Sadece spor aktiviteleri değil, savaş ve magazin foto muhabirliği de yaptı. Örneğin İsrail – Arab Savaşını izledi. Paris – Monaco saraylarında davetlerde Milliyet’i temsil etti.

*Hüseyin Kırcalı’nın en özel tutkularından biri de, kullandığı fotoğraf makinaları ve objektifleriydi. Amerikalı – Japon – İtalyan veya Alman foto muhabirleri hangi makinaları kullanıyor ise Kırcalı ya aynısını ya da bir üst modelini kullanırdı.

*Mesela Mehmet Biber, Selahattin Gökhan ve Yılmaz Canel abiyi de bu katogoriye ekleyebiliriz. Bir dönemin çok özel vizörleriydiler.

*Bir başka özel tarafları da, inanılmaz güzel giyinirlerdi. Rol modeldiler.

Hiç unutmam!!

*Yağmurlu bir İstanbul gününde, Hüseyin abiyi,jet gibi ütülenmiş yandan dikişli kaşe pantlon ve ipeğimsi gömlek – kravuze ceket, elinde makinalarla gazeteden çıkarken gördüğümde, “Düğüne mi usta?” dediğimde, “Dolmabahçe’ye

fileleri topla buluşturacağım” demişti.

*Demem o ki, Urfalı Hüseyin Kırcalı bizim yokuşta bir renkti. Muhteşem İngilizce – Almanca ve İtalyanca esprileriyle Milliyet’in koridorlarında bizi güldürürdü. Kulakları çınlasın.

*Not: Benim makina ve objektiflerimi de zaman zaman Japonya’dan Hüseyin Kırcalı abim getirirdi.En son bir balıkgözü 16mm 2.8 objektiv getirmişti. Çektiğim fotolor nedeniyle adım “Genişaçı Büber’e” çıkmıştı o tarihlerde. Hatırı sayılır foto röportajlar yapmıştım.

*Tüm arkadaş ve dostlara özlemle selamlar.

*Büyüklere saygı kuşağı.