Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmeden önce yazdığı yazı! Neden öldürüldüğü belli

Ahmet Taner Kışlalı

Neden hedef oldular… Özellikleri ortak..
Misal, Necip Haplemitoğlu cemaat anlatan “Köstebek” adlı kitap yazmıştı.
Yine, cemaatlere savaş açan Prof. Türkan Saylan ölmek üzereyken yatağından gözaltına alındı..
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan da, Uğur Mumcu suikastinin failini açıklayacağı gece öldürdü..
Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy…
Hepsinin tavrı ortak..
E, düşmanları da “ortak” olmalı… 

xxxxxxxxxxxxxxxxx

Ahmet Taner Kışlalı da son yazısında yine Fethullah Gülen’i işaret etmişti..

İşte o yazı

TANRI’YI KİM KULLANIR?

Giordano Bruno ne güzel söylemiş:
“Kötüler Tanrı’yı, Tanrı ise iyileri kullanır!..”

Tanrı peygamberleri kullanmış.
Read More Bilge kişileri kullanmış. ..
Atatürk ve benzeri devrimcileri kullanmış…

Ya Tanrı’yı kimler kullanmış?

Gerilere gitmeye ne hacet!.. Ne demiş Türkiye’deki Nurcuların önderi Mehmet Kutlular: ’’- 28 Şubat sürecinin planları Gölcük’teki Deniz Kuvvetleri’nde yapıldı. Depremin üssü de orası. Depremin olmasında başörtülü öğrencilerin okullara alınmaması da rol oynadı…’’ Hem de bunları camide, Said-i Nursi için düzenlenen mevlitte söylemiş.

Türkiye’deki Nurcuların aslında iki önderi var. Birisi Mehmet Kutlular, ötekisi ise Fethullah Gülen. Said-i Nursi Atatürk’ü “deccal” ilan etmiş. Cumhuriyete karşı savaş vermiş. Ama ilkin Demokrat Parti’yi yönetenlerden, arkasından da Sayın Demirel ’den büyük saygı görmüş. ’’İade-i itibar’’ ı sağlanmış. Derken sahneye Prof. Şerif Mardin gibi, özellikle Amerikalılar nezdinde büyük saygınlığı olan bilim adamları çıkmışlar. Said-i Nursi’yi peygamberlik düzeyine çıkaran, mucizeler yarattığını öne süren, ’’Anadolu aydınlanmasının öncüsü’’ gibi gösteren, övücü kaynakları alıp karşıt kaynaklara sırt çeviren, çok ’’bilimsel’’ (!) incelemeler döktürmüşler.

Ardından, Sayın Mardin’in Türkiye Bilimler Akademisi’ne üye yapılması için baskılar başlamış. İç ve ’’dış’’ baskılar… Özellikle de basındaki bazı numaracı cumhuriyetçiler tarafından desteklenen ve körüklenen baskılar.

Ve bu arada Fethullah Hoca almış başını gitmiş. Işık evleri.. Öğrenci yurtları.. Özel okullar.. Devletin köşe başlarına kadar uzanan bir imparatorluk.. Devletin okullarına devletçe ’’tavsiye’’ edilen cumhuriyet ve çağ karşıtı kitaplar. Papa ile sağlanan görüşme.. Devletin dış temsilcilerince havaalanlarında karşılanmalar.. Elçiliklerde konuk edilmeler. Niçin? ’’Ilımlı İslam’’ olduğu için. Müslümanları ’’cumhuriyet ile barıştıracağı’’ için!

Bir yanda Mehmet Kutlular. 17 yaşındaki kızı dört yıl önce eroinden ölmüş. Depremi, ’’türban’’ ı vesile edip, Tanrı’yı en ilkel bir şekilde kullanmaya çalışıyor. Öte yanda Fethullah Gülen. Son yıllarda, kamu önünde ağzından tek bir cumhuriyet karşıtı söz çıkmamış. Devlet büyükleriyle iyi ilişkiler kurmuş. Ordu dışında hemen tüm önemli kurumlarda önemli ’’mevziler’’ elde etmiş. ABD’nin ’’etkin’’ desteğini sağlamış. Görünüşte Atatürk’e ve cumhuriyete saygılı. Ama tüm eğitim ağı ile, cumhuriyetin temellerini ağır ağır kemiriyor. Amacına ürkütmeden, acıtmadan ulaşma yöntemini seçmiş. Kutlular ve Gülen. İkisi de Nurcu.. İnançları ve amaçları aynı, yöntemleri ayrı. Hangisini seçersiniz?.. Kırk katırı mı, kırk satırı mı? Hakkındaki bilgilerimiz arttıkça, Sayın Gülen beni korkutuyor. Bay Kutlular’a ise gönülden teşekkür etmek istiyorum. En körlerin bile gözünü açmak konusundaki katkıları için! Tanrı’nın kullandıkları ile Tanrı’yı kullananları daha iyi ayırmamızı kolaylaştırdığı için!

Ahmet Taner Kışlalı/Cumhuriyet

 

Ahmet Taner Kışlalı
1.5.1994 tarihinde yayınlanan makalesinin bulunduğu 3. sayfa
Ahmet Taner Kışlalı
1.5.1994 tarihinde yayınlanan makalesinin bulunduğu 3. sayfa