Ahtapotun kolları ve tek adamlar.. Metin Başaran yazdı..

AHTAPOTUN KOLLARI VE TEK ADAMLAR

Kazakistan Cumhurbaşkanı Başkanı Nursultan Nazarbayev, Orta Asya’daki ölünceye kadar koltuk geleneğine aykırı biçimde, görev süresi tamamlanmadan istifa etti, görevini bıraktı. Tabii gücü devlet güvenlik konseyinin başı ve çoğunluk partisinin başkanı olarak devam ediyor, edecektir…

Tek adam mıydı, diktatör müydü, ona Kazaklar karar versin; ama onun döneminde Kazakistan çok gelişti, Asya’da söz sahibi saygın bir devlet oldu.

Örnekleri az da olsa böyle rejimlerde, demokrasinin açıklarının açtığı kapılardan girip otoritesini kendi çıkarları için sonuna kadar kullanan “tek adamlar”dan daha fazla “adam” ve “kadın” çıkabilir. Nasıl mı? Bakın şöyle:

90’ların son çeyreğinde Kazakistan’da bir inşaat firmasında çalışıyorum; TOO Tuna’da. Asıl müteahhit AIG (bir tarihte GS’ın hisselerini elinden zor kurtardığı çok uluslu Amerikan şirketi). TOO Tuna alt müteahhit ve onlar adına Almaty şehrinin göbeğinde Kazaklar (oligarklar diyelim) için villalar inşa ediyor.

Nazarbayev’in kızı Doriga Nazarbayeva tesadüfen inşaat alanının önünden geçerken “buraya ne yapılacak sorusuna “villalar” cevabıni alınca “olamaz” diyor, “bu yeşillik çocuklar için kullanılmalı”.

Haber önce bize, sonra AIG’ye ulaşıyor. AIG, “merak etmeyin, bekleyin, hallederiz” diyor.
Sorun (!) Amerikan hükümetine gidiyor.
İşçiler ücretli izinde, proje müdürü bir mühendis, bir Kazak, bir sekreterle “halledecekler” durumunda beklemedeyiz.

Birkaç hafta sonra Kazak televizyonu akşam haberlerinde spiker “Amerika Kurama Ştattarı sırtkı ister ministırı Albırayt…..” demeye başlayınca, “tamam bu iş” diyoruz. “ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albrigh resmi bir ziyeret için Kazakistan’a gelecek”.

Bekleme sebebi anlaşılmış oluyor; Albright geliyor ve gidiyor. İnşaatçılar bu sefer o ziyaretin sonucunu yüksek bir umutla beklemeye başlıyor.

Sonuç; “Projenizin bulunduğu alan kamusal alan olarak kullanılacağından iptal edilmiş, iptal anına kadar yapmış olduğunuz harcamaların belgelendirilmek şartıyla tarafınıza ödenmesine…”

Bir kadın, yeşil alan, çocuklar, kadının babası, Amerika ve sonuç…
Ahtapotun kolları uzun; “tek adamları” kıskıvrak yakalıyor, hatta bunları kendisi yaratabiliyor. Ama bu kıskaçtan kurtulabilenler de olabiliyor… Bu örnekte olduğu gibi..
Bu dönemin bizdeki koltuk, yeşil alan, inşaat, tek adam, Amerika ilişkilerine de pek benzemiyor !

Son olarak, Kazakistan başkenti Astana’nın adı, efsane liderlerini doğum yeri olması sebebiyle Nursultan olarak değiştirildi.
Akmolinsk’ten Tselinograd’a Akmola’dan Astana’ya ve Nursultan’a…
Buna gerek var mıydı ? Tartışılır !
Çünkü Astana, tıpkı İstanbul’un eski adlarından biri olan Asitane gibi aynı kökten gelip “başkent, payitaht” anlamına taşıyordu.
Ehh, o kadar da olsun !
En azından Türkmenbaşı’nın yaptığı gibi (Niyazov’dur) ismini Kazakbaşı’na çevirip başkentin göbeğine altından heykelini diktirmemiş !

Metin Başaran