“Gazetecisin, yazarsın, ‘neden kedi, köpek, kuş, deve, börtüböcek v.b. şeyler paylaşıyorsun?” diye kafa yoranlara açıklama:
Yanıtın özü sorunun ilk kelimesinde. “16 yaşımdan bu yana GAZETECİYİM”.
GAZETECİ, eğriyi, doğruyu; her şeyi paylaşır. GAZETECİ, her zaman muhalif olmalıdır.
GAZETECİ kamuya, yani HALKA “HER ŞEYİ” ‘yalın’ ulaştırana denir.
Yalakalara, üç kuruşluk menfaati için hangi iktidar olsa da yanaşık bit yavrularına “GAZETECİ” denmez. (Bu evrensel bir meslek ahlakıdır. Ahlaksızların GAZETECİLİK yapmaması gerekir.
GAZETECILİK, paylaşmaktır.
GAZETECİLİK, her ‘BABA YİĞİDİN’ harcı değildir. İktidarda ya da muhalefette olanlara GAZETECİLİK yapanlar, her ikisine de zarar verir.
Şu an 2 aydır “emekleyen” bir GAZETECİ olduğumdan kedi, köpek, kuş, deve, börtüböcek v.b. şeyler paylaşıyor, 5. ATATÜRK kitabını yazıyorum. Umarım okunur, (diğerlerinin çooooook okunduğu gibi(!)…)
Galiba sorunun temelinde, “TEMELİ” sağlam atılmış canım ülkemin “HER SİYASİ GÖRÜŞTEKİ İNSANININ” okumadan, bilgi sahibi olmadan, ama daha da ÖNEMLİSİ ‘zorunlu olarak’ menfaat uğruna siyaseten bölünmüş olmasıdır.
Sözün özü:
Kedi, köpek, kuş, deve, börtüböcek v.b. şeylere SANKİ şu aralar daha fazla ihtiyaç var 
(Maalesef)
Hoşça kalın, dostça kalın…
Yaşar Gürsoy
