Aziz bir insanın ölümü

Aziz bir insanın ölümü

33 yıl dile kolay. Bir gazetede bu kadar bir yıl çalışma, her gazeteciye nasip olmaz. Hele bu gazete Hürriyet ise, bu meslek ustasını, basında yerleşik bir kelime olan ‘’Duayen’’ diye anmak gerekir.

Bodrum’da önceki gün solunum yetmezliği nedeni ile hayatını kaybeden Fatma Azize Bergin’den söz ediyoruz. Duayenlik bir yana, o meslektaşları onu ‘’Azize Abla’’ diye çağırıp, anardı. Sessiz, sakin, sevecen, dert anlatmayan, tembelliği sevmeyen, çalışkanı destekleyen bir karekter yapısı vardı. Basın şeref kartı sahibi Azize Abla, 2007 yılında Hürriyet’ten emekli olmuştu. Onu hala İstanbul’da sanıp bir yıl önce, ‘’Hürriyet Emekçileri’’ toplantılarına davet etmek için aradığımda çok mutlu olmuş ‘’Cemil hepinizi çok özledim. Ama ben emekli olduktan sonra Bodrum’a yerleştim’’ Herkese sevgi ve selamlarımı ilet’’ demişti. Ben de ‘’Azize ablacığım, sen bodrumlara inen değil, başı göklere değecek yüksekliklere çıkacak bir insansın’’ yanıtını vermiştim. Kahkahalarla gülmüş, teşekkür etmişti.

Fatma Güven Azize Bergin ile dostluğum, Kelebek Gazetesi’nde istihbarat Şefi olarak çalıştığım dönemde daha da pekişmişti. O, yurt dışından gelen dergilerden tercümeler yapar, haber gündemimize büyük katkı sağlayarak renk katardı. Onsuz, gündemimiz olmazsa olmazdı. Rahmetli Çetin Emeç, haber toplantılarında ‘’Bakalım Azize hanımdan neler var’’ diyerek, ona verdiği değeri ortaya koyardı. Ya da magazin gündemini beğenmediği günlerde, ‘’Azize hanımı anladığım kadarı ile fazla sıkıştırmamışsınız’’diyerek ona olan güvenini yansıtırdı. Yani o, bildiği 3 dille tek başına bir gazeteydi. Çatallı bir sesle konuşur, o sesin tınısını çok içtiği sigaraya bağlardık. Azize abla ile bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim.

Bir sabah toplantısı öncesinde her hafta iki gün yurt dışından gelen dergiler, o gün çok geç kalmıştı. Dişe dokunur yerli bir magazin haber de gündemimizde yoktu. Toplantı saatine az bir zaman kala, Azize abla’ya ‘’Çeto’dan fırçayı yiyeceğim. Sen de hazır bir şeyler yok mu?’’ diye sordum. ‘’Yahu şimdi mi söylenir. Daha önce söylesen, eline iki tane geçen dergilerden haber tutuştururdum’’ deyip, daktilosunun başına geçti. Ama ne çare, 10 dakika sonra başlayacak haber toplantısına gitme zorunluluğum nedeni ile bekleyemedim. Pencereden sesleniyordu. ‘’Fırçayı ye de gel.’’
Sadece fırça yemekle kalmadım. Çetin Bey beni hakaretler yağdırarak toplantıdan dışarı çıkardı. Döndüğüm de ağlamaklı idim. Yanıma geldi. Başımı okşayarak.’’Ağlamayı öğrenmişsin. Gülmeyi de öğren’’ dedi. Bodrum’da Turgut Reis Mahallesi Karabağlar Mevkii’nde, kızı ile birlikte yaşayan 55 yıllık gazeteci Fatma Güven Azize Bergin, Bodrum’da yaşamını sürdürmek istiyordu. Kızı, Ayşe Fulya Özsu’yu da ikna ederek bir yıl önce Bodrum’a yerleşmişti. Babıali’de topuk tıkırtıları adlı bir kitabı da bulunan Azize Abla’nın cenazesi, 8 Eylül Pazar günü Akyarlar Camiinde kılınacak öğle namazının ardından Akyarlar Mezarlığı’nda toprağa verilecek
Işıklar içinde uyu.
Mekanın Cennet olsun Azize Abla..

Cemil Özyıldırım

Azize Abla

Cemil Özyıldırım