Bodrum’a tatil yapmaya gelenlere mühim önerilerim, aynı zamanda hem onlar hem de biz Bodrum sakinlerinin iyiliği ve selameti açısından da bazı istirhamlarım var..
Bakın sizin buraya tatile gelmeniz demek, ekonomik ve finansal kaynak anlamında Bodrum esnafına bir nevi sponsor olmanız anlamına geliyor.
Başımız gözümüz üstüne hoş sefa gelin, bundan yana asla şikayetimiz yok.
Fakat yıllardır her yaz sezonunda muzdarip olduğumuz, istem dışı yarattığınız bir kaç mağduriyet var, bu konuda bir türlü anlaşamıyoruz.
Öncelikle şunu bilmenizde fayda var, Bodrum’daki yol yetersizliğinden kaynaklanan sebeplerden ötürü hızlı ulaşım sağlamak adına neredeyse kişi başına bir tane motorsiklet düşüyor burada.
Bodrum’da şehir içi veya bağlantı yollarımızın %95’i tek yön olduğu için, lütfen ama lütfen yolun sol tarafına yakın seyir halinde olun ki motorlu sürücüler sağ taraftan rahatlıkla geçip evlerine ve iş yerlerine ulaşabilsinler.
İkincisi; kişi başına en az üç kedi veya köpek düşüyor Bodrum’da.
Yani o daracık tek yönlü ara caddelerde araba kullanırken her an aracın önüne sokak hayvanı veya çocuklar çıkabiliyor.
Dolayısıyla hız seviyeniz ve direksiyon hakimiyetiniz daima kontrolünüz altında olsun.
Üçüncüsü; Bodrum’da 200 TL’ye lahmacun yiyebileceğiniz mekanda var, 5 TL’ye yiyebileceğiniz mekanda var. Ama bir gram lezzet farkı yok, hatta beş liraya yiyeceğiniz lahmacun tabiri caizse diğerine bin basar.
Özellikle buraya tatile gelip mensup oldukları ekonomik sınıfın yarattığı şımarıklık ile özel plajlarda devasa rakamlar ödeyen; sonrada dikkat çekmek adına ödediği adisyonun hesabını ifşa eden popülizm kölelerine bakıp Bodrum esnafına kazıkçı ithamında bulunmayın.
En garantisi gittiğiniz her işletmenin menüsüne bakın, ona göre sipariş verin.
Zira burası serbest ekonomi bölgesi ve tüm işletmelerin fiyat politikası tamamen birbirilerine zıt pozisyondadır, hiç kimse buna müdahale edemez.
Dördüncüsü; Bodrum’un en büyük problemi otopark sıkıntısıdır.
Ve yukarıda belirttiğim gibi tek yönlü olduğu için, aracınızı on saniye bile park edebileceğiniz bir yol yada kaldırım kenarı bulamazsınız.
Özellikle Bodrum merkez barlar sokağına asla araç ile giremezsiniz.
Otogar çevresinde ki otoparklardan birine aracınızı parkedip, iki yüz metre yürümek zorundasınız.
Aksi takdirde geldiğiniz yola tekrar dönmek için, trafik kuyruğuna girer 5 km yol yapar ve en az 45 dakika eziyet çekersiniz.
Beşincisi; ne çarşı esnafına nede gece eğlence sektörünün işletmelerine asla kaba dil kullanmayın, birilerinin ismini kullanıp onun yeğeniyim veya şunların bunların sahibiyim diyerek asla tehdit etmeyin, hele hele fiziksel şiddete teşebbüs bile edeyim demeyin.
Bunlar medeni bir insana yakışmayan hareketler olduğu gibi, şu detayı da asla unutmayın; Bodrum’da döner büfesi hatta simit tezgahı açanın bile güç aldığı yerler vardır ki burada tepeden tırnağa herkes birbirini tanır ve bağlantı halindedir.
Yani ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
Altıncısı; sakın ha sakın Bodrum polisine özellikle de trafik ekiplerine mukavemet göstereyim demeyin.
Ki zaten nereden nasıl karşınıza çıkacaklarını asla tahmin edemez, otuz metre bile kaçamazsınız.
Cezanız ne ise razı olacaksınız, bağlanan aracınızı kaldıran çekiciye ve memurun elindeki ehliyetinize bakıp sadece bir sigara yakıp, huşu içinde izlemenizi şiddetle öneririm..
Aksi takdirde göstereceğiniz en ufak bir mukavemette, işlediğiniz kanuni suçu bir kenara bırakıyorum; buradaki esnafın ve çevrenin polis sevgisi ve hassasiyetini bilmeyen yoktur.
Ki o çemberden ne dayıların yeğenleri, Ankara’daki ne baba evlatlarının geçip gittiklerini anlatmaya kalksak, beşinci vitesle bile ulaşamazsınız..
Son olarak mukavemette bulunmayın dediğim o polislerden; yirmi beş metre kareye bir tane düşüyor burada.. Yani ülkenin en atik ve en seçkin sivil polislerin görev yaptığı, Türkiye’nin sayısal anlamda en güvenli ve en sıkı korunan tatil merkezinde olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın.
Çünkü kolundan çantanı kapan olsa dahi, 25 metre sonra paspas gibi yere yatar.
Velhasıl kelam eksiğiyle, fazlasıyla Bodrum’un tespit ettiğim tatil sosyolojisini izah etmeye çalıştım.
Hem siz misafirlerimiz rahat edin, hem de bizler rahat edelim.
Ki zaten medeniyetten nasiplenen her insanın dikkat etmesi ve uyması gereken kurallar bunlar..
Tüm tatilcilerimize iyi tatiller, esnaf dostlarımıza da bolluk bereket dolu hayırlı işler diliyorum.
Allah kaza bela vermesin…
Gülsen Ahıska