‘Gül Festivaliyle ilgili samimi duygularınızı merak ediyorum.’ Sezay Özbal sordu, eski gazeteciler yanıtladı. Bakın ortaya ne çıktı

Sevgili meslektaşlarım,
Sektörden kimler geldi, kimler geçti.
Bildiğim kadarıyla da hiçbir patrona veda ederken gül yağdırılmadı.
“Gül festivaliyle” ilgili samimi duygularınızı merak ediyorum.
Sezay Özbal

Baba Sedat Simavi dışındakiler gazeteci değildi… Hürriyet ve diğer gazetelern sahipleri sadece patrondu… Çalışanlarıyla ilişkilerini ise emekçi, sermaye sahibi düzlemi içinde irdelemek gerek..
Turgut Özen

Hiçbir şey nedensiz olmaz.
Bülent Bog

Gazetecilik onurlu bir meslektir, parayla , güçle , konfor aksesuarlarıyla eğilip bükülemez. (di)!
Gazeteci de onurlu, hassas, adalet duygusu vasatın çok üstünde gelişmiş , anarşist , agresif , sorgulayan ve başarısının karşılığı olarak halkın faydasını gözeten, gerekirse aç yatıp aç kalkan ama asla nefsine yenik düşmeyen kişiliktir diye düşünüyorum.
Parasızlığı arkadaşlarının desteği ile atlatmaya çalışan , eğlencesini arkadaşlarıyla iki kadeh beyaz peynir, kavun karpuz masasında habercilik hikayeleriyle yaşayandır.
Rekabeti dostluğunun önüne geçmediğinde övünen gerektiğinde karşısındakine hakkını teslim edip tebrik edebilecek kadar da objektif bakış açısı sahibidir.
Ha ben hasbelkader bu mesleğin içinde olmuş biri olarak bu kadarını biliyorsam , yalaka yağcıların da bu titri taşımaması gerektiğine inanıyorum. İlişkilerin ilkeleri teslim aldığı her yerde de bu asalakların gül serpiştirmelerini de normal karşılıyorum.
Böylece meslekler ucuzladı meslekçi yozlaştı ..
Uğur Gnydn

Erol Simavi’ iyi patrondu… Ama her yıl yapılan tenkisatları unutmamak gerek.. Aydın doğanla hiç çalışmadım ama sendika onun döneminde yok edidi diye biliyorum.. Çalışanlar kendi kazandıklar ekmeklerini yerler… O ekmeği patronlar vermez… Süleyman seni seviyorum…. Emeğin patronlara para kazandırmasaydı inan ekmek vermezlerdi…
Turgut Özen

Âma Doğan grubu ağır bedel ödedi… 800 kusur milyon doları taşımak kolay değil…
Turgut Özen

Sevgili Süleyman… Bir hatırlatma yapmalıyım. Erol bey, gazeteyi neden sattığını, Hürriyet’in eski genel yayın müdürü Necati Zincirkıran abimize verdiği mülakatta açıkladı. O mülakat Sabah Gazetesi’nde dizi olarak yayınlandı, daha sonra da Necati Zincirkıran imzalı kitap olarak basıldı. Özet olarak satış gerekçesi, gazeteyi bırakacak oğluna ve onun her şeye vekil tayin ettiği Av. Yaşar’a güvenmediği ve bu ikilinin gazeteyi batıracağına olan inancıydı.
Meriç Köyatası

Sevgili Tamer Çerçi “Küçülme” senin uzmanlık alanın. Rica etsem Dışbank ve Petrol Ofisi’nin kaça alınıp, kaça satıldığını yazarmısın? Böylece arkadaşlarım küçülmenin ne olduğunu daha iyi anlar.
Sezay Özbal

Bu ülkenin son 50 yılına imza atmış 1.129 kişinin olduğu bir mecrada çok basit bir şey sordum. İhale Erol Simavi’nin üzerine kaldı. Sosyal mecrayı aktif olarak kullanmayan ya da vedayı göremeyenlerden rica ediyorum. Hürriyet Gazetesi’nin saygıdeğer çalışanlarının veda güllerini izleyin lütfen. Sabah ola hayrola. Not: Sevgili Süleyman Arat sen üstüne alınma. Patronunu ister sev, ister nefret et. Bu senin sorunun.
Sezay Özbal

Tüzecan’ın yorumuna da katılmıyorum… Hürriyet ellerinde olmasa petrol ofisi onların elinde mi olurdu… Ya da bu kadar büyüyebilirler miydi? Ayrıca Erdoğan kabul etse en büyük yalak olurlardı… Adam yanına yaklaştırmadığı halde danışmanların lafıyla Çölaşan, Bekir Çoşkun, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar işsiz kalmadı mı? Ya yurdun dört bir tarafı hop oturup, hop kalkarken penguen belgeseli yayınlayan CNN TÜRK… Yalağın önde gideniydi… Ama yol vermediler…Ülkenin geldiği durumda onun hiç mi günahı yok yani… 
Turgut Özen

Kimileri gül olayına takmış, kimileri Simavi’nin gazeteyi satmasına, kimileri sendikaya kimileri, petrol ofisine…
Herkes kendince bir intikam peşinde bilinçaltında..
Buradaki tüm emekçilere saygım sonsuz..
Ama büyük resim kimsenin umrunda değil. Ne gazetecilik, ne ülke ne medya..
Sağlık olsun, saygılar hepinize..
Murat Can Kürşat Doker

Sezay Özbal bey Ben şahsen gazeteye Dogan Grubu ile birlikte basladim. Fakat yillarca Simavi ailesinden bahsedildi. Hep gıbta ederek dinledik. Gül festivaline gelince Doksanli yillarin ortalarindan sonra ve ikibinli yillarda baslayanlar sizlerin amlattigi yillari bilmedigi icin bana gore her zaman guler yuzlu olan samimi ve candan olan kapisina yada yanina gittiginizde asla hayir demeyen gercek bir hanimefendi olan Vuslat hanimi son kusak cok sevdi
Birlikte is yaptigi insanlar cok sevdi. Kendisini hic bir zaman patron olarak bize hissettirmedi.
Bu yuzden de veda ederken kırmizi gullerle ugurladik.Olay bundan ibaret sanirim.
Cihan Taşçı

Gül Festivali
Gül Festivali
Gül Festivali
Gül Festivali
Gül Festivali
Gül Festivali
Gül Festivali
Gül Festivali
Gül Festivali
Gül Festivali