Amerikan mandasına giren Türkiye Cumhuriyetinde Kenan Evren’den sonra halkımıza ilk kazığı Özal attı.
Öncelikle halk kültür köklerinden uzaklaştırmak için atalarımız Etiler yani Hititlerle bağımızı kesmek için Etibank parçalandı. Satıldı.
Ardından Sümerlerle olan bağlarımızı koparmak için Sümerbank parçalanıp satıldı ve halkımızın hafızasından silinmesi için Ankara’nın amblemi olan Eti Güneşi ise Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek tarafından kaldırılarak yerine cami silüeti sembol olarak konuldu.
FETÖ ise Türk tarihinin en büyük destanını ERGENEKON’u bir terör örgütü diye halka yeniden kodladı..
10 yıldan fazla süren davalarla çocukların kafasına ERGENEKON adı terör örgütü adı olarak nakşedildi.
Halbuki Ergenekon, bir ulusun tarihte ağır metalleri eritmeyi başarması ile bir devri kapatıp yeni bir devri yani TUNÇ çağına dünyayı geçiren eylemdi..
Yine bunu başarmak için 3700 derece sıcaklık yani ateş üretmeyi başardı atalarımız.
Bugün bile onların yöntemi ile demir çelik üretimi yapılıyor..
Aynı ısıyı sağlayacak fırınlar üretiyoruz..
İslam’ın kitabı Kuran bile Zulkarneyn yani Türkçe adı ile Çiftboynuzlu kralı anlatan bir Öykü ( sure) sunuyor.
Türklerin demiri eritme başarısını anlatıyor.
Merak edenler Kuran’ı Kerim’i açıp Ergenekon destanını Zulkarneyn suresinde okusunlar.
Bugün Norveçliler, Çiftboynuzlu’yu yani Odin’i Tanrı olarak kabul ediyor.
Yani bizim atamız ve dilini konuştuğumuz OGUZ Khan’ı…
Ancak bizim çocuklarımız gözümüzün önünde 15 yıllık AKP iktidarı döneminde kendi atalarını Ergenekon’u bir kahramanlık destanı olarak değil çağı değiştiren olarak değil. Bilim olarak değil, bir terör örgütü olarak öğrendi.
Bizde Türk ulusu olarak inek gibi seyrettik.
Bu yüzden 15 Temmuz’da halkımızı topyekün çiğnenmek istenmesine tepki veren ve canını veren son kitlesel şehitlerimizi bir kez daha saygı ile anıyorum.
Bu olaylarda tatbikat diye sahaya sürülen ve karşı cephede yer aldığının farkında olmadan katledilen askerlerimizin de ruhu şaad olsun.
Benim nezdimde bir darbe için sahaya sürüldüklerini bilmeden olayı öğrenince üniformalarını çıkarıp teslim olmak pozisyonuna giren ancak öfkeli kalabalığın hışmı ile canlarını hunharca kaybeden askerlerimizi de aynı şan ile anıyorum.
Bugün onlara hak etmedikleri bir yafta yapıştırılmış olsa da tarih hak ettikleri onuru onlara verecektir.
Ulusumuzu yıkmak isteyenler Türkçü parti MHP’yi İslam sentezi adı altında kirleterek topluma mikrop yaydılar.
Bugün, Türk İslam sentezi adlı Amerikan uygulamasının sonuçlarıdır AKP.
Bu kavramı Yazıcıoğlu’nun önderliğinde MH içinde Nizamı Alem adlı dergi yayınlanmış, ( dır ki bu masonların Dünya düzeni kavramının Farsçasıdır.) Bu dergi Yazıcıoğlu tarafından çıkarılmış, menzilci Sahte şeyh Mehmet Reşit Erol ve Nurcu sahte İmam Fethullah Gülen de bu derginin başyazarı olmuşlardır. Türkeş’in fark etmesi ile derginin yayını geçte olsa durdurulmuştur. Ancak Türk İslam sentezi kavramı hız kesmeden Yazıcıoğlu önderliğinde ilerletilmiş ve tüm ülkemizi bir mikrop gibi sarmıştır.
Bu Amerikan programı sözde İslam adına gösterilerek halkımız devşirilmiştir.
Gerçek şu ki bunlar İslamı kollanarak bizi köklerimizden koparma operasyonudur.
MHP zaten 1960 dan beri Türklerin, Anadolu’nun ezeli halkı değil 1071 de Malazgirt meydan muharebesi ile geldiğini söylüyor.
Her şey böyle yalan bir töreni düzenleyerek taraftarlarını kandırmaya toplumu Türklükten koparıp Araplara bağlamaya hizmet ediyor.
Bu bir Amerikan programıdır. dikkatli olun.
Cahil çocuklarda sanıyor Alparslan ile Anadolu’ya geldik.
Bunu düşündüğünüzde bir adım sonrasında, bu topraklarda işgalciyiz sonucu bilinçaltına kazınıyor sistemli olarak.
Bu alanda profesörlük düzeyinde yazılan kitaplarda bile ‘Anadolu’nun Türkleşmesi’ diye bir ifade başlıklara çıkarılıyor..
Bir yalandan beslenen onlarca yalan bir ulusu tarih sahnesinde işgalci olarak tanımlamaya hizmet ediyor.
Zavallı cahil çocuklar ne yapsın başka bilgisi olmadığı için bunu doğru sanıyor..
Herkesin tarihçi olacak araştırıp doğruyu delilleri ile bulacak hali yok.
Zaten tarihçi olan bile bu yalana kurban gitmişken.
Bir Antropolog olarak Karyalılar’ın genetik kodlarını bilmiyor olsak, biz de bu aklı-evvel işbirlikçilere kanacağız.
Bilse ki Alp Arslan’ın gerçek adı Türk bile değil. Ve kendisi Asyalı da değil Haleplidir.
Yendiği Diegenos ise sağlam Türk’tür..
Tüm düşünceleri değişecek..
Bir ulus tarihini iyi bilmez ise, geleceği ancak başka ulusların müstemlekesi olmaktır.
Rasim Aydın