YEMEYİN BİZİ…

YEMEYİN BİZİ…

“Efendim, şu kadar saatte şu kadar alana şu kadar yağmur düştü…” açıklamalarını asla ciddiye almıyorum. Bilimsel bir açıklama olarak da görmüyorum. Bu sayıların bu verilerin, benim için zerre kadar değeri yok.

Çocuk değiliz. Kandıramazsınız bizi. Yemeyiz. Ortada bir fiziksel gerçek var:

Bu şehri bir beton ve asfalt yığını haline getirdiniz. Plansız şehirleşme ve yapılaşma yoluyla, birilerini (ve tabii kendinizi) Kârun gibi zengin edebilmek adına, sistemli bir cinayet işlediniz. Her yeri asfalta ve betona boğdunuz.

Yağmur suyu, kar suyu, dolu suyu.. Her ne yağıyorsa gökten, akıp gidecek yer bulamıyor. Bu kadar basit. bırakın metrekare ve litre muhabbetlerini. Bu şehri tek bir gider deliği olmayan seramik banyo küvetine çevirdiniz. SU GİTMİYOR KARDEŞİM. AKAMIYOR. Anlamıyor musun bunu?

Gel bak bizim siteye. Yağmurdan doludan 10 dakika sonra çıktım sokağa, neredeyse belli bile değildi yağdığı. Neden? yeşil alan çok. Akarı gideri var.

Akıp gidebilecek yer bulsa bu kadar hasar vermeyecek.

Katilsiniz işte..
Bu bir çevre cinayeti.
Bu bir şehircilik cinayeti.
Bu bir hırs uğruna işlenmiş rant uğruna işlenmiş, toplu cinayet.

Laga lugaya karnımız tok.

Zafer Arapkirli