Şimdi atıp tutanlar hayatlarını böyle kahramanlara yani gerçek Türk subayalarının destanına borçlular.. Ömer Halisdemir ve onun gibiler olmasaydı bakın ne olurdu

 

Darbenin gidişini değiştiren adam.. Ömer Halisdemir.. Astsubay Ömer Halisdemir..

Fethullah Terör Örgütü Türk Silahlı Kuvvetleri’in en seçkin birliği olan Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın yönetimini ele geçirseydi, bugün atıp tutan birçok kişi yaşamıyordu.. Belki de hain darbe başarılı olacaktı..

Ancak, aldığı emri, sonunda öldürüleceğini bildiği halde gözünü kırpmadan yerine getiren ve darbeci generali başından vurarak öldürdükten sonra hainler tarafından şehit edilen Astsubay Ömer Halisdemir, Ankara’daki darbecilerin şehir hakimiyetini ele geçirmesini engelledi.. Böylece hain darbenin kaderi de değişti..

Utanç verici olan, darbenin kaderini değiştiren bu Astsubayın Alevi olmasının öğrenilmesinden sonra, ikinci plana atılmasıdır..

Her fırsatta mezhep ayrıcalığı yapılsa da, yapanlar gibi birçok kişinin hayatını bu Kahraman Alevi astsubay kurtarmıştır..

3. Köprüye neden onun adı verilmesin ki..

Özel Kuvvet ele geçirilseydi Ne olacaktı?

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın darbeci hainler tarafından ele geçirilmesi, emir- komuta zinciri altında binlerce özel komandonun Ankara’ya yayılması demekti..

Bunun sonuçları çok ağır bir kan akması olacaktı..

Asıl, en önemli faktör Özel Kuvvetler Komutanlı’nın darbeye katılmayan diğer birliklere emirler yağdıracaktı.. Bu Türkiye için ölümcül bir sonuç olurdu..

Bir diğer ağır sonuç, Özel Kuvvetlerin darbecilerin yanında olmasının duyulması, hain darbeye katılmayan birçok birliğin emir-komuta zinciri altında karar değiştirmesi demekti ki bu hainlerin başarılı olmasının yolunu açardı..

İşte Astsubay Ömer Halisdemir tarihe böyle damga vurarak gerçek destan yazdı..

Yine, Trakya’da bir Albay ve bir Yarbay’ın sabaha kadar FETÖ’cü askerlerle çarpışarak, 200’ün üstünde tankın İstanbul’a gitmesini hayatları pahasına engellemesi, darbenin başarısız olmasına neden olmuştur.

Hain darbeciler, arkalarından kendilerine TAKVİYE birliklerin gelmediğini ve gelmeyeceğini görerek iyot gibi açıkta kalmışlardır..

Yine, Ankara’ya gönderilmek istenen Sakarya tarafındaki zırhlı birliklerin içindeki Kahraman subaylar emri reddederek birliklerinden dışarıya tankları çıkarmamışlardır..

Ankara’da hain darbeciler de böyle tek başlarına kalmışlardır..

Yine, Türkiye’nin en büyük ‘Ordusunu’ oluşturan 1. Ordu Komutanlığı ve ona bağlı askeri birliklerin tamamının Ankara’dan gelen emir gereği darbeye katılsaydılar, olacakları hayal etmek bile insanı korkutmaya yetiyor..

Bu Kahramanların sayesinde, özellikle Ankara ve İstanbul’da arkalarından gelen birlikler olmadığını anlayan hainler İYOT gibi açıkta kalmışlardır..

Kahraman aranacaksa hain darbeye katılmayarak, birlikleri içinde onlara direnen hatta şehit olan insanlarda aranmalıdır…

Yoksa “Batırılmış” darbeyi “Bastırdığını” söylemek gerçek kahramanlara yapılabilecek en büyük saygısızlıktır..

Elbetteki, sivil insanların tankların üstünde çıkarak, şehit olarak yazdıkları Kahramanlıklar da bu destanın içinde vardır..

Hepsinin ruhu şad olsun..

Bu yüzden, Güneydoğu şehitleri, 15 Temmuz Şehitleri ve gazileri gibi ayrım yapmak, birine fazla birine az maaş vermek, yetimlerine daha az ya da çok olanak sağlamak öbür dünyada verilemeyecek bir hesaptır..

Şimdi korkudan kimsenin dillendirmediği konu ileride çok tartışılacaktır..
O da İYOT gibi açıkta kalmış “Bastırılmış” darbeyi  “Bastırmak” için yapılan….!

Orhan Can

Darbeci general Özel Kuvvetler’de böyle öldürüldü. Ekranın üst tarafını çok dikkatli izleyin

Türkiye basanı unutmayacak..

Türkiye babanı unutmayacak çocuğum! Unutursa yazıklar olsun

3. Köprü’nün adı Ömer Halisdemir olsun

Astsubaylık başvuru fotosu! Öyle temiz bakıyor ki! 3. Köprünün adı Ömer Halisdemir olsun