GARA “GARĞA” VE “TÜLKÜ”
(Kara Karga ve Tilki)
Peynir ağzında bir gara Garğa
Uçarak gondu bir uca budağa.
Tilki görünce yavaş-yavaş geldi,
Endirip baş edeple çömbeldi.
Bir zaman hasret ile sarı garğayı
Alttan-alttan marıtdadı baş yukarı
Dedi; “Ehsan sana O garğa ağa!
Nezaketle gonmuşsan budağa!
Bezedin sen bu gün bizim çemeni,
Şaad eledin bu gelmeyinle meni.
Ne gözelsen,ne hoş lisansan sen,
Yeri var söylesem- hümasan sen.
Tüğlerindir ipek kimi parlak,
Bed nazardan vücudun olsun ırak!
Bu kesindir ki var sevimli sesin,
Oğu,versin bana ” sefa” nefesin” !
Böyle sözden ferahlanıp garğa,
Ağzını açtı ta’ki, etsin- ğa,
“Ğa” ederken henüz birce kere
Peynir dimdiyinnen endi yere.
Tilki fövran havada kapdı yedi,
Garğaya tane-tane böyle söyledi;
“Olmasaydı bu cihanda sarsaklar,
Aç galardı benim gibi yaltaklar”.
Sarsak :ahmak
Yaltak : yalaka
Dimdiğ: karganın gagası
Budağ : budak ağacın dalı
Çömbelmek: çömelmek
Marıtdamak: seyretmek(sinsice)
Şiir; Mirza Aliekber “SABİR”
(HOPHOPNAME II)
Çeviri – düzenleme
&
Sayfa Tasarım
Dursun Ergül
&
#saklısanatCOM