Sen hiiç gücenme, AB…
On yıllardır, Türkiye’deki laiklere inat, “Milli Görüş” adı altında, her türlü Atatürk Düşmanı’nı, şeriat heveslisini, laiklik karşıtını barındırırken. onların oralarda hırsızlıklarına göz yumarken düşünecektin.
On yıllardır Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm hükümetlerinin iade talebinde bulunduğu tüm terör örgütü mensuplarını himaye ederken, onların oralardaki Türkleri haraca bağlamalarına göz yumarken düşünecektin.
Kıbrıs’ta taviz alabilmek adına AB üyeliği umudunu Ankara’nın damarına zerk edip uyutma politikası izleyip, bugünkü iktidarın temellerine harç taşırken düşünecektin.
Gümrük Birliği anlaşması imzalayıp, “Senin kapın açık olsun, Benim kapımdan gümrük ödemeden giremezsin” yüzsüzlüğünü yaparken düşünecektin.
Ankara Anlaşması hükümlerini kasaya kilitleyip, on milyonlarca Türk’ün serbest dolaşım hakkını gasp ederken, sadece belli etnik ve siyasi görüştekilere “siyasi iltica” hakkı sağlama sahtekarlığını yaparken düşünecektin.
Ankara’yı “Vize Muafiyeti” yalanı ile oyalarken, göçmenleri sınırından uzak tutma ayıbını işlerken düşünecektin.
Yıllarca, kendi çıkarların uğruna; Türkiye’de demokrasiden yana özgürlüklerden insan haklarından, yana kurum kişi ve partilere dirsek gösterip, laiklik karşıtı dincilerle dans etmeyi tercih ederken onları pohpohlarken düşünecektin.
Bugün kalkıp da “İstemiyoruz sizi, donduruyoruz müzakereleri” derken, senin de yüzün kızarmalı..
Zafer Arapkirli
