Cerrahi kibirli insanların işi değildir.. Kendini beğenmişlik kabul etmez..
İnançlı insanlar için ibadethane ne ise bizim için ameliyathane odur..
Oranın mutlaka uyulması gereken kurallar vardır.
Bin defa yapmış olsak da bir ameliyatı, yine de her seferinde başlamadan her ayrıntıyı gözden geçiririz.
Çünkü biliriz ki..
Ya siz Cerrahinin binlerce yıllık kurallarına uyarsınız
Ya da
Cerrahi sizi binlerce yıllık kurallarına uydurur..
Eğer işler iyi gittiyse siz de mutlu olursunuz o çocuklarla.. minicik bebeklerle..
Ama bazan da ters gider…
”Kuzuyu güden kurdu görür” .. der ustalarımız.
Bu işi yapıyorsanız komplikasyonlarından kurtulamazsınız.. kaçınılmaz olduğunu bilirsiniz.. ama bu sizi üzmesini, yıpratmasını engellemez..
O gün de sabah erkenden başlamıştık..
4 ameliyat yaptık.. hepsi de çok iyiydi..
Ameliyathaneden çıkmış odama doğru yürürken ne yorgunluk hissediyordum ne de açlığım geliyordu aklıma.. mutluydum.. farkına varmadan neşeli bir şeyler çalıyordum ıslıkla..
Koridorda bir adamla karşılaştım.. 30 yaşları civarındaydı.. sarığını, cübbesini ve sakalını yaklaşınca fark ettim.
Bana baktı:
”Islık çalmasanız keşke” dedi..
Anlamadım.. tekrar etti.
”Niye?” dedim.
”Cenabı Allah hoşnut olmaz”
Gülümsedim..
”Biz sizinle aynı Allaha inanmıyoruz galiba” dedim..
Anlamsız baktı yüzüme.. diyecek bir şey bulamadı..
”Benim Allahım güzel işler yapıp mutluluktan ıslık çaldığım zaman çok hoşnut oluyor benden” diye devam ettim..
Acıyarak baktı sanki bana ya da bana öyle geldi..
Odama girerken o genç adamla ne kadar farklı baktığımızı hayata düşünüyordum..
Ama kim bilir.. belki de o haklıydı..
Prof. Dr. Erbuğ Keskin – Facebook
